0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sayın Ünel Üstel, Gazeteler hakkında eski iş ortağına kolaylık ve sevgilisine iş ortamı sağladığı iddiaları nedeniyle Peru Başbakanı Alberto Otarola istifa etti. Okurken ‘Ahmak ‘ dedim. Ulan dedim, içimden keşke bizim ülkeye bir göz atıp, kırmızı başlıklı kız masalı ile deve havurdu ile nasıl yenir Ansiklopedi kitabını okusaydı. Ham huk şorolop yollarının Roma yerine KKTC ‘Bol Kepçe Lokantası müdavimlerine çıktığını görür vay be beterin beteri var diyerek istifadan vazgeçerdi. eski Boşbakanlardan birisinin sevgilisini bir belediyede işe aldırtırığını, görüntülü olarak fazlalığını nasıl tokatladığını görürdü. Sn. Üstel, acaba diyorum Emrullah Turanlı’nın cebimdedir dedikleri ile bol kepçe müdavimleri istifa da erdemdir sözünün gereğini yaparmı? Ne dersin?    

**

Sn. Nazım Çavuşoğlu, Şıh hazretleri, havalar bu aralık ayni sizin gibi, ne yapacağı hiç belli değil. Bir açar, bir kapar. Bir yağar, güneş de ayni sizin gibi yakar. Osman Örek Lisesine, burada öğretmen yokmuş gibi Elçilik aracılığı ile getirtiğin Tesisat Öğretmeni ‘Dayak Cennetten Çıktı’ sözünü çok güzel uyguluyor. Dinazorlar zamanında yürürlükte olan eti senin kemiği benim adetini muhteşem bir şekilde uygulayarak bir çocuğu iyice benzetti. Çocuk polise gidip şikayetçi olmuş. Aman Sn. Bakanım şikayeti geri aldırın aksi halde ‘Ana’ya ayıp olacak. Diriliği hiç tozlanmayan ve her zaman gür çıkan sesleri ile Selma hocanım ile Burak Maviş hoca tavaya zeytin yağını koydu. Ensenizde boza pişireceklermiş. Olsun çekinme onları da ‘Ana’ya şikayet edersin. 

**

Sn. Tufan Erhürman, Arıklı’ya bu aralık çok fena bindiriyorsun. Mecliste damarına basıp onunla, Lingiri yerine, çelik- çomak gibi oynuyorsun. Ama  Çelik- Çomak’ın “Lingiri’nin” ancak “Genablası” olduğunu unutma. Bak yarın onu daha fazla kızdırırsan TİPİK ile yapılan akaryakıt anlaşmasını bozar bizi karanlıkta bırakır. 4 senede bitireceği Ercan’ı 14 yılda bitirdikten sonra,kendisine sunulan yılın en başarılı bakanı ünvanını geri verebilir. Emrullah efendinin cebimdedir dediği bakanlarımızı ceplerden çıkartıp musluğu kapatabilir. Aydınlatma ışıkları olmayan, luggolar ile dolu zifiri karanlık yollarda el fenenerleri ile görev yapmaya çalışan ‘Polislerimizin’ elinden el fenerlerini de alarak onları kaderleri ile baş başa bırakabilir. Yapma. Kurultayı var, başkanlığı kaybetme noktasındadır. Siniri ondandır. Nasırına fazla basma.

**

Sn. Turgay Avcı nedir sizdeki bu şans anlayamadım. Eski partiniz ÖRP’ ile ilgili iddialar unutulmuşken şimdi de sahte diploma olayında kolan sizi sardı. Kolan tam gevşeyip işten sıyrıldım derken birileri çıkıp sizin kızın düğününe gönderilen bastişleri ortaya attı. Üstüne üstlük bastişlerin fon müziğine de ‘Beraber yürüdük bu yollarda beraber ıslandık yağan yağmurda’ şarkısını koymazlarmı pes yani. Durduk yerde polisi dürtüp uyandırdılar. Kudret hoca soruşturmanın kapatılması için polise baskı yapıldığını söylüyor. Muklu değneğin ucu Silihtardaki Saraya kadar uzandığı iddia ediliyor. Aman tüm erkan-ı Umumiyeyi devreye sokarak bu işi ‘NOS’ yapın. Yoksa yağan yağmurda beraber yürüyüp ıslandıklarınız ile ‘’Zatürüye’ olacaksınız

**

Sn. Hüseyin Paşa – Sn. Dalman Aydın, Hasibe Teyze, her ay halis zeytin yağına bulandırdığınız zam kazığını bir yerimize geçirmeden frene basmak hiç aklınıza gelmez mi? illa ki size “Stop’a basınmı dememiz gerekir diyor. Bir ay 4 bin lira  gelen fatura ertesi ay 5 bin olarak gelir. Birde bu fatura illeti yorulmaz mı? Oturup bir dinlense olmazmı diye soruyor. Haaa birde Ceyanın Paşazadelerine sorun bakalım. Bu zamlar daireye aldıkları hısım akrabanın dışında kalanları da almak için mi? Öyle bir niyetleri varsa vazgeçsinler çünkü zaten dairenin çok işini özel şirketlere yaptırıyorlar. Aman ceryan ile fazla oyun olmaz. Bu defa fena teper diyor. 

**

Sn. Cem Kapısız köyü sahipsiz sanıp ellerini kollarını sallayarak efeleneceklerini sananlar bu defa Kapısız duvarına tosladılar. Ercan musluğunu hep kendine açık tutan, orada herşeyi nalıncı keseri gibi hep kendine yontan Emrullah efendinin şirketi T&T‘nin vergilerini bağışlamayı kendine görev addeten bizim Emiralangiller takımı, köyün ağasını kollarken, çalışanları köyün ‘Maraba’larını görme alışkanlığından kurtulamıyor. Sn. Kapısız, Toros’larda sabah horoz sesleri, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan kötürüm KKTC, Koltuk Severler, Bel bükerken kambur olanlar unutulmaz Filmlerini ‘Kapısız duvarına’ çarpan Ercan tomofili ‘Tumba’ oldu filmi sanırım tahtından indirecek.

 **

Sn. Zehra Esenyel, Tak diye Meclisin çocukları yine bir birine girmiş, argo kelimeler havada uçuşmuş. Atın bahçeye bir futbol topu, çocuklar antrenmanda ter döksün, zihinleri yerine gelsin diyenlere, Şak kapatsınlar meclisi hayırın değil zaten. İş yapan mı var. Heryer allem gallem. Nereye dokunsan sahtelik akıyor. Nalet olsun diyerek cevabı yapıştırdın. Zehra hanım, Anagiller Familyasına mensup,’Yes Sir’ derneği üyelerinin eller göbekte beller bükülürken aldıkları kararların orağı hepimizi biçerken, vatan, millet, sakarya, nurlu ufuklar vesayetçileri, Bol Kepçe Lokantası müdavimleri susuyor, hatta alkış tutuyor. Eleştiri yapıp tersini söylemeye çalışanlara karşı da saldırganlıklarını sürdürüyorlar. Sorun durumu anlamamaları değil, asıl sorun bizlerin hala daha onlara bir şeyleri anlatmaya çabalamamızdır.

**

Sn. Kemal Dürüst sana çok kırgınım. Yahu bir eliniz yağda bir eliniz balda yaşarken ve para dağıtırken bu gardaşçığını  hiç düşünmezmisin? Aha bu memlekette sıkıntı içinde yaşıyor ay sonunu çekerek getirmeye çalışıyoruz. Tamam bizim tapuya elimiz uzanmaz. Ne bileyim sahte diploma verebileceğimiz birisi yok. Olsa bile adamlar yazmamızdan korktukları için lafını bile etmezler. Ama paçadan dökülen ve etrafa saçılan o kadar çok şeyin içerisinde bir tanecik şeyde bulunmazmıydı? Birkaç bin dolar veya Euro’cukta bize koklatsaydın kadı günah mı yazardı? Mesela bizim ineklere mandırada 3 misli süt sağdırıyor diyebilirdin. Veya üniversitenin sahte diploma dağıtımını 5 katına çıkartacak da diyebilirdin. Sn. Dürüst  hayat üç buçukla dört arasındadır. Ya üç buçuk atarsın yada dört dörtlük yaşarsın. Tam dört dörtlük yaşamaya başlarken, tekere çomak sokularak bir yerinin üç buçuk atmasına neden olundu

**

Sn. Ayşe Öztabay, 4 sene yerine itina ile 14 senede yaptığımız, Ülkede darphane görevi yapan, Ay ile Mars’a yolculuk yapacağımız göz bebeğimiz Ercan’ımız için sen nasıl önce paçalarımı sıvadım ve içeri girdim. Tuvaletler kir pas içindeydi diyerek gözbebeğimizi  küçük düşürürsün. Her güzelin bir ayıbının olduğunu bilmiyormusun? Tamam herşeyi eksik. Ama eksik olmayan Erdoğan’ın açın direktifi değilmiydi? Bu direktife Emiralangiller familyası ‘Nayır ‘ diyebilirmiydi? Sevgili Ayşe eskiden misafir umduğunu değil bulduğunu yer derlerdi. Şimdi devir değişti, Ağanın hüküm sürdüğü  Ercan’a misafir olarak giden umduğu temizliği değil, bulursa muktan arınmış temiz bir yer oraya mıçar deniyor. Orada sadece bir yer çok temiz olarak tutulur. O da Ağanın abdestanesidir. Ağa mukunun üstüne muk s….lmayacağı için orası da sürekli kapalı tutulur. Gerisi ise teferruat abim.

 **

Sn. Ahmet M. Karavelioğlu, hayırlısı olsun.UBP’nin başkan adayları arasındayerinizi almışsınız. Bankacılık sektöründe bilginiz nedeniyle birçok başarılara imza attınız. Ama giydiğiniz banka yöneticisi markalı ceketinizi çıkartarak siyaset ceketini giymeniz çok sarp ve çetin bir yola gireceğinizi gösterir. Sn. Karavelioğlu buz gibi “Sakgo” dururken ceket da nereden çıktı? Sakgo (Ceket) karşısında biri yok ve bankacılık alanında başarılı bir şekilde yolunuza devam ediyorsunuz. Eh Allah’ınız  var işin de ustalarındasınız. Ama siyaset Ceketinizin karşısında, Ünal Üstel ve Hasan Taçoy gibi parti içinde güçlü isimler var. Bilgi ve beceri siyaset bataklığında nereye kadar işe yarar o da meçhul. Meçhul olmayan ise siyasette yıpranmamış birisi olarak kokuşmuş bir düzende seçilmeniz halinde olumlu işlere imza atacak olmanızdır.

**

Sn. Fırat Ataser, CTP Milletvekili Ongun Talat Belediye bünyesinde ihale dosyası hazırlanmakta olduğu halde, ben “Bandofla” geyerim, terlik bana uymaz düşüncesi ile  belirlediğiniz adresten iş aracı aldığınızı ileri sürdü. Başınıza buyruk icraatlar yaptığınız iddiasında bulundu. Kabinede 100 günde bir revizyon yapılıyor. 100 gün doldu, bu defa kabinede revizyon mevizyon yok. Erken seçim revizyon hazırlığı var.  Batı cephesinde asayiş berkemal ama Doğu cephesi düşecek gibi. Bu nedenle herkes kendini göstertme telaşında. Ve mikrofonları değil siyaset anlayışları bozuk olanların merkezden hücümları artacak.Sn Ataser ülkede bir telaş sarmış gidiyor. Batıda covit. Doğuda savaşta yaşama. Bizde de sahte diplomanın yanısıra kimin ayağına bayda (Çelme) atıp, koltuğuna oturacayım telaşı

Fıkra

Lüks bir lokantada müşterilerden biri

önüne konan yemeği görünce bağırmaya başladı:
– Ben bu baklayı yiyemem. Çabuk bana şef garsonu çağırın! Yan masada oturan adam dudak bükerek cevap verdi:
-Fayda etmez efendim, o da yiyemez!..