0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hepimizin bu dünyaya gelirken, mutlaka bir görevi vardır. Her ne kadar kaderci olmasam da, inancım o yöndedir ki, bazı insanların doğuştan alnına yazılan bir yazgı vardır. Ve bazı insanlar da kendi kaderini şekillendirmek için, cesaret, yürek ve mücadele ile bütünleşerek hayat yolunu çizmeye çalışır. Bazılarımız da var ki, hayata dair bir rol üstlenmek veya bir amaç yolunda ilerlemek yerine, sıradan rastgele yaşam sürmektedir. Sanırım son zamanlarda toplumda bu tarz kişilikler artık yoğunluk kazanmıştır.

Oysa, her insan kendi kendine sormalıdır “bu dünyaya geliş sebebim, amacım, benim bu dünyadaki rolüm nedir” diye. Fakat gelin görün ki, sorgulayan bir toplum olmaktan ziyade, sadece günü yaşayan bir toplum olup çıktık. Sıradan bir hayatta hepimizin birtakım rolleri ve bu rollerin getirdiği sorumluluklar vardır. Bir kadın için, ev hanımı olmak, iş kadını olmak, anne olmak, çocuk yetiştirmek ve iyi bir eş olmak gibi roller mevcut iken, erkekler için de, iyi bir eş, örnek bir baba, eve aş getirmek zorunda olan bir aile reisi gibi rol modeller hayatın bizlere çizmiş olduğu kaçınılmaz rollerdir.

Bazen bu kadar rol üstlenmek kişiye ağır gelebiliyor ve stres altında kalabiliyor. Keza, bizim ülkemizde yaşam standartlarından dolayı kadın olsun, erkek olsun, her zaman için stres altındayızdır. Fakat, bunları yine de kendi yöntemlerimiz ile minimuma indirme olasılığımız vardır. Örneğin, üstlendiğimiz rol modeller arasında, önceliklerimize göre onları bir sıraya koyabiliriz. Bu durum bizi daha bir kaygısız yapacaktır.

Gelelim hayattaki amaçlarımız konusuna. Bir kere yaşam amacınız sizi hayata motive eden unsurdur. Her sabah uyandığınızda eğer yaşama dair bir amacınız var ise hayatınızın rehberi o amaçtır. Ve yarınlarınızı o amaç için çalışıp çabalayarak yaşam sürersiniz. Fakat, eğer bir amacınız yok ise boşa bir ömür geçirirsiniz de, bunun farkında bile olmazsınız. Bilmiyorum şu anki eğitimde bu gibi konular işleniyor, gençlere bunlar öğretiliyor mu? Lakin bence bir matematikten, bir fizikten öte, temel eğitimin önde gelen konuları arasında, kişinin öz benliğini tanıması, hayatı sorgulaması, hayata dair bir amacı olmasının bilincine varması ve yaşamdaki asıl rolünün ne olması gerektiği hususunda kendisi ile yüzleşmesi konusu yer almalıdır.

Çünkü sorgulamayan, sebep-sonuç ilişkisi aramayan, kendi öz benliğinde yaşamın temel amaç ve hedeflerini belirleyemeyen bireyler, zamanla toplum olarak çöküntü yaşayıp yok olmaya mahkum olurlar. Tıpkı, bizlerin şu an içerisinde bulunduğu kaos, aidiyet duygusundaki zayıflık ve amaçsız yaşam karmaşası gibi. Şimdi sizler kendi kendinize şu soruyu sorarak bir kez daha düşünün sevgili okurlarım “Hayattaki rolünüz ve amacınız nedir?” Vesselam.