YERYÜZÜNDEKİ KARA DELİK “FAİZ” – Kıbrıs Detay
DOLAR 38,0415 0.04%
EURO 41,4051 -0.51%
ALTIN 3.678,08-0,64
BITCOIN 3180519-0,13%
İstanbul

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

YERYÜZÜNDEKİ KARA DELİK “FAİZ”

YERYÜZÜNDEKİ KARA DELİK “FAİZ”

ABONE OL
Temmuz 7, 2023 14:23
YERYÜZÜNDEKİ KARA DELİK “FAİZ”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Pandemi sonrası dünya genelinde ortaya çıkan –ki çıkacağı aşikardı- ekonomik bunalım mutlu azınlıklar hariç tüm insanlığı kötü şekilde etkilemeye başlamıştır. Bizim gibi değeri düşük para birimi kullanan ve kötü yönetilen ülkeler açısından ise bu süreç bir kabusa dönüşmüştür. Bizim için bu kabusun esas unsurlarından biri “Faiz” diğeri de “Döviz”dir. Her iki unsur açısından kör ve sağırı oynayan gelmiş, geçmiş tüm siyasi yapıları ise bu kötülüklerin anası olarak görüyorum. Bugün sizlere önce Faiz konusundaki manzarayı anlatmak istiyorum.

Ülkemizde bankacılık sektörü içerisinde tüketici pozisyonunda bulunan borçluların haklarını koruyucu nitelikte hiçbir hukuki düzenleme bulunmamaktadır. Nüfusun büyük çoğunluğu bir şekilde “borçlu” statüsünde yer almakta; gerek geçimini, ihtiyaçlarını, barınmasını sürdürebilmek gerekse eğitim, iş ve ticari yaşamını sürdürebilmek adına borç/krediye muhtaç kalmaktadır.  

Ekonomik açıdan borçluya karşı güçlü konumda yer alan bankalar, muhtaç ve zaruri ihtiyaç nedeniyle kapısına gelen borçlulara karşı istedikleri koşulları dikte edebilmektedir. Borçlunun banka karşısında pazarlık etme şansı hukuken yoktur. Bankanın sunduğu senet, belge ve sözleşmeler üzerinde borçlunun herhangi bir koşul getirme durumu sözkonusu bile değildir. Çünkü borç ilişkilerinde bankalara karşı borçlu insanların haklarını düzenleyen, onların sömürülmesini engelleyen yada bankaların pervasızca kurallar ve işlemler yapmasını önleyecek kanunlar bulunmamaktadır. Varolan hukuki boşluğun doldurulmaması nedeniyle bankalara bir yerde keyfi kurallar koyma noktasında kasti bir keyfilik verildiğine inanmaktayım.

İngiliz sömürge döneminde dahi koruma altında olan borçlular bugün ise borç veren kurumların (Banka ve Finans Şirketleri) altında ezilmeye mahkum edilmişlerdir. Mahkemeler dahi bugün yaşanan bu sömürü ortamına müdahale edememektedir, çünkü edebilecek hukuki dayanakları yoktur. Gelmiş geçmiş hükümetler varolan işbu korumayı dahi ortadan kaldırmışlardır.

“Fahiş Faizler” Yıllardır çözüm bulunamayan yada çözülmek istenmeyen bir sorun olarak karşımızda duran, adeta kara delik gibi gireni yok eden bir hal almıştır.

Yüksek borç faizleri, bileşik faiz uygulaması ( Faize faiz uygulanması) ve tahsil edilecek faiz miktarındaki sınırsızlık hali şu anda dövizin de şahlanmasıyla insanlar için bir girdaba dönüşmüştür. Yıllardır ekonomik açıdan gerileyen Kuzey Kıbrıs halkı kısa sürede kendini yutan bir canavarla baş etmek zorunda bırakılmıştır.

Peki ama bu canavarı başımıza kimler musallat etti? “Bileşik Faiz” denen bu köpekbalığı türü nasıl yaratıldı? “Sınırsız Faiz” kavramı nasıl doğdu?

İngiliz Sömürge döneminde yapılan Faiz Yasaları ile borçlular korunmaya çalışılmıştır. Alacaklıların suistimaline karşı borçluları korumayı ve ellerindeki malların tefecilere geçmesini engellemeye yönelik bu yasalar 1987 yılına değin adanın kuzeyinde varlığını korumuştur.

Bu yasalar ile alacaklının tahsil edeceği faiz miktarları sınırlandırılmış ve alınan fazla faizler için borçlulara da mahkemeye başvurma hakkı tanınmıştı. Faiz Yasası’nda alacaklının verdiği borcun bir katından fazlasını tahsil etmesi yasaklanmıştı. Bileşik Faiz diye bir uygulamanın da bu şartlarda zaten hayat bulma şansı yoktu. Ayrıca 9/1976 Sayılı Mahkemeler Yasası’na konulan bir maddeyle de faize faiz uygulanması yasaklanmıştı.

Tüm bunlar, ekonomik açıdan tüketicileri koruyan, borçluların aldıkları kredilerin faiz enkazı altında ezilmelerini önleyen ve sosyal devletin varlığını gösteren güzel kanuni düzenlemelerdi.

Halkın yararına olan, tüketicileri koruyan ve insanların güven altında borçlanmalarını sağlayan bu kanunlar nedense 1987 yılından itibaren iktidarlarda alerji yaratmış ve bir bir ortadan kaldırılmıştır. Kaldırılırken de halkı hiçe sayarak yerine yeni bir düzenleme yapma ihtiyacını dahi hissetmemişlerdir.

1987 yılındaki hükümet, varolan “Faiz Yasası”nı tümden ortadan kaldırmış, bir çırpıda çöpe atmış ve yerine yenisini de koymamıştır. Bugüne değin de hiçbir iktidar partisi veya ortağı bile (UBP, CTP, DP, TDP, HP, YDP, vs..)  bu toplumsal sorun için meclise öneri bile sunmamıştır. Seçim zamanı Faiz konusunu kullananların, yetki sahibi olduğunda bu konuyu dolaba kilitlediklerini de gördük.

Bu yasa 1987’de iptal edilirken tahsil edilebilecek maximum faiz miktarlarını belirleme yetkisi de Merkez Bankası’na verilmiştir. Merkez Bankası bu miktarı önce 3 sonra 5 ve ardından 10 katıyla sınırlamış, 2001 yılında ise bunu sınırsız bırakma kararı almıştır. Buna karşın halen alınan borç için ödenecek faizin sınırını koyacak bir kanun yapma cesaretini hiçbir hükümet gösterememiştir.

Bankadan 25.000TL. kredi alırsınız, 2 yıl boyunca bu borç için 30.000TL. ödemenize rağmen sizden 55.000TL. daha talep edilebilmesi işte bu kanunsuzluk ortamından kaynaklanmaktadır.

Yine bu ülkede “Bileşik faiz (faize faiz uygulanması)” yasak iken 1995 yılındaki hükümet tarafından bu yasak kaldırılarak borçlulara bir darbe daha vurulmuştur. Yasak kalkınca bankaların bileşik faiz uygulamasının da önü açılmış oldu.

Azami faiz konusu için de herhangi bir yasal sınırlandırma ülkemizde yoktur. İsteyen istediği orandaki rakamı sened veya sözleşme üzerine yazabilmekte,  ve bunu günü geldiğinde talep edebilmektedir.

Yaratılan sisteme bakıldığında şu tespitleri rahatlıkla yapabilmekteyiz.

1) Faize faiz uygulamak serbesttir.

2) Faiz olarak tahsil edilecek miktarda herhangi bir sınır yoktur.

3) Yüksek Faiz oranının tavanı da yoktur.

Peki bu sistemde borç alan kimseye yine ”borçlu” mu diyeceğiz? Hayır. Onun adı olsa olsa “Sömürülen” olur artık. Bu tip sert, adaletsiz ve vicdansız bir faiz sistemi hiçbir ülkede bulunmamaktadır. Bu noktada “Number 1” olduğumuz aşikardır.

Tezatlığa bakar mısınız? Bir tarafta İngiliz sömürge döneminde kanunlarla korunan borçlular; diğer taraftan ise günümüzde kanunsuz ve sahipsiz olarak ortada bırakılan biz postmodern köleler.    

Çok merak ediyorum hangi babayiğit iktidar halkını düşünüp de bileşik faizi yasaklayacak, azami faiz oranını yaratacak ve alınacak faiz miktarlarını sınırlandıracak kadar cesaret gösterebilecektir. Bence şu an için hiçbiri; çünkü hemen hemen hepsi bir dönem iktidarda yer almasına karşın bu acil durumu isteyerek görmezden gelmiştir.

Faiz sorunu yanında kredi veren kurumlar tarafından yapılan birçok işlemin de hukuki dayanağını somut olarak bulmak mümkün değildir. Örneğin bankaların borç verirken vatandaşa nasıl davranacağı, senet ve sözleşmelerin standart şeklinin nasıl olacağı gibi bir kanun olmadığı için bankalar imzalanan senet, sözleşme veya benzeri belgeleri borçlulara dahi vermemektedir.

Hükümetlerin bankaların keyfiliğini azaltacak kanunlar yapma cesaretini göstermemeleri, ve onları borçluya karşı daha adil davranmaya sevk edecek hukuki kurallar getirememesi nedeniyle ortada ciddi bir “Kanun Boşluğu” durmaktadır. Bu boşluk şu anda “Kara Deliğe” dönüşmüştür. Tabi bu da borçlulara karşı her türlü işlemin yapılabilmesine olanak tanımaktadır. Bugün bir bankanın borçluya göndereceği ihbarname ve smslerin ücretini yine borçlunun hesabına yansıtması işte bu hukuksuz ortamdan kaynaklanmaktadır.

Peki sosyal devlet nerede? İşte tam bu anda ortaya çıkması ve vatandaşını bu kriz ortamında koruması gerekmez mi? Ama onlar ne yapıyor, işin esasını çözmek yerine “yapılandırma” adı altında ancak halkın gazını almakta, borçlara yeni faiz miktarları ekleyip şişirerek hesapta halka rahatlık getirmektedir. Dövize yönelik acizlikleri gibi burada da güçlüye karşı korkaklık göstermeye deva etmektedirler. Ama ne yazık ki halkımız da bu oyunlara her daim prim vermekte, faiz yasası konusunda sokağa dökülmekten korkmakta ve aslında kendi sonunu hazırlamaktadır.

         Av. Barış Mamalı

       (Araştırmacı – Yazar)

    En az 10 karakter gerekli

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.