Çeşitli sorunlarla boğuşmakta olan basın emekçilerimizin, bir taraftan da suça karışmış kişilerin tehditleriyle karşı karşıya kalması kabul edilemez.
Son olarak Gazeteci Canan Onurer’in telefon ve mesaj yoluyla defalarca tehdit aldığını büyük bir üzüntüyle takip ettik. Söz konusu tehditler karşısında, güvenlikten sorumlu makamların gereğini süratle yapması gerekmektedir.
Bununla birlikte, ülkeye girişlerde denetim ve nüfus politikası başta olmak üzere, yürütmenin yarattığı zafiyetin suçlarda niceliksel ve niteliksel bir patlamaya sebebiyet verdiğinin de altını çizmek gerekmektedir. Silah izinlerinin sayısını dahi kamuoyuna açıklayamayan ve bu kadar silahlanma talebinin nedenini izah edemeyen ülke yönetimi, toplumda ‘güvenlik zafiyeti’ algısının iyice yerleşmesinin müsebbidir.
Özellikle son bir yıl içinde adeta birbirinin kopyası gibi yaşanan ‘para karşılığı silahla yaralama’ olayları, güvenlik bakımından ülkenin ne noktaya geldiğini izah etmektedir.
Yaratılan ortam ülkemizi adeta bir ‘suç cenneti’ne çevirmiş ve belli çevreler nezdinde Kıbrıs’ta suç işlemeyi cazip hale getirmiştir. Canan Onurer’e yönelik tehdidin sebebi olan mahkeme kararıyla ilgili haber de bunun örneğidir.
Daha önce başka basın mensuplarına ve şimdi de Canan Onurer’e yönelik tehditler, yalnızca basın özgürlüğü adına değil, en temel insan hakkı olan ‘güvenli bir ortamda yaşama’ hakkına da açık ve ağır bir saldırıdır.
Başta Canan Onurer olmak üzere herkesi tatmin edecek şekilde olayın üzerine gidilmeli ve meydan, toplumu korku psikolojisine sokmaya çalışanlara bırakılmamalıdır.
CTP her türlü baskı, tehdit ve saldırı karşısında basın mensuplarının yanındadır.
GENEL
28 Eylül 2025SAĞLIK
28 Eylül 2025TRAFİK KAZALARI
28 Eylül 2025ADLİ OLAYLAR
28 Eylül 2025KAVGA
28 Eylül 2025KAVGA
28 Eylül 2025GENEL
28 Eylül 2025