0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Ünal Üstel Angara, Angara seni görmek ister her bahtı kara. Senden medet umar her düşen dara şarkısını dinleyerek Angara yolcusu olduğunuzu öğrendik. Ortaklarınız ile kendinizi Angara yollarına salmadan önce 40 kere düşünüp ‘ya kulak gidersa’ gaylesi yaşayıp yaşamadığınızı bilmiyorum. Ama sağ elde çirpi sallanırken, Kara Kutu içerisinden çıkartılacak pakete ‘Nayır Nolamaz’ derseniz ne olacağını tahmin edebiliyorum. Belki size kırk katır mı kırk satır mı diye sorulmayacaklar ama ya paket yada koltuk denilmeyeceği ne malum.  Sn. Üstel dünyayı bir Telaş sarmış gidiyor. Batıda, kaçak göçmen belası,  Doğuda yaşama telaşı. Bizde ise aman dötümden koltuk kaymasın kaygısı.

**

Sn. Zorlu Töre,  birçok UBP’li ara seçimde partiyi yönetenlerden memnun olmadığı için karşı adaya oy verdi dediniz. Vallahi son model arabayı kullanmasını bilmeyenler direksiyon başına geçirilirse, lastikde ekris yapar. Vites değiştirmeyi öğrenemedikleri için hep birinci ile gittiklerinden Makinede mangos eder.. Sn. Töre, arkadan itmeli, önden çekmeli torpilli siyasi hayat partinize kırmızı Işığı hiç yakmadı. İnsan alışkanlıklarının esiri olunca sizde zaten Kırmızıda hiç durmadınız. Kırmızıda durmayınca bir başka araç gelip çarptı. Ve kaportayı darmadağın etti.

**

Sn. Erhan Arıklı,  41 kere bir sözü tekrarlarsanız o söz gerçek olur demişti rahmetli annem. Siz 41’i geçtim  bin iki yüz on beşinci defa açılıyor dediğiniz ‘Ercan’ açılmadı. Ama Hz. Musa’nın asası ile değince açılan sular gibi bu defa Recep-Ül Erdoğan’ın sopası Ercan’a değince  bin iki yüz on altıncıda Ercan açılıyor. Bak tayyareler bile deneme uçuşları için inip kalkıyor. Olsun be Erhan Başkan. Bir çocuk 9 ay on günde oluyorsa bizim Ercan’ımız da 10 yıl 10 günde olsun. Maksat Emrullah efendinin oradaki nemalanmasına ve cebimdedir dediği bazı bakanlarımızın ceplerine halel gelmesin.  

**

Sn. Hüseyin Paşa, ceryanın faturası bizi fena teperken, 1 liracık mini minnacıktır dediğiniz kıynıklı zam kazığı afiyet olsun dediniz. Her ay sonu bizi tepen ceryandan mamırlamak için bir hafta geçmesini beklerken sanırım bu süre iki haftaya çıkacak. Biz KKTC’nin sokaklarındaki direk üstlerinde büyüdük. Neron Roma’yı yakmış. Anasını satayım biz faturalarımız ile KKTC’yi yakarız diyen ceryanın dilimleri yukarı doğru seyrederse sanırım  bizi fena tepecek.. Bizi mevcut hali ile tepe tepe anamıza yandım anam dedirten babamıza da ben böyle ceryanın anasını s  … türküsünü söyleten Elektrik için koltukta oturamıyoruz. Sn. Paşa Önceden Türlü Türlü, Ruh Halimiz Vardı. Elektrik dairesi sayesinde bu Aralar Ne Ruhumuz nede hali kaldı..

**

Sn. Mine Atlı, geçtiğim günlerde bir yazımda belirttiğim gibi bir yere kadın eli değmelidir. Bizim hanım 3 gün başka yere gidince bizim evi ‘Muk’ götürmeye başlar. Yataklar bir alem, yerler bir başka alem. Haaa hanım evde olmayınca evde ne piştiğini hiç sormayın. Görüntü Milattan önce değil. O eskilerde kaldı. Mine Atlı’dan önceki TDP’deki görüntü gibi yansıyor. Bizim hanım eve dönünce Milattan sonraki değil Mine Atlı sonrasındaki TDP’deki görüntüye dönüşür. Sn. Atlı, Tacan Reynar gibi bir değeri TDP’ye kazandırınca bazı partilerin fincancı katırlarını ürküttünüz. Ya develer bizim züccaciye dükkânına girerse endişesine kapıldılar. Aman bazılarına korkunun ecele faydası olmayacağını öğretiverin.

**

Sn. Dalman Aydın, geçen gün çat kapı Ebuzittin amca geldi. Elektrik Dairesinin başındaki Hüseyin ovlucuğum ile Dalman evladıma birkaç sorucuk sormak isterim dedi. Yahu başka şirket yokmuş gibi neden bütün işleri bir şirkete verirler demezmi?. Yüzüne baktım ne bileyim dedim. Hadde onu anladık. Sözleşmelerde 6 ay geçtikten sonra projeyi teslim etmeyen şirketin elinden iş alınır.  Ve Elektrik Dairesi işi tamamlar. Yatırımcı ile şirket problemlerini hukuk yolu ile çözer der. Hatta her geçen gün için o şirket ceza öder. Neden o şirketten ceza parası alınmaz diye sordu. İlahi Ebuzittin amca bu çok bilinmeyenli denklemi ben çözemedim. Cumhur ile Başbakan bile çözemedi dedim. Manalı manalı güldü. Niçin güldüğünü de anlamadım  

**

Sn. Ahmet Tuğcu, Ye Yemenin Cumhuriyetinde, en büyük ciro sahibi KKTC Bol Kepçe Lokantasında fındık faresi kadar boş yeri kalan tabakların dolması için yeni ihale yasası çıkartıldı. Son kale denilen Kıb-Tek kalesini düşürmek için El Sen kolluk gücünün kolu, dili kesilmek isteniyor. Muhalefetmi? Hade canım sizde. Onlar Tembel Hasan gibi bir ayağını kaldırana kadar diğer ayağını köpek kapıyor. Yeşilçam’ın eski filmlerinde başrol oyuncu kör kıza taksi çarpınca görüyorum diye bağıran senaryoları artık yoki. Yeni senaryoları ‘Ana’lar yazıyor. El-Sen’in açtığı dava o senaryoda olmadığı için ‘Barra’dan döndü. Kıb-Tek bizim Filmin prodüktörlüğünü bazı yönetim kurulu üyeleri, rejisörlüğünü hükümet,  Filmin yapımcılığını ise ‘Ana’ isimli şirket yapıyor. Başkan Cesurer’ın devredilsin dediği ‘Mobil’ santraller senaryoda olmadığı için devredilmiyor. Sn. Tuğcu kalenin düşmesini bekleyenlere baktıkça orta parmağım acayip kaşınıyor. Kaşıdıkça kaşıyorum

**

Sn. Sn. Turgay Hilmi, 44 yıl önce gittiğin Almanya’da şef çubuğu sallamadığın Senfoni Orkestrası, oda orkestraları kalmadı. Görev yaptığın Nürnberg Devlet operasının yanısıra davetli olarak gitmediğin dünya sahneleri kalmadı. Eğitmen olarak görev yaptığın Üniversitesinin yanısıra kendi müzik okulunda sayısız çocuğa verdiğin eğitim ile müziği sevdirdin. Yetmedi Almanya’dan KKTC’ye getirdiğin orkestralar ile sanat elçisi görevini üstlendin. Bak Turgay hoca 50 yıl önce çıktık açık alınla yola, ama ne yazık ki çok dino’lar yetiştirdik sağlama.  Bizim Dino’lar ham hum yutuyor Yuttukça mide ve bedenen tonajları artıyor. Artan tonajları nedeni ile kasaları  bumbara döndü. Halkın ise yaşama umudu söndü. Dinolarımız bu çarkın aynen böyle dönmesini istiyor. Küpler daha dolmamış beklerken Allah Kerim diyor.  Kerim’in kuyusu derin Bu nedenle senin gibi değerleri göremiyor.

**

Sn. Ahmet  Serdaroğlu, İstatistik Kurumunun açıkladığı hayat pahalılığı sonrasında Asgari Ücret ile ilgili masaya bunun üzerinde bir rakam ile gideceğinizi. Hükümet bireylerinin dengesiz zamlar ve denetimsizlikleri sonrasında hayat pahalılığını yükseliyorlar dediniz ve serbest piyasa dediğinin de bir adabı olduğunu söylediniz. Vatandaşa bunlardan gına geldi imasında bulunurken, yaramızı görünce tuzluğu kapıp gelenlerin o koltukta kalamayacaklarını belirttiniz. Başkan boşuna bozuk Olunca Maya, Ne Ar Tanır, Ne De Haya!” sözü boşuna söylenmedi. Ayşaba, Ahmet ovlucuğum gibi Cesur Yürekler sayesinde geceden sonra sabah mutlaka olur. dedi

**

Sn. Fırat Ataser fark farkı yaratandır der bizim Ayşaba.  Sende Lapta- Alsancak –Çamlıbel Belediye başkanı seçildikten sonra ayni  Gönyeli Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu ve Yeniboğaziçi Başkanı Katip Demir gibi farkını göstertmeye başladın. Bazıları gibi frensiz konuşması yerine iş yapmayı tercih ettin. GüI yaşar dikenin himayesinde, dikenin itibarı güI himayesinde felsefesi ile bölge halkı senin himayende daha daha kaliteli yaşamaya başlarken, sevgi ve saygıları ile senin itibarını da yükseltiyor. Geçtiğimiz yıl Tepebaşı-Çamlıbel bölgesinde yaşanan orman yangınlarını unutmayarak iki adet  söndürme aracı alman çevreye verdiğin önemi de gösteriyor. Sn. Ataser insanın kışı hava soğuyunca değil, yüreği soğuyunca başlar. Maşallah senin bölge için alev alev yanan yüreğin değil kışı sonbaharı bile getirmez

**

Sn. Metin Feyzioğlu, eskiden İngiliz Yüksek komseri bir başka deyişle Valisi vardı. Ana keser baba doğrardı. Şimdi kesme işi bitti ama doğrama işi başladı. Artık Fetvayı elçiler veriyor. Başbakan  2 -3 bakanın kellesini kesme operasyonu yapacakmış. Bu yöndeki fetvayı sizden aldığı söyleniyor. Kellesi kesilecek isimlere baktığım zaman tomofili ‘Tumba’ eden, 20 senedir havanda su dövenler yerine tomofili kazasız belasız götüren kaportada bir çizik bile çizdirmeyen İzlem gürçağ Altuğra ve Ali Şan Şan gibi isimlerin olduğuna da tanık oluyoruz. Sn. Vali pardon Sn Elçi, sizi yanlış yönlendirenlere inanın ağzımla Sövmüyorum. Ama Küfür edercesine bir yerim ile gülüyorum

**

Sn. Hüseyin Kelle yeni kabinde bakan olarak görevlendirileceğiniz söyleniyor. Başbakan Tarım Bakanlığına sizi münasip görmüş diyorlar. Tabi dereyi görmeden paçaları sıvamakta olmaz. Sn. Kelle Aşk birkaç lafla başlar, dudaktan dudağa beslenir, dokuz ay on gün sonra da baba diye seslenir. Bakanlıkta önce birkaç laf ile başlar. Lafların büyüklüğü ile beslenir. Sonrasında Allah’a şükür  koltuk benim diye seslenir.

kanlıkta önce birkaç laf ile başlar. Lafların büyüklüğü ile beslenir. Sonrasında Allah’a şükür  koltuk benim diye seslenir.