0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 Bence artık “Türk” kelimesini kaldırıp, yerine “Çok Uluslu” kelimelerini kullanmak daha münasip olacaktır. Çünkü, bunun içinde en son ne zaman bir nüfus sayımı yapılmıştı, ben hatırlamıyorum. Son on yılda ne kadar çok vatandaşlık verildi, onun da sayısını kestiremiyorum. Ama çok iyi gözlemlediğim bir konu var ki, Kıbrıs’ın orijinal yerlisi her geçen gün azalırken, artık “Türk” ırkını da görebilme hususu, giderek azalmaktadır. Kıbrıs’ın Kuzeyi artık 72 milletten insana ev sahipliği yapıyor.

Pardon, ev sahipliği yapmıyor, ev-yer, mal-mülk ve kimlik sahibi yapıyor. Bugün şehit kanıyla alınan toprakların bir çoğu yabancı sermayenin elinde bulunmaktadır. Üniversite cenneti yapacaksınız diye İran, Irak, Ürdün, Nigerya, Kongo, Freetown, Zimbave, Kameron, Moriches, Kenya, Gana ve adını sayamayacağım daha birçok ülkeden insanı memlekete doldurdunuz. Uyuşturucu ve hırsızlığın ülkede var olup, artmasına sebebiyet verdiniz. Gece klubü cenneti yapacaksınız diye, yine birçok ülkeden (Moldovya, Özbekistan, Rusya, Ukrayna, Romanya, Azerbaycan, Kırgızistan, Africa) kadını ülkemize doldurup, kadın ticaretinin önünü açtınız. Birçok ailenin yuvasının yıkılmasına ve cinsel yollarla bulaşan hastalıkların ülkemizde baş göstermesine vesile oldunuz.

Yine ucuz işçilik adı alında Bangldeş, Pakistan, Türkmenistan ve sırada Hindistan olmak üzere bu ülkeden de insanları Adamıza getirip, ölümlü iş kazalarına, trafik kazalarının çoğalmasına, hırsızlıkların daha da artmasına sebebiyet verdiniz. Sağlık hizmetleri, yolu, suyu, aydınlatması yerli halkına yetmez iken, bu kadar insanın bu Ada yarısında yaşamasına olanak tanıyarak, yerli halkın “Devlet”in vatandaşına sağlaması gereken hizmet ve görevleri sıfırlayıp, halkınızı perişan edip, kimlik asimilasyonu ile orjinal Kıbrıslı Türkü tüketme yoluna gittiniz. Hatta bizleri “üçüncü sınıf vatandaş” durumuna soktunuz.

Kara para aklamak için casino izinlerini çoğaltıp, her köşe başına bir bet ofis açılmasını tereddütsüz onayladınız. Ada’nın belli bölgelerinde Ruslar bu toprakların sahibi oldu. Yine Ada’nın her yanına dağılan Afrika kökenliler, burada kök salmayı hedefleyerek her geçen gün çoğalmaktadırlar. 74 öncesine baktığımızda bize öğretilen tek bir düşman vardı. Şimdi ise, o düşman diye tanıtılanlarla ayni havayı soluyup, birbirimizin bölgesinde korkusuzca gün geçiriyoruz. Ama şimdilerde asıl mesele, düşman kim, nerede, ne zaman ve ne şekilde bizi vuracaktır? Aslında düşmanlar içimizdedir, bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Öğrenci cenneti yapıp, yurtlar açarak köşe olan kimler?

Gece klübü açıp, kadın ticareti yaparak köşe olan kimler? Ucuz işçilik adı altında ülkeye işçi getiren şirketler, danışmanlık ofisleri kimler? Hangi taşı kaldırırsanız kaldırın altından çıkacak olan Dianellosun tütün fabrikasında oturanlardan birisidir. Nereden buldun yasası geçmedikten sonra, dokunulmazlıkları kaldırılmadıktan sonra, bunlar daha bu ülkeyi çok har vurup harman savururlar. Adını da tıpkı bizleri harcadıkları gibi harcarlar. İşte tam da bu yüzden, artık bunun içinde sayılı kalmışken değiştiriverin adını olsun “Kuzey Kıbrıs Çok Uluslu Cumhuriyeti”.

Vesselam.