0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Ersin Tatar, New York’a giderken “Yeni siyasetim, iki devlet temelinde, eşit uluslararası statüsü temelinde bir anlaşma dediniz. Ve 60 yıldır feryadımıza adalet bulamadılar dediniz. Vallahi bu serzenişinizde haklısınız. Gerçekten Adalet yok. Yok Çünkü Rum, Yunan’dan önce Adalet ablayı Mahalleye ‘Anamız gönderdi. Adalet ablayı öyle bir etti ki, Sinirden kapının önüne iskemleyi çekti müşteri bekliyor. Fener, Galatasaray, Trabzon veya Beşiktaş ile değil.  Amatör kümeden Hakkari ‘Mezra köy futbol takımı ile maç yapalım Adalet abla hemen iskemleden kalkıp geri döner. Ama kelin perçeminden bir türlü tutamıyoruz Tabi perçem gür olmadığı için o bize bakıyor bizde ona 

**

Sn. Ünal Üstel ülkeyi yüro yüro dolaşmaya başladınız. Halk olarak bizler Anamız ne diyo değil, başbakanımız zam kazığının boyu ne kadar olacak demesini bekliyoruz. Refah dolu geleceği reform, planlama ve kalkınmayla yaratacağız diyorsunuz. Rahmetli babamda öyle derdi.  Bu sözleri Kemal Sunal’ın Zübük filminde izlemiştik.  Da o yollar kayalık ve dik. Makineyi ısıttınız ve rayma istiyor. Makine no pata pat sir No bu yokuşu çıkmam diyor. Ülkede yatırım yapacak yatırımcı Fırtına yüzünden Boşbakan binası görünmüyor sisten yolumuzu kaybettik diyor. Sn. Üstel Unutulmaz Filmler, arasına, Toros’larda horoz sesleri,, kendi ayakları üzerinde duramayan kötürüm KKTC ve koltuk severlere ‘Cibbana’ filmlerinin arasına Üstel’den işkembe-i Kübradan sallamalar filmi de dahil olacak. Kutlarız İnanın sizi ne satar nede değişiriz. Trampa gözümüzde tütse de olmadı eşantiyon diye veririz.

**

Sn. Sadık  Gardiyanoğlu,  Ne yaptın be Sadık bakanım. Bir geldin pir geldin. Tıkırında giden işlere androş koydun. Bazı doktor ve eczacılar tabaklarına kan doğradığın ve mamayı ‘Gurguralarında bıraktın. Sana fena kızgındırlar. Adamlar tezgahı kurmuş, para basan matbaayı tam randıman çalıştırıyorlardı. Sen kalktın makinenin içine yağ yerine şeker döktün. Makine bum.  Ah be Sadık bakanım ben bazı insanları bir türlü anlayamıyorum. Bunlarda bu hırs ve doyumsuzluk niye ki? .Adama dünyaya kazık çaktırmıyorlar. Sabah bir SELA, öğlen Sonra bir VEDA. .

**

Sn. Erhan Arıklı Karayolları Dairesi’nin eski günlerine kavuşması için çalışmalara başladık. Ve Karayollarını yol temizliği yapan bir kurumdan çıkarıp yol inşa eden bir daire haline getireceğiz diyorsun. Sn. Arıklı  Ayşaba, aman sağlığımıza dikkat edelim malum atmasyon ve sallamasyon havaları fena  esiyor adamı fena çarpar diyor. Yahu atadığınız müdürünüz Dürdane Acı iyi çalışıyor. Ankara’dan yardım alarak birşeyleri başarmaya çalışıyor. Ona lafım yok. Ama Mevlevi Köyünde ufak tefek bazı işler için size yapılan müracaat sonrasında oraya gitmek için arabalarınızda mazot yok. Siz iletişim çağından uzay çağına geçeceğiz diyorsunuz. Anlatın anlatın heyecanlı oluyor.

 **

Sn. Narin Şefik Mahkemeler başkanı olarak kötürüm ve görme yeteneğini kaybeden hükümetimize, dümende iyisiniz anladık da asfaltta gemi yürümez imasında bulunarak yasa ve daha birçokşey konusunda rotanız yanlış diyerek deniz feneri gibi yol göstertmeye çalıştınız. Diriliği hiç tozlanmayan sesinizle, Yasalarımız Nuh zamanında kalma gelin hukukçulardan oluşan bir komite ile bunu zamanımıza uyarlayalım derken, sanırım yaşanmakta olan anın rayında giden trenin altında kalanlar sağolun biz böyle rahatız ayaklarına yatıyor. Narin hanım ışığın olduğu yerde gölgelerde vardır. Siz ne kadar ışık olmaya çalışırsanız çalışın o gölgeler büyüdüğü müddet bir muk olmaz.

**

Sn. Turgay Hilmi,  KKTC dahil birçok ülkede muhteşem orkestralar ile muhteşem etkinler yapıyorsun. Sanat ve Kültür Dünyasında bir yıldız gibi parlıyorsun. Kısacası üst düzey bir kültür elçisi ve sanatçısın.  Almanya’da da el üstünde tutuluyorsun. Hatta Girne Amfi Tiyatroda Almanya’nın üst düzey bir yetkilisi sanat elçisi olman nedeni ile bizim efendilerin önünde sana plaket bile takdim etti.  Turgay hocam, Mesele Alman üst düzey yetkilisinden plaket almak değil. Mesele görmeyen, duymayan ve konuşmayan 3 Maymunların yanlarına bonus olarak aldıkları kıskanç 4’ncü maymundan oluşan yüksek şura plaket almaktır. Hoca, ağacın kalitesi özünden insanın kalitesi sözünden belli olur. Kalitesi erozyan uğrayan insana ne istersen yap,memnun edemezsin. Ömrünü versen ahiretini isterler.

**

Sn. Dursun Oğuz, sahi ama sen nasıl bir siyasetçisin inan ben bir türlü anlamış değilim. Bir yazımda senin için özü sözü doğru dürüst bir siyasetçi demiştim. Eksik yazdığım için Özür dilerim. Kusura bakma adam gibi adam sözünün üstüne bir yıldız eklemeyi unuttum. .  KKTC Bol Kepçe Lokantasında çukur tabaklara doldurulan kırsal kesimlere dur dedin. Çukur tabakları hissa tıka basa dolduran memurların canına ot tıkadın. Ayni partiden olmasına aldırmadığın partidaşına kırmızı kart gösterttin. Sn. Bakan lafları ile büyük olduklarını sananlar, yaptıklarıyla ne kadar küçük olduklarını kanıtlarlar hepsi bu.

**

Sn. Fatma Çimen Tuğlu, yırtık bayrakların gönderde dalgalanmasını geçtim. Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi sınırları içinde yaşam süren bir vatandaşımız gönderdiği mesajında başkanı olduğunuz belediyenin ‘Dingo’nun hanına döndüğünü iddia etti. İddiasına göre birçok şey ört bas ediliyormuş. Ve Mehmetçik Bölgesindeki kimin eli kimin cebindeki fırtına yüzünden Dingo’nun hanı içinde yaşananları göremiyormuşsunz.. İş o kadar ileri gitmiş ki bir eczacı hanımın iş yerinin önündeki bir çöp bidonu bir belediye çalışanı tarafından alınarak kendi oğlunun dükkânının önüne konmuşmuş. Yani İmam bunu yaparsa cemaat ne yapar meselesi. Sn.Tuğlu,  bir başkanı İki şey yıkar. Bir çalışan ile dostundan gelen ihanet, ve düşmanından gelen merhamet.

**

Sn. Emrullah Turanlı bu 2023 yılı sana hiç iyi gelmedi. Önce Başına bir CTP belası musallat oldu 59 Milyon dolarcık gibi ufak tefek bir parayı sana vermeyi taahhüt eden cebimdedirler dediklerinin aksine, CTP konuyu YİM’e taşıyarak senin 59 Milyon dolarcık paraya kan doğramaya çalışıyor. Bu yetmezmiş gibi mübarek ayakların kuma basmasın ve narinlikleri bozulmasın diye yaptığın iskeleye taş koyanlar tam ateş sönmeye yüz tutup küllenmeye başlarken, şimdi denizi doldurma işlemine anroş koyuyor. Vallahi memleketi sahipsiz ve denetimsiz buldun Ercan’ı  geçtim sıra denize geldi doldur anasını satayım doldur doldurabildiğin kadar diyenlerin ağzını kapatmak için cebimdegiller ile emir alangillerden yardım istesen diyorum.

**

Sn. Fatma Baysal öncelikle Posta Dairesi Müdürlüğün hayırlı olsun.  Müdür olur olmaz kolları sıvadın. Ambargolar altında inleyen ülkeye bir nebzecik nefes aldırmak için Türkiye Posta Dairesi ile anlaşma yaparak birçok ürünün ülke dışına satışı konusunda anlaşma sağladın. Ancak kamunun çok bilinmeyenli bir denklemi konumunda olan Posta Dairesinde işler zor. Bir defa sorgulayıcı hınzır muhataplığı içindeki çalışanlar bir birlerini şikayet etmekten geri durmaz. Mektupların dağıtımı ise Allah’a emanet. Bir yakınımın gönderdiği bir mektup Lefke Çamlık köyüne tam 3 ayda gitti. Yani Yannisi Niko’lisi yok. Bu müthiş hız sağlığa zararlıdır. Düzeltilmezse ağızları ile sövmeyenler  yarın sizlere bir yerleri ile küfür edercesine gülecekler…

**

Sn. Dürdane Acı, Karayolları Dairesi Müdürü olarak destek için arşınladığınız  Ankara’nın yolları eskiden  taştır derlerdi. Şimdi Amerikan Asfaltı oldu. Sizde Ankara’nın bu yollarını arşınlayarak belli bir yardım sağladınız. Ama Ankara’nın yolları Amerikan Asfaltıyken bizim Mevlevi’nin bazı yerleri kamışlık ve luggolar ile dolu. İmdat yardım diyen Muhtara Allah bize mazot versin bizde size yardım edelim diyormuş. Dürdane Müdürüm  bakanınız Sn. Arıklı attığı zaman mangalda kül bırakmıyor. İletişim Çağından sizi uzay çağına taşıyacağım. Ay’a ve Mars’a yolculuk yakın diyor. Ama bırakın Ay ve Mars’ı biz Mevlevi’ye bile gidemiyoruz. Önceden  bu hükümet inan hayalimdi ama  şimdi anım oluyor.

**

Sn. Sema Dolu yaptığınız açıklamada Kıb-Tek’te sınava giren ancak torpilleri olmadığı için mağdur olan mağdurlar takımı yalnız bırakıldı diyorsun. Ve bu noktada Arkamızda güç destek olması gerekirdi diyorsun. Tamam da sizin karnınıza vurulunca ah arkam demiyorsunuz ki.  Güç karnı değil ah arkam diyen  karşı taraftadır.  Birde ben sınavda  83.33 aldım diyorsun. Her soru 3,33 tüm soruların puanı ayniydi. 25 soruyu bilsem 83,25 puan olur.  6 soruyu bilsem 83,50 ben nasıl  83,33 aldım diyorsunuz. Sema hanım belli ki siz son geliştirilmiş hesap konusunda eğitim almadınız. Karnına vurulunca 83.25 ah arkam denilince 83.50 elli olur. Belli ki siz hesaplamayı yanlış yapıyorsunuz.

**

Sn. Nazım Çavuşoğlu, savunduğunuz kitaplardaki ‘Cin’ler ve Perilerin anlatım tarzları muhteşemdi. Bu öğretmenlerin herşeye maydanoz olmasına aldırmayın. Siz yalnız cin ve perileri değil, Azrail’i, Ceprail’i ve bilumum benzer şeyleri de kitaplara dahil edin. Ayağınıza takoz olan öğretmenler tam gün eğitimde öğleden sonra çocuklar ne yiyecek diye soruyor. Bak sen siz cinler, periler ile uğraşırken onlar neler ile uğraşıyor. Sizinde dediğiniz gibi o işi aileler düşünsün. Gün uzun ders saatleri çokmuş o sizi alakadar etmezki. Hele hele imamlar ile dindar ailelerin hayatlarını kitaplara dahil etmeye uğraştığınız bu günlerde böyle basit şeyler ile sizi uğraştırmasınlar. Sn. Çavuşoğlu, erkeklerin kalbi mezar gibidir, bir giren bir daha çıkamaz, kadınların kalbi 5 yıldızlı otel gibidir giren çıkan belli olmaz diyorlar. Ama maşallah sizinkisi dönme dolap gibidir. Ana giriyor, Elçilik içinde dört dönen Anamızın evlatları dört döndükten sonra çıkıyor ve tekrar giriyor.

Fıkra

Nuri okuldan eve bir gözü mosmor dönmüştü. Annesi çıkıştı:
“Aşk olsun yine mi dövüştün okulda? “Şey büyük bir çocuğun küçüğü dövmesine engel olmaya çalıştım da anneciğim.”
“Aferin bak bu cesaret işi. Kimdi o küçük?”
Nuri gayet sakin;
” Ben! “