0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ani ve seri bir şekilde kabine değişmiş oldu. Aslında, çok önceden değişim konuşuluyordu da, bu kadar seri bir şekilde değişim beklenmiyordu. Ne diyorduk “jet” ve kararları da öyle oldu. Elbette, bu kararların arkasında Anavatan yol göstericisi olmuştur.

Neyse, konuyu uzatmadan direk yazmış olayım, isterseniz her üç ayda bir kabine değişimi yapınız, değişen zihniyetler olmadıktan sonra, değişen sistem olmadıktan sonra, değişen bakış açısı olmadıktan sonra, vizyon ve misyon temel alınmadıktan sonra, Ali gitmiş Veli gelmiş, Ayşe gitmiş Fatma gelmiş, inanın hiçbir önemi yoktur. Olası bir kurultay ile jet Ünal kendisini korumaya alıp, bu hamle ile kendisinden yana olanlara makam vermiştir.

Ancak, gidenler arasında kendine yakın olanlar da vardı. Fakat, kabahatleri büyüktü, almak zorundaydı. Yoksa, kendi makamının tehlike çanları çalacak, etraf tutuşacaktı. Şimdilik bu konuda paçayı sıyırttı. Şimdilik diyoruz, çünkü olası bir kurultay veya hükümet değişikliğinde görüp görebileceği tek yer ev adresidir. Zira, görevden aldıkları bunu hazmedemeyip, dışardan jet efendiye alerjisi olanlarla birliktelik sağlayıp güçlenecek ve kurultay zamanı gelip çattığında bunun acısını ziyadesi ile çıkaracaklardır. Güneşin içindeki bu hamleleri, bu Ali-Cengiz oyunlarını ezberledik artık. Konumuza dönecek olursak, Dursun Oğuz’un İçişleri Bakanı olması bence çok yerinde bir karardı.

Dursun Bey toplumun gözünde her zaman dürüst ve çalışkan bir insan olarak anılmıştır. Yerine atanan Bakan Hüseyin Ç. Kelle ise, hayvancının ve çiftçinin durumunu çok iyi anlayabilecek, geçmişte Çiftçiler Birliği Başkanlığı yapmış bir insan olarak konulara vakıftır diye düşünmekteyim. Memleketin içine düştüğü duruma bakacak olursak, aslında kabine değişikliğinin hiç bir öneminin olmadığının altını bir kez daha çizmek isterim. Asıl mesele, ekonomide bir çizgi yakalamak ve çitayı her gecen gün daha da yükseltmek.

İthalat-İhracat dengesi sağlamak, üretime ağırlık vermek, dış dünyadan kopuk yaşamak yerine, dış dünya ile rekabet edebilecek seviyeye gelebilmek için çareler aramak, yeniliklere açık olmak ve “yavru ve besleme” yakıştırmalarından sıyrılıp, gerçek bir Devlet olma yolunda adımlar atmak, kendini kabul ettirmek ve kendi kararlarını kendin alabilme gücüne ve salahiyetine sahip olabilme seviyesine gelebilmek için gayret göstermek gerekmektedir.

Memleket ve toplum menfaatine çalışmak temel ilke olmalıdır. Devlet kelimesinin tanımını bilip, görev ve sorumluluklarını yerine getirmelisin. Bu işler öyle 3-5 ayda bir kabine değiştirmek ile olmuyor. Bu vesile ile kabineye yeni girenlere hayırlısı olsun, gidenlere de geçmişler olsun diyorum. Kabahati olanlara, ki onlar kendilerini iyi biliyorlar, makam sarhoşluğu tam da sizin yaşadıklarınız olsa gerek diyorum ve tekrarı olmamasını temenni ediyorum. Vesselam.