1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Ersin Tatar, sürekli olarak egemen ayrı devlet diyorsunuz. Da,  KKTC egemen değil mi? Hoş, Orduyu yönetecek o işi layıkı ile yapan üst rütbeli subaylar ordunun başında olmasına eyvallah. Ama Tütün Fabrikasının bile başında bir Kıbrıslı Türk’ün olmamasını, bizde çok iyi bankacıların olmasına karşın Türkiye’den gönderilen Yönetim Kurulu başkanı ile yardımcısının KKTC merkez bankasını yönetmesini, Kaymakamların tümünün Türkiye kökenli olmasını, Polise, hemşireliğe Kıbrıslı Türk’ün istihdamında dudak bükülmesini geçtim Vergi Dairemizin belli sürede Türkiye’den gelenlerce denetlenmesini anlayamadım. Haaa bu egemenlikse ben böyle egemenliğin içine mıçarım.  Kalsın ben almayayım.  

**

Sn. Ünal Üstel hükümetin Anayasa’ya ve Milli Eğitim Yasasına aykırı olan türban ısrarını halkın büyük bölümü henüz anlamış değil. Bağmsız ve Egemen KKTC’de, insanlara açmısın, bir sorunun var mı? Yaşam kalitesini yükseltmek için birşeye ihtiyacınız varmı soruları yerine, dinin varmı? Dinsizmisin? Namaz kılıyormusun? Oruç tutuyormusun? Neden Türban takımıyorsun? Gibi, Allah’ın soracağı soruları, çözümü zor, çok bilinmeyenli bir denkleme benzeyen soruları bir kulun diğer bir kula neden sorduğunu anlayamadım. Hadde yallah tazik birlikte çözelim mi?.

**

Sn. Meclis-i Mebusan’ın mümtaz üyeleri (Doğru dürüstleri tenzih ediyorum) demokrasinin mümtaz bekçilerinin toplanıldığı yer sandığımız, yasa hazırlayıcılarımız diye düşündüklerimizin ve başımızın tacı diye nitelendirdiğimiz kişilerin yeri sandığımız Meclis-i Mehusan’a, meğer Şeyh havalarında, kendini  dinin müritleri olarak satan, ancak bunu yaparken esas yüzlerini, içkisini yudumlarken Twist oynarken gördüğümüz paçavullilerin yerine dönüştüğünü üzülerek gözlemledik. Bu neyse de içinizden rüşvetçilerin sahte diplomacıların, çıktığını, yandaş ve  görmek bizleri kahretti. Yandaş, hısımdaşlarla doldurdukları kamunun bumbara dönüşerek patladım patlıyorum mesajı vermesi bizi öldürdü. Sn. Meclisi Mebusan’ın mümtaz üyeleri, meğer gözümüzde büyüttüklerimiz kıçımızla güldüklerimizle eşdeğermiş.

**

Sn. Erhan Arıklı, bazı insanlar yalnızlıklarını doldurmak için bizi kullandığını sanıyor. Millette fil ile yatağa giren ezilmeyi göze almalı, UBP ile koalisyona girende Haçlı ordusunun sefere çıkarken eşlerine taktıkları ‘Bekaret Kemeri gibi garantili birşeyler takmalı. Aksi halde neyse boş ver gerisi bende kalsın.  Erhan başkan insan tutamayacağı sözü diline, veremeyeceğin sevgiyi kalbine, mutlu edemeyeceği insanı ömrüne koymayacak. Bak tam aksini yaptın ve insanları saflara ayırmaya çalıştın.

**

Sn. Nazım Çavuşoğlu,  Eğitim Bakanlığını, İçişleri Bakanlığını ve Tarım Bakanlığını, bakanlık yaptığın dönemde yerinan yeksan etmedeki başarın hala daha unutulmazlar listesinin en başındaki yerini süslüyor. Edepsiz giydiyse tesettürün suçu ne? Kılan yalancıysa namazın su ne?  Giden zalim ise haccın şu ne? Yetenek düşmanları emir komuta zinciri içerisinde atandıkları bakanlıkları duvara toslattıysa ve adına Süper Bakan deniliyorsa, halkın suçu ne? Bir gün Şeyh Edebalı bir gün şarap pardon viski içen Bektaşi oluyorsa şarap ve viskinin suçu ne? Çavuşluktan onbaşılığa tenzili rütbe yapılmasına rağmen kendini general sanıyorsa rütbenin suçu ne? Sn. Çavuşoğlu, miadını<ı doldurdunuz. Teşbihte hata olmasın siyasette yampuri giden ‘Çıkrık’ otomobile benzediniz.  Siyasetin Mezarlığı sizi bekliyor. Bekletmeyin.

**

Sn. Selma Eylem, bir kadının içinde, bir anne, bir savaşçı kadın olarak nitelendirilen Amazon kraliçeliği var. Yeri geldiğinde cadı, yeri geldiğinde melek de olduğunu hala anlamayanlar, dayatma ve gericilik saldırıları ile içindeki savaşçı ruh Amazon kraliçeliğini uyandırır.  O ruhu dürt dürte uyandırdılar. Şimdi uyandırdıkları ruh sayesinde, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu görmeye başladılar. Otobüse son durakta ineceğiz diyenler, siz ve sizin gibi öğrencilerini ve milletinin geleceğini düşünenler sayesinde, ilk durakta inmeye değil dökülmeye başladıklarına tanık oluyoruz. Selma hocanım, sanırım ağzı dikiş makinesinden hızlı çalışmasına karşın bir arpa boyu yol ilerlemeyen, gökkuşağı gibi 7 renge sahip yetenek düşmanlarına seni seviyoruz ama uzaktan seviyoruz. Yakınımıza gelme azaplarımızı bozma uzaktan sevelim yeter deme günüdür sanırım

**

Sn. Pınar Barut be abim sen bu devletin kendini erişilmez sanan, Kaldırım Ağasını, pardon sürçü lisan eyledim, atanmış Kaymakamını yerinan yeksan ettin. Adamın tipi Tarlabaşı, ama egosu Nişantaşı olabilir? Adam  basma kumaş olmasına karşın, kendini uçuk bir görüş ile İngiliz Kazmiri de sanabilir. Hatta Apartman lambasının bile fark etmemesine karşın arkadaş kendini caddeleri aydınlatan projektör de sanabilir. Eksik olmayın, dedik. Bu tipler fazla olmaya başladı. Pınar abim, adam felekten bir gece çalayım dedi sen fişi çektin bitirdin işi. Ne kaymak kaldı nede kaymaklı dondurma.

**

Girne Trafik Polisi Kaymakammış onunla beraber içki içen Kaymakamlıkta görevli kadın memurmuş. Adı büyük ama münasip yerleri kovuk olanlar sana vız geldi tırıs gitti. Görevimi yaparım raporu basarım düşüncesi ile yanız raporu basmadın.  Kendini Ozon tabakasında gezen erişilmez sananlara Halep oradaysa arşın buradır dedin. Genel Müdüründen telefon gelmesine karşın raporu basıp arabayı bırakmadın. Evlat Girne’ye tayini çıkan, yaptığı kaza dosyaları ile yargıçlara bile önderlik eden Mehmet Beyin Girne’ye tayini çıktıktan sonra Maşallah sizleri iyi eğittiği ortaya çıktı

**

Sn. Kasım Kuni bugüne kadar sizi hep dik duruşunuz ile andık ve takdir ettik. Ancak kaymakamın içkili halini es geçip rapor etmeyin emrinizi sizden beklemediğimiz için yadırgadık.  Bu durumlara balık baştan kokar demezler tuzda koktu yakıştırması yaparlar. Sn. Kuni, bir Kızılderili sözü yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan, yanlış yapan kadar suçludur der. Bakın zayıf insanlar intikam alır. Güçlü insanlar affeder. Zeki insanlar umursamaz. Ancak sizin makamınız ne intikam, ne affetme nede umursamazlık makamıdır. Sanırım o makam. gerekenin yapılması makamıdır. Genel Müdürüm. Kaymakamın size attığı bu golü bizler polisinizin doğru yapması sonrasında off -side olarak değerlendirdik. Ve golü iptal ettik.

**

Sn. Hasan Tosunoğlu, önce DP’de Yeniçeri gibi bazı nedenlerden dolayı kazan kaldırdınız. Kazanı indirdikten sonra DP’den istifa ettiniz. Herkes mamma bitti, ihale sona erdi. Sona erince de Tosunoğlu partisine bay bay dedi yorumu yaptı. Elin ağzı torba değil ki büzesin. Bir defa torbanın ağzı açılınca içinden dökülmeye başlayanlar UBP’ye yaklaştı. Hatta destek vermeye başladı cümleleri oldu. Tamam olsun bu defa UBP’den seçime girer ve UBP Milletvekili olur dediğimiz anda, DP Milletvekilliğinden istifa ettiniz. Sn. Tosunoğlu, Koop. Merkez Bankası kılıcı, Demokles’in kılıcı gibi başınızda sallanırken, Milletvekili zırhını çıkartmanız pusuda bekleyen Akbabaları galeyana getirecek. Bizden söylemesi.

FIKRA

İlk defa helikopter gören Temel, Dursun’ a sormuş;
– Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş;
– Haçan, bu olsa olsa bin yaşında bir sinek dur

DÜN

Gökkuşağının 7 rengine dönüşündeki hali haftaya