0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bu konu hakkında her kafadan bir ses çıksa da, ya yine bir menfaat için oynanan bir oyun, ya da bu kez gerçekten hükümetten çekilme kararıdır. İlerleyen günlerde göreceğiz. Lakin, Ali gitmiş Veli gelmiş, Hasan gitmiş, Hüseyin gelmiş hep ayni dairenin içinde dönüp dolaşılacak ve bu çemberin içine giren, çemberin içinde olanların huyundan ve suyundan alacaktır. Bu değişmez bir gerçektir.

Bize köklü ve istikrarlı değişimler gerekmektedir. Mevcutların içinde olmadığı, taze kan, genç-dinamik zihinler ve tamamı ülke ve toplum yararına iş görecek kişilerin artık hükümette olması gerekmektedir. Hele ki şu anda yaşı 60’ın üzerinde olanların hepsini eve yollamak gerekmektedir. Çünkü, zihin bu yaştan sonra Demans olmaya yatkın, unutkanlık baş gösterir ve hareketler yavaşlar. Ayrıca kaç dönem bakanlık yapmış olanlar var ki, bunlar bu bakanlıklarda bir arpa boyu yol kat etmediler. Örnek verecek olursak Fikri Ataoğlu yıllardan beri Turizm Bakanlığı yapıyor, kendisi ile de çalışma imkanım olmuştu, bu bakanlıkta memur iken, tam anlamı ile bal yapmaz arı.

Bunu da geçtim, iş yapacak olanı da eğer taraflısı değilse, yerinden sürgün edecek kadar da kindar ve hakkaniyetsiz!!! Bu yüzden artık hükümet edenlerde köklü bir değişim şarttır. Bunu yapacak olan da toplumdur. Artık daha nereye kadar kör-kütük bu mevcutlara alkış tutulacak, menfaatler için bir pula oy satılacak, millet ne zaman bu gafletten uyanacak, doğrusu çok endişe verici bir durum!!! Ülkenin sağlam bir nüfus sayımına, son 10 yıl içerisinde verilen kimliklerin iğneden ipliğe araştırılarak gerçekten hak edene bu kimliklerin bırakılması, gerisinin tamamen iptal olması gerekmektedir. Bu konuda yasal düzenlemeler olmalı ve nüfus asimilesi kesinlikle ortadan kaldırılmalıdır.

İkinci ele alınacak konu ise ülke ekonomisidir. İthalat- ihracat dengesi sağlanmalı, üretim için harekete geçilmeli, üretim teşviklendirilme yolu ile yeniden atağa geçmelidir. Ülke yararına kararlar alınırken yavru veya besleme konumunda değil, kendi ayakları üzerinde duran gerçek bir Devlet edasıyla hareket edilmelidir. Üniversiteler sayılı kalmalı ve öğrenci devamlılığı kontrol edilmelidir. Kaçak-köçek işçi problemini ortadan kaldırmak için bu işi ticarete dökenler ceza almalı ve yasal düzenlemeler ile bu konu yeniden yapılandırılmalıdır. “Bir usta bir memleket” ilkesi ile zanaatkar yetiştirmek adına gençler bazı meslek dallarına teşviklendirilmelidir.

Lise çağına kadar Devlet okullarında ücretsiz eğitim haktır, bunun sağlanması gerekmektedir. Yok öyle “eşit-egemen Devlet” diye böbürlenmek, bunu hayata geçirmek için “Devlet’in vatandaşa ödev ve sorumluluklarını” tam manası ile yerine getirmesi gerekmektedir. Sağlık hizmetlerinde kliniği olan doktorlar hastanede çalışmayacaktır. Devletin hastanesi vatandaşına her türlü hizmeti en donanımlı techizatlarla sunmak zorundadır. Özel hastaneler minumuma düşürülürken buralardan vergiler çatır çatır toplanmalıdır.

Sermaye patronu yaratmak, ülkeyi uçuruma sürüklemektir. Bu kişilerin tekelinde bulunan her sektör Devleti biraz daha çökertmektedir, vergi muafiyeti ile bunlar köşe olmuş durumdadır. Hiç kimse bu Devletin ensesinde andrez oynamamalı, itibarı için gayret göstermelidir. Yok öyle yağma Dünya Listelerinde en zenginler içinde yer alacak, ama kendi memleketinde Devletine bir kuruş vergi vermeyecek!!!! Bu nasıl bir sistemdir!!! Çok iş var çok. Bunları yerine getirecek sağlam bir kadro, aydın fikirler, manfaatsiz zihinler şarttır. Mevcutlarla artık bu yol hiçbir şekilde yürünmez!!! Ülkedeki sistemsizlikten tavan da, taban da çökmüş, ortada bir yapı kalmamıştır!!!!

Vesselam