0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Doğası, taşı-toprağı, ilkimi, mavisi ve yeşili ile adeta cennetten bir köşe olan güzelim Ada’mızın bu özellikleri maalesef artık çok deforme olmuş durumdadır. Oysa ki bütün bu doğal güzellikler korunabilseydi, bu ülkede yıl 12 ay, 10 ayı turizm yapılabilirdi. Gelin görün ki, bugün memlekette olan turizm “error” vermektedir. Çünkü, yeşili acımadan katlettik, maviyi 5 yıldızlı otellerin lağım boşaltım yeri yaptık, çevreyi insan kalabalığı ve kalitesizliğinden kirlettik ve kıymet bilmedik.

Oysa, bir ülkenin ekonomisine en fazla katkı sağlayan bir sektördür Turizm. Ama bizim ekonomimiz yerlerde sürünmektedir. Fikri #Ataoğlu yıllardan beridir Turizm Bakanı olarak görev yapmaktadır. Turizme faydası ne olmuştur diye sorarsanız, ülkede olan turizm de turist de bellidir. Ülkede bir “Kumar Turizmi” dir de gider, bunun dışında başka bir turizm faaliyeti yoktur. Vardır diyen de külliyen yalan söylüyordur. Hatırlatırım, geçtiğimiz yıllarda “Hint düğünleri bu yıl turizme damga vuracaktır” demişti kendini turizmin duayeni sanan Bakan Fikri #Ataoğlu.

Ardından da, Girne sıradağlarına inşa edilecek teleferiklerden bahsetmiş ve bunun da turizme büyük ölçüde katkı sağlayacağını söylemişti. Bununla da kalmayıp, Mağusa-Karpaz arası gemi seferleri başlatacağını ve dahi Mağusa Limanına Curise gemilerinin geleceğinin müjdesini vermişti. Mağusa Limanı’nda öyle bir donanım var mı ki Cruise gemilerini misafir etsin? Ya da tanınmanış bir ülkeye dünyaca ünlü bu gemiler hangi yoldan giriş yapacak ki!!! Yok, öyle bir kapasiteye de sahip değil bizdeki limanlar, tanınmamışlığımıza hiç değinmiyorum bile.

Mağusa’dan Karpaz’a öyle bir gemi seferi organizasyonu da, ne duyduk ne gördük. Teleferikler konusu ise havada asılı kaldı? Beşparmaklara baktığımız zaman sisli dağları ve baltalanmış ağaç kırıntılarını görebiliyoruz. Bunun dışında gördüğümüz manzarada, teleferikten herhangi bir ize rastlamadık. Belli ki, bir hayal ürünü idi bu konu da, tıpkı diğerleri gibi . Ya Hint düğünlerine ne demeli!!! Koca bir yalandan ibaret. Bütün sezon boyunca ne bir Hintliye rastladık, ne bir Hint düğününe ne de kınaya!!!

Yoksa acaba kınaları Fikri efendi mi kullandı? Yani uzun lafın kısası ülkenin can damarı olan Turizm de gerçekte “error” vermektedir. Fikri #Ataoğlu’na tavsiyemdir; Turizm ve turist görmek istiyorsa Larnaka sahillerinde bir cafede otursun. Başının üzerinden kalkıp inen uçakları saymaya çalışsın. Karşısında duran engin maviliklerde demirlemiş Cruise gemilerinin kaç adet olduğunu gözleri ile görsün.

Ve etrafına iyice bakınıp, ülkedeki turist potansiyelini ve turizmi iyi analiz etsin. Öyle bize “2 milyon turist” hikayesi okumasın. Bizde ülkeye giriş yapan öğrencisini de, depremzedesini de, aile ziyaretine geleni de, hırlısı hırsızını da, çalışma izinlisini de “turist” sınıfına koyup, kara ve deniz kapılarında kuzeye adım atan herkesi “turist” diye nitelendirip, saçma sapan açıklamalarla kendi kendini komik duruma düşürmesin. İşin aslı “Turizm Error” dur. Vesselam