0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bilirsiniz meşhur bir söz vardır “Deveye sormuşlar boynun neden eğri?” o da demiş ki “nerem doğru”. Bizim memleketin hali de aynen bu şekil. Doğru düzgün çalışan hiçbir sektör yok. Hele ki ulaşım, Kıbrıs’ın kuzeyinde çok zayıf bir sektördür. Kıbrıs’ta 1905-1951 yılları arasında Lefke’den Mağusa’ya, 39 adet tren istasyonu olduğunu biliyor muydunuz? Evet, o yıllarda demiryolu gelişmiş ve önem verilen bir ulaşım sektörü idi. Daha sonraları, 1951 yılında, İngiliz sömürgesi kara ulaşımının gelişmesi için bu 48 yıllık demiryolu macerasını sonlandırmıştı.

Gelin görün ki, bugün artık yollar bizleri sığmamaktadır, yeterli gelmemektedir. Ülke nüfusu hızla artış gösterirken yollarımız yetersiz gelmeye başlamıştır. Sadece sorun bu değil tabii ki. Ulaşım denince her ne kadar akla toplu taşımacılık gelse de, bizde her evde çifter araç bulunduğundan ulaşım sadece okul otobüsleri ile öğrenci taşımacılığından ibarettir. Taksicilik ise astronomik ücretlerle iş yaptığından, o konuda da sıkıntı yaşanmaktadır. Deniz yolu ulaşımı ise tanınmış bir Devlet olmadığımızdan dolayı sadece Anavatan ile sınırlıdır. Keza, havayolu da ayni durumdadır. Hiçbir memlekete direk uçuşumuz yoktur. Aslına bakacak olursanız, Devletin adına kendi havalimanı bulunmamakla birlikte, Devletin bir havayolu şirketi de yoktur. Artık nasıl bir Devlet ise, yorumları size bırakıyorum.

Gelelim internet ulaşımına, o da maalesef siyasilerin şişirdiği kadar hani şu “ışık hızında” diyorlar ya, inanmayın, o da boş ve de fostur. Şimdi yine size Güney’den bir örnek vereceğim, birilerinin canı sıkılacak, ama gerçekler acıtır. Bir elmanın iki yarısı olmamıza rağmen Güneyde nerede olursanız olun, internet erişiminiz ful çeker. Kuzeyde ise internetinizin çalışabilmesi için en yakın internet istasyonu civarlarında seyretmeniz gerekmektedir.

Ev internetlerine de birazcık değineyim. Biraz yağmur yağsa, bir şimşek çaksa, internet devre dışı kalır. Sorsanız, “bazı istasyonlarda çalışma var” denilir. Bulmuşlar işin çözümünü, ne çalışması ise itmedi, bitmedi. Deniz ulaşımımıza gelince, Gine Yat Limanımız var, bir de Mağusa Limanı. Girne Yat Limanı küçük bir Liman ve kişilere ait tekneler bulunmaktadır. Diğer büyük olan ise deniz seferlerine hizmet etmektedir. Tek ulaşım adresimiz yine Anavatan elbette.

Mağusa Limanı ise ticari bir liman olarak hizmet vermektedir. Öyle bahsedildiği gibi Cruise gemilerini barındıracak nitelikte bir liman olmadığı gibi, zaten tanınmamışlıktan dolayı Cruise gemileri de sadece bir hayal söylemidir. Ticari gemilerin de geliş-gidiş rotası TC’ye bağlıdır. Uzun lafın kısası ulaşım sektöründe de hem zayıf, hem de topluma hizmet derecesi son derece düşüktür. Hal böyle olunca, dış dünyaya da açılamadıktan sonra, yıldızı şafgaran bir Devlet nasıl tanımlanır, varın siz yorumlayın. Vesselam.