0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçtiğimiz günlerde bir dizi izlerken bu cümle kulaklarımda yankı yaptı, çok beğendim. İçerisinde derin anlamlar barındıran, hayli düşündürüp, tahlil yapılması, ders çıkarılması gereken bir cümle!!! İster kişisel düşünün, isterseniz de toplumsal düşünerek analiz yapın, eminim günün sonunda nereye varmanız gerektiğini, kendinize veya toplum olarak bizlere neler olduğunu çözmeniz zor olmayacaktır.

Lakin, bunun için sessiz, sakin bir kafa ile ve at gözlüklerinizi çıkararak, gerçeklere çıplak gözle bakıp analiz yapmanız gerekmektedir. Hali hazırda iki toplumlu görüşmelere zemin yaratmak adına bir hareketlilik var iken, her kafadan bir ses çıkmaktadır. Kimine göre iki devletli çözüm, kimine göre federasyon, kimine göre de tek Devlet!!!! Benim fikrimi soracak olursanız, ben siyaset okumadım, politikadan hiç anlamam.

Bizdeki siyaset adamı geçinenleri de kaldırım mühendisi olarak nitelendiririm. Rahmetlik babacığımın çok kullandığı bir terimdi “kaldırım mühendisi”. İşe yaramaz insanlar için söylenen bir benzetme olarak kullanırdı!!! Eşit-egemen Devlet savunucularına buradan bir şeyler yazmak isterim. Şimdi bir kere Güney ile Kuzey nereye benzer biliyor musunuz, Güney Avrupa, Kuzey taşra!!! Sınırdan geçip yol almaya başladığınızda asfaltı bile farklı Güney komşumuzun, her şey Avrupa standartlarına göre, vatandaşa hizmet ve yaşam kalitesi oldukça yüksek. Can ve mal güvenliği konusunda belki bizden bir farkları yok ama yaşam standartlarının, alım gücünün yüksek olduğu, devasa iş merkezleri, yeşil alan çokluğu, sağlık, turizm, çevre, enerji, ulaşım, eski eserlerin korunması, teknoloji alanlarında asla ve asla biz onlarla yarışamayız.

Düşünsenize “Eşit-Egemen Devlet” diyorsunuz ama komşunuzla hiçbir konuda yarışacak gücünüz, kapasiteniz yoktur. Onlar, kendi ayakları üzerinde duran, Dünya ülkeleri tarafından tanınmış bir devlet, AB desteği alan ama bu desteği gerektiği şekilde gerekli yerlere kullanarak 74 harbinde sonra kendilerine kalanlar ile yeniden bir cennet ülke yaratan bir toplum, bir ülke haline geldiler. Bize de bakacak olursanız, anasının eteklerinden ayrılamayan, Devlet tanımına uygun hiçbir düzeni olmayan, kendi nüfusundan fazla yabancı nüfus barındıran, sağlık sistemi çökmüş, enerji konularında zayıf, su ihtiyacını Anavatandan karşılayan, turizmi sadece kumar turizmi ile anılan ve bunu aşmayı başaramamış, eğitim sistemi giderek kötüleşen, ulaşım son derece zayıf, hırsızlık, yolsuzluk, peşkeş, intiharlar, Devlet adamlarının yabancı diploma alması ile 7 düvele nam salmış bir Devlet!!!!

Şimdi böylesi bir Devlet, ki bu devletin çatısı ve zemini da çoktan çökmüş, nasıl olacak da Güney komşusu ile ayni ringe çıkıp, eşit şartlarda güreş yapacak!!! Bir kere hiçbir konuda eşitlik söz konusu olmaz iken, daha da önemlisi kendi iradesi ve idaresi olmayan Kuzeyin, anasının eteklerine tutunarak adım atmaktan öteye geçemeyen bu cüce Devletin “Eşit-Egemen Devlet” inadını gütmesi ve kendi acizliğini görememesi ne acı , değil mi!!!! Bir o kadar da traji komik!!!! Gerçek şu ki, Kuzey 74 sonrası dağıldı, bin parça oldu, kendi öz benliğinde kayboldu ve o gün bu gündür nereye ait olduğunu bilemeyen, bulamayan ve aramayan bir toplum ile sözde Devlet çatısı altında yaşar mış gibi hayat sürmektedir. Aksini düşünenin akıl sağlığından şüphe duymamak elde değil!!!!

Vesselam.