0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir ülkede eğitimin kalitesi okur-yazar oranından ve insanların kültüründen anlaşılır. Dahası, eğitimde kalite olursa, insanlar da kaliteli olur. Duruş, kişilik, onur gibi vasıflar temel ilkesi olur bu eğitimden geçen insanların. Hatırlar mısının, 90’lı yıllarda ülkede bir gece kulübü açma furyası başlamıştı. Bu vesile ile ülkenin belli bölgelerinde, bu gibi yerlerin açılmasına izin verilmişti. Alayköy yolu da bu yerlerin cenneti oluvermişti. Ülke bir anda üçüncü ülkeden gelen beyaz kadınlarla dolup taşmaya başlamış, birçok evlilikler bu yerler sayesinden yıkılmış, birçok yuva erkeklerin bu yerlere para yetiştirememesinden dolayı darmadağın olmuştu.

Zaman içerisinde bu gibi yerler çoğaldıkça, hayatın akışı içerisinde birçok kişi tarafından rutin hayata girmiş bulundu. Şimdilerde ise, bu gibi yerler, rutin hayatın içerisinde yer aldığı gibi, casino müşterilerinin de vaz geçilmez eğlence anlayışı haline geldi. O yıllarda gece kulübü izinlerini kimler verdi diye soracak olursanız, yine hükümet edenlerin kendilerine menfaat sağlamak için verilmiş bir karar olduğunu ayan beyan görebilirsiniz. Zira, birçok gece kulübünün el altından gizli ortağı, sermaye yandaşı mutlaka o dönemin vekillerindendir. Ya da yandaşlarına menfaat sağlamak için onlara verilen izinler karşılığında oy potansiyeli artışı sağlanmıştır.

Elbette her şey gibi, bunlar da zamanla sıradanlaşmıştır. Yeni sermaye kapıları yaratmak maksadı ile bu kez de üniversite açarak ülkeyi eğitimde cennet adası yapacaklarını söylemişlerdir. Aslında bunda da amaç, birilerinin ekmeğine ballı kaymak sürmek için yasalar çıkarıp, onaylar verilmiştir. Sermaye patronu yaratmak, bu ülkenin torpil kanadının çalışması, çoğalması ve giderek artması demektir. Gel zaman git zaman üniversite cenneti olup çıktık. Ha bunlar bir de öğrenci getirdiği için devlete vergi de vermiyorlar.

Bu sayede öğrenci yurtları inşa etmek de kaçınılmaz oldu. Bugün birçok vekilin öğrenci yurtları ve apartmanları var. Kurulan bu düzeni görebiliyor ve anlayabiliyorsunuz değil mi sevgili okurlarım!!! “Hep bana, hep bana” düzeni bu işte. Ve işte şimdi belli bir amaç için açılan üniversitelerin sahtekarlıkları bir bir ortaya çıkmaya başladı. Devletin yüce makamlarında oturabilmek için, yandaşlarına sahte diploma belgeleyecek kadar onursuz insanlar bu insanlar.

Buna vesile olanlar ise asıl suçlular. Denetim yok, kalite yok, eğitimde seviye diye bir hedef yok, öğrenci kalitesi diye bir düşünce yok, o öğrencinin devamlılığı var mı diye bir kontrol merci yok, bunların devlete sağladığı kazanç ne olacak diye düşünen yok!!!! Olmayınca da işte böyle eğitim bile en güvenilir sektör olmaktan çıkar ve ayaklar altında ezilir. Sizlerin cennet yaratacağız diye diye, ülkeyi tam bir cehenneme çevirdiğinizi görmek için ne gözlüğe ihtiyaç var, ne de zeka seviyesinin yüksek olmasına. Bütün yolsuzluklarınız bir bir gün yüzüne çıkacak ve sizler sokağa çıkamaz hale geleceksiniz, bir gün mutlaka. Haksız kazancın helali asla olmaz. Vesselam.