0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kıbrıs’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesi diyebilirim. Metehan sınır kapısından yaklaşık bir saatlik uzaklıkta bir mekan. İçerisinde çok çeşitli eğlence havuzlarının ve her yaş grubu için kaydırakların bulunduğu görsel güzellikleri sınırsız bir dekor ile taçlandırılmış bir yer. İçerisinde çeşitli cafe ve restoranlar da bulunmaktadır. Gelelim giriş ücretine, şu an için kişi başı 45 Euro. Çocuklar icin yaş grubuna göre fiyat uygulanmaktadır. İnternet üzerinden sayfayı takibe alırsanız, belli zamanlarda özellikle kış aylarında 25 Euro’ya kadar giriş bileti bulabilirsiniz.

Ve o bileti istediğiniz herhangi bir günde kullanabilirsiniz. Öyle bir sistem kurmuşlar ki, bizim Mart ayında aldığımız biletleri anında bulup hiç beklemeden içeriye girişimizi onayladılar. Elbette girişlerde güvenlik açısından kontrol bulunmaktadır. Fakat, bu kontroller sizi hiç rahatsız etmeden, son derece saygı çerçevesinde çantanızın içerisine göz ucuyla bakmakla oluyor.

Daha adımımı atar atmaz havuzların güzelliği ve etrafındaki yeşilliklerin uyumuna, rengine ve mimarisine hayran kaldım. Özellikle, çimlerin insan ve hayvan gibi biçimlendirilerek budanması ve çevreye serpiştirilmesi görülmeye değer güzellikte. Şehrin biraz dışına inşa edilen bu yerin en büyük özelliği, inşa esnasında birçok ağaca dokunulmamış. Yani bizdeki gibi araziyi dümdüz etmemişler. Zeytin ve hurma ağaçları olduğu yerde muhafaza edilerek, dekor onların yerine ve duruşuna göre ayarlanmış.

Dekor demişken burada hemen belirtmek isterim ki, burası mitolojideki bazı tanrılardan esinlenerek inşa edilmiştir. Özellikle Yunan ve Mısır tarihi, görsel güzelliklere, heykellere yansıtılmış ve ortaya bir sanat şöleni çıkmış adeta. Başınızı hangi yana çevirseniz tarihin mitolojik kahramanlarından birine rastlarsınız. Ve kendinizi Kleopatra’nın filmlerinden bir karede, ya da Afrodit’in hamamlarında banyo yaparmış gibi hissedersiniz.

Her havuzun, her kaydırağın bir koruma görevlisi, bir güvenliği ve bir de su içerisinde bulunan görevlisi bulunmaktadır. Sizlere birazcık da burayı ziyaret eden insan kalitesinden bahsedeyim. Orijinal Kıbrıslı Rum sayıca fazla olmakla birlikte, Rus, Alman, Black African, etnik kökeni arap olan ziyaretçiler bulunmaktaydı.

Araç park yerinde birkaç tane de KKTC plakalı araç gördüm. Çok çeşitli millete ev sahipliği yapan Water World’te çevre temizliği, insanların birbirine saygısı, güvenlik, yardımseverlik, güler yüz ve işinin ehli çalışanların kibarlığı, bizlerin bu tarafta hiç görmediği bir düzen ve sistem ile harmanlaşmış bir şekilde tek kelime ile “mükemmel” bir eğlence tesisidir diyebilirim.

Yiyecek ve içecek fiyatları da öyle uçuk bir meblağ değil, bunu da belirtmiş olayım. Evet, belki giriş ücreti çok fazla Türk lirasına çevirdiğimiz zaman. Ancak, kışın ucuza alıp yazın gidebilme şansınız var. Bizim bu tarafta artık böylesi kaliteli yerler ve böylesi kültürlü insanların bulunduğu mekanların sayısı her geçen gün azalırken, bence bir kez de olsa gidilip görülmesi gerek bir mekan diye düşünmekteyim.

Hatta, turizm ile uğraşanların da gidip görmesi, hizmet, sunum, kalite ve görsel güzellik ile hijyen konularında ders alıp, öğrenmesi gereken çok şeyler var diye düşünmekteyim. Sevgili okurlarım “Yediğin içtiğin sana kalsın, gezip gördüklerini anlat” diye bir söz vardır ya, işte tam da bu noktada , “Yediğim içtiğim bana kalsın, gezip gördüğüm güzellikleri sizlere tanıtmaya devam edeceğim” diyerek sözlerimi noktalıyorum. Vesselam.