0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Meclis, başkanını öyle ya da böyle seçti ama spekülasyonlar halen daha devam etmektedir. Birileri birilerine bu yolla gönderme yapmakta, akıl hocalığında bulunmakta ve ortalık yine kızışmaktadır. Ne imiş, Tufan #Erhürman efendi bu olaya destek çıkmış, birileri ile kapalı kapılar ardında görüşmüş, bu konuyu Sayın #Çeler dile getirince de yanlış bir davranış olarak tanımlanmış ve Sayın #Harmancı tarafından bu davranış yanlış bulunmuştur.

Yahu bırakın artık oydu buydu, o olduydu, bu olduydu diye birbirinizle güç yarışı yapmayı da memleket hallerine odaklanın. Hele ki ayni partiden iki insanın birbirine destek çıkması gerekirken, basın sayfalarında karşı karşıya getirilmeleri hiç hoş değil. Parti içerisinde varsa bir dargınlık, varsa bir yanlış hareket durumu, basına düşmeden de çözülebilir kanaatindeyim. İlkokul çocukları gibi birbirinizi suçlayarak veya hatalı davranıldığını dile getirerek bir yere varamazsınız. Konuşmak ve gerçeği söylemek veya kuvvetle muhtemel olasılıklar üzerinde durmak ne zamandan beri yanlış oldu?

Kaldı ki Sayın Çeler’in üslubu her daim kibar, duruşu da ayni çizgide olmuştur. Keza, Sayın #Harmancı da böyle olmakla birlikte zaman zaman kibrine yenik düştüğünü söylemeden geçemeyeceğim. Ve bu sadece benim görüşüm değil, toplum içinde birçok kişinin düşüncesi bu yöndedir. Sevip sayıp desteklemek ayrı bir olay ama bir insanın zaman zaman düştüğü gafleti söylemek de kötü niyet değildir. Erhürman’a gelecek olursak, bu konular üzerine agresif bir tavır sergilediği gözümden kaçmadı. Öyle veya böyle şu bir gerçek ki, siyaset hayatına başladığı günden itibaren ayni çizgide yürümediğini görüyorum ve fikirlerinde değişimler olduğunu her beyanatında daha net anlayabiliyorum.

Ankara ile samimiyette artış gözümüzden kaçmamıştır. Diyeceğim şu ki, parti içinde istişareli çalışma, birbirlerinin davranışlarını iyi-kötü eleştirme konusu basına hiç yansıtılmadan, kendi içlerinde çözümlemek, hem parti adına hem de toplumun kişiler üzerindeki düşüncelerini bölmemek adına yapılması gereken en doğru davranıştır. Zira toplumun mevcut hükümete zerre güveni kalmamıştır.

UBP ve CTP saflarında, toplumun gözünden düşme, güven eksikliği ve gelecek kaygısı var iken TDP gibi bir partinin bu konuda daha bir güçlenip, birlik ve beraberlik çatısı altında faaliyet gösterip, dayanışmada bulunması toplumu da bu konuda olumlu yönde etkileyecektir, eminim. Bizler artık gövde gösterisi görmek yerine, ülkenin geleceği konusunda daha güvenilir siyaset adamları ve ülke adına olumlu yaptırımlar görmeyi arzu ediyoruz.

Vesselam