0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Halkı bölmek, bin parça etmek için her fırsatta Kıbrıs Türküne hakaret eden, ithamlarda bulunan ve dahi bizleri Güneye yerleşmeye gönderen, kendi topraklarımızdan, kendi vatanımızdan siktir eden bir grup kendini bilmez güruh ile burun burunayız. Bunlar, siyasi emellerin, art niyetlerin ve bir sistem yaratmanın parçasıdır. Bu durum artarak devam edecek, azalmayacaktır. Hedef belli, amaç belli, yapılmak istenen belli, siyaseten oynanan oyun da artık tam manası ile belli olmuştur. Son açıklamaları ile bizleri Anavatan’a sevgi ve saygı duymayan bir halk olarak gösterip, ortalığı iyice karıştırmışlardır.

Bir kere şunu iyi bilmelidirler ki; Kıbrıs Türk halkının Anavatan sevgisi ve saygısını çok açık bir dil ile ifade etmek gerekirse, eğitimine İstiklal marşı ile başlayan, İzmir marşı ile coşan ve Atatürk ilke ve inkılapları ile büyüyen, dinini kendi içinde ve vicdanı ile yaşayan bir halkız. 74 sonrası içimize karışanları kardeş belleyen, kucak açan, ev-mal-mülk-iş sahibi olmalarına olanak sağlayan da bizleriz. Bizim Anadolu insanı ile hiçbir sorunumuz, hiçbir kavgamız olmadı, olamaz da!!! Hele ki Anavatan ile asla!!! Bizim sorunumuz, orada ve buradaki hükümetler ile bize yapılan dayatmalar ile yobazlar ile bağnaz düşünce sahipleri ve dayatma politikaları ile tarikat efendileri ile olmakla birlikte, bizleri kendi topraklarımızdan sürgün etmeye çalışan zihniyetlerin kışkırtan davranışları iledir.

Bu böyle biline!!! Bizlere her fırsatta dilinden küfrü esirgemeyen, hakaretler yağdıran ve iş bizlerin karşılık vermesine gelince bizleri vatan haini ilan edenlerin komplosuna artık bir dur demek gerekmektedir. Bizler, onlara, onların anladığı dilden cevap vererek bu süreci uzatır da gideriz. Bizlerin yapacağı bu kışkırtmalara, bu oyunlara gelmemek ve Kıbrıs Türk Halkı olarak kendi içimizde bir bütün olmaktır. Yıllardan beridir bunu başaramadık, çok haklarımız budandı, çok kayıplar yaşadık. Ama artık gözümüzü açma ve uyanma zamanı gelmiştir. Aksi taktirde, bu zihniyet sahibi insanların kışkırtmaları ile kaos büyüyecek, bin parça olacağız ve son kırıntılarımızı da kaybederken, onlar emellerine ulaşacaktır.

Onların istediği de budur. Onlar bu işin eğitimini alarak, bu provakatörlüğü bilinçlice yapmakta ve bizleri birbirimize kırdırmaya çalışmaktadırlar. Hatta, daha da ileri giderek, işin içine Anavatan sevgisini katarak bizleri bununla sınamaya kalkıp ve bu konuda saygısız olarak ilan ederken, bizleri Rumcu olarak göstermişlerdir. Dini baskılar, dayatmalar yetmeyince bunlarla vurmaya çalışmaktadırlar. Bizim toplum olarak yapmamız gereken, aklımızı başımıza toplayıp, birlik olmak, ülkenin geleceği için mücadele etmektir. Ülkede iki bakan ile söz sahibi olan partilere seçimlerde haddini bildirmektir. Sendika başkanlarımızın bu görüşte bir olup, mücadele etmesi gerekmektedir.

Şiddetten, ayırımcılıktan, kin ve öfkeden beslenenlere karşı etten duvar olup, mücadele başlatmamız gerekir. Küfre küfür ile değil, şiddete şiddet ile değil, tek bir amaçta birleşerek, bu güruhu silmek için harekete geçmemiz, bunu nasıl yapacağımız konusuna odaklanmamız gerekmektedir. Zira, bu bir grup insan küfürden, şiddetten, ayrımcılıktan ve kaostan beslenmektedir. Onlara bu fırsatı vermemeliyiz. Aksi, bizi daha da kaybetmeye mahkum edecektir. Bunu idrak etme zamanı gelmiştir. Satırlarımın sonunda yinelemekte fayda var. Bizlerin Türkiye ve Anadolu insanı ile hiçbir sorunumuz yoktur, sorunumuz hükümetlerledir, Erhan #Arıklı zihniyetindeki insanlarladır. Olaylar saptırılmasın, zorla empoze edilmeye çalışan zihniyetlere, küfür kültürüne geçit vermemeliyiz.

Vesselam