0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Satırlarıma başlamadan önce çürük elmalar arasında kalmışsa birkaç tane iyi doktor ve eczacı selam olsun diyorum. Son zamanlarda, özellikle pandemi sonrası ani ölümler hepimizin zihinlerinde soru işareti bırakmıştır. “Acaba, aşıların yan etkileri midir?” diye düşünmeden edemiyoruz. Sağlıkçı değilim, doktor değilim, eczacı da değilim. Lakin, çevremdeki olayları iyi irdeleyen, gözlemleyen ve ölçüp tartan bir insanım.

Evet, vücuda giren her ilaç zehirdir. Emin olun ki, bir tarafı düzeltirken, başka bir tarafta dengesizlik yaratır, yıpranmaya sebebiyet verir. Bizim çökmüş bir sağlık sistemimiz olduğu aşikardır. Doktorlarımızın kaç tanesi çağa göre kendi bilgi ve donanımlarını yenilemektedir, muamma. Eczacılarımızın kaç tanesi insan sağlığını gerçekten önemseyerek, hastaya gereksiz ilaç yüklemekten kaçınır, o da muamma. Bugün ilaç sektörünün tek gayreti, hastaları ilaca bağımlı kılıp, oradan gelecek gelirle sermaye yapmaktır.

Yani sağlık, ticarete dönüşmüş durumdadır. Hele ki bu memlekette!!!! Doktora gidersiniz, geçmiş rahatsızlıklarınızı öğrenmeden, kullandığınız daimi ilaç olup olmadığını sormadan, basit bir muayene ile sizi antibiyotik bağımlısına çevirir. Muayene ücreti nakit ve makbuzsuzdur. Alın size devletten vergi kaçıran Hipokrat yemini etmiş “Doktor” sıfatı taşıyan ve dürüstlükten yana olan kişiler. Basit bir rahatsızlıktan dolayı czaneye gidersiniz, doktor muayene parası vermemek için, lakin o da size önünüze envayi çeşit ilaç koyarak, sizi kaz gibi yolma çabası içerisine girer. Bu ilaçlara alerjiniz var mı, yan etkileri kronik rahatsızlıklarınızı tetikler mi, hiç önemi yok.

Önemli olan ticaret. “Bu da iyi gelir, bu da bunun yanında şart” uzar uzar gider hikaye. Denetimsizlik ve sistemsizlik her türlü imkani sağlıyor bu meslekten insanlara. Onlar da dibine kadar kullanıyor bu durumu. Memleket memleket değil ki, doğru düzgün sağlık hizmeti alabilelim!!!! “ Devlet mi dediniz? Nerede?” O yüzden denize düşen yılana sarılır misali bir durum içerisinde debelenip duruyoruz. Ve aşılar, sürü psikolojisi ile korku salınıp, her birimiz 3-4 aşı olduk. Can havli ile düşünemedik sonrasını.

Bakın şimdi olanlara. Gribal enfeksiyonlar artarken, çok değişik versiyonlarını yaşıyoruz. Kalp damar sorunları artarak, ani ölümler gelişti. Kronik hastalığı bulunanlarda bu durum daha da derin ağırlaştı. Bunları gözlemlemek hiç de zor değil. Gülük hayatımızın içinde hep var olan ve derin düşünülmesi gereken konular içerisindedir bana göre. Bu ülkede her şeyin en pahalısını, insan sağlığının ise en ucuz, en kalitesiz şartlarda ve en geri metodlarda olanını yaşıyoruz.

Parası olan bile çoğu zaman gerektiği şekilde sağlık hizmeti alamıyor. Neden mi? Doktorlar kendilerini ilah, eczacılar kendilerini vaz geçilmez gördüğü müddetçe, bizler toplum olarak sağlık sorunları altında ezilmeye mahkum olacağızdır. Vesselam.