1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Memlekette geçim derdinden sonra en büyük sıkıntımız güvenliğimizin olmayışıdır. Burada bir yanlış anlaşılmaya mehel vermemek için de hemen belirtmek istiyorum, polisimize bir lafım yok. Hangi bir olaya müdahale etsinler, hangi bir olayda anında olay yerinde bulunsunlar, hangi suç işlendiğinde takibini yapabilsinler….. Ülke nüfusu ile birlikte suçlar da arttı. Ülkedeki asayişi sağlayabilmek için Polis Teşkilatının her gün yeni personel alımı yapması gerekmektedir. Başa çıkılır gibi değil. Gece klüpleri, Bet Ofisler, Casinolar, Trafik, Uyuşturucu kullanımı, Mafya Patronları, Kadın Ticareti, İnsan Kaçakçılığı, Kaçak İşçiler, Hırsızlıklar, Ani ve Gayri Tabi Ölümler, Kadına Şiddet….

Adaya doldurulan yüzlerce yabancı uyruklu kişilerin hangi biri ile başa çıkılabilmek mümkün ki!!!! Kendi toplumuna bile yetişmekte zorlanırken, bu kadar dıştan gelen nüfusun kontrolünü yapmak, elbette ki tüm sınırları zorlamaktır. Ve tüm sınırların zorlanmasına rağmen, bakınız ülkede olup bitenlere. Uzmanlar diyor ki, uyuşturucu kullanım yaşı artık ortaokullara, neredeyse ilkokullara inmiş durumdadır. Önlem veya tedbir var mı? Neden ilkokuldan başlayarak “Uyuşturucu Kullanımının Tehlikeleri” konusunda eğitim ve öğretim verilmiyor? Bağımlılığın ve sonrasındaki yaşamların kişiye verdiği zararlar örneklerle anlatılıp, eğitim müfredatlarına konmuyor? Ülkeye hangi yollardan kim nasıl ve ne şekilde uyuşturucu getiriyor? Kadın ticaretini bu ülkede meslek haline getirenler var.

Özellikle koyu renkli olup, öğrenci statüsünde Ada’ya gelenlerin her birinin altında son model arabaların oluşu, hiç sorgulandı mı? Bu yabancı uyrukluların üniversite devamsızlığı denetlenip, devam etmemesi durumunda ne işle meşgul oldukları araştırıldı mı? Ucuz işçi hevesi ile ülkeye getirtilip, branşına göre işlerde çalıştırılmayıp, ölümle sonuçlanan kazalardan hangi işveren dava edildi? Hastanelerde sağlık hizmetleri, yaşlı bakım evinde bakıcı hizmetleri, bu yabancı statüdeki insanların tekeline geçmiş durumdadır.

Bunun böyle olmasına vesile olanlar kimler? Araştırılıp, kökünü kazıyabilir misiniz? Bakıcılık ve Hemşirelik alanlarında çalışanların eğitimi, sertifikası ve deneyimleri nelerdir? Devlet dediğiniz kurumun ilgili makamları, bu ülkede giderek artan hırsızlıkların nedeni hususunu araştırıyor mu? Bunlar için yasalar yapıyor mu? Bunlar için torpil gütmeksizin gerekn cezalar veriliyor mu? Gece klüplerinde ve eğlence mekanlarında çıkan olayların temelinde yatan sorunlar irdeleniyor mu? Buralarda “koruma görevlisi” olarak çalıştırılanlar bir eğitime tabii tutuluyor mu? Bunların insan psikolojisi ve alkol kullanan insanların davranışları nasıl kontrol altına alınacağı hususunda en ufak bir bilgi ve deneyimleri var mıdır acaba?

Nasıl oldu da bu ülkede Mafya patronları, para babaları, türedi? Bir avuç toprak parçası üzerinde, bizler bir avuç insan iken, nasıl bu kadar kalabalıklaştık? Bu sessiz sakin Ada yarısı, nasıl oldu da bu kadar kriminal olayların yeri-yatağı haline geldi? Dünya bizi kıskanıyor diyen akıl yoksunu efendiler; Dünya bizim neyimizi kıskansın ki!!! Her geçen gün artış gösteren kriminal olaylar ülke güvenliğine gölge düşürürken, Devlet, ülkede can ve mal güvenliğini sağlayabilmede yetersiz bakiye iken, hükümet tüm bu olan olaylar karşısında halen daha tek bir önlem dahi almayı beceremezken ve adeta olanı biteni seyredercesine bakarken, bu ülkenin artık bir “Can Pazarı” olduğunu duymayan, bilmeyen kalmamıştır. Ne adaletinizde, ne yasalarınızda, ne yargınızda şeffaflık ve hakkaniyet kalmamıştır. Haydi şimdi eserinizle övünüp, kına yakın. Ve yakında kopacak kıyametlere de öküzün trene baktığı gibi bakın, emi??

Vesselam.