ESKİYİ NEDEN Mİ ÖZLÜYORUZ? – Kıbrıs Detay
DOLAR 38,7499 0.36%
EURO 43,6762 0.3%
ALTIN 4.148,191,09
BITCOIN 39922544,00%
İstanbul
23°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

ESKİYİ NEDEN Mİ ÖZLÜYORUZ?

ESKİYİ NEDEN Mİ ÖZLÜYORUZ?

ABONE OL
Mart 15, 2025 09:41
ESKİYİ NEDEN Mİ ÖZLÜYORUZ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kimilerine göre yaş aldıkça, yani eskidikçe özlüyor insan birçok şeyi!!! Kimilerine göre de, zamanın getirdikleri eskileri özletiyor. Oysa asıl mesele, bizim geçmişi özlemekteki en derin duygularımız, geçmişteki değerlerimizin, samimiyetimizin, komşuluğun, paylaşımın, güvenin, menfaatin olmayışının, aramızda yabancı kültürden insanların olmayışının, nüfusun gerçek coğrafyamızı yansıttığı, insanların birbirleri ile olan birlik ve beraberlik ruhu, özel günlerin anlam ve önemi ile yapılan hazırlıklar ve buna benzer daha birçok sebepler bize eskileri, eski mutlu, huzurlu ve güven veren günleri aratıyor ve özlüyoruz. Şimdilerde, tüm saydığım eskiye dair ne varsa hepsini yitirmiş, darmadağın olmuş bir toplum olup çıktık. Aramıza katılan yabancı kültürler, toplumun demografik yapısını bozarken, bizleri de 74 savaşı sonrası ganimet kültürü ile değiştirmiş, bencilleştirmiş ve farklı kişilikler olmamıza neden olmuştur. Tarihi bir inceleyecek olursanız, savaş olan bölgelerde toplum ruhu, bilinci ve dayanışması savaşın etkileri ile zamanla birlikte yok oluyor. Çünkü savaş, insan psikolojisi üzerinde depresyon, kaygı, stres, travma ve buna benzer ruh hallerini yansıtıyor. Bununla birlikte refah seviyesi yıkıcı bir iz bırakıyor. Kimileri olumsuz,

kimileri de olumlu etkileniyor. Ganimet insanları yüzsüzleştiriyor. Bu sebeptendir ki, yıllar içerisinde Kıbrıs Türk toplumu özünü yitirip, farklı boyutlarda bir kimlikle yıllar içerisinde değişmiştir. Bu değişimden en az yara alan insanlar ise halen daha eskiye özlemle yanıp tutuşmaktadır. Hele ki güzelim memlketimin ne hale geldiğini gören, gerçek bir analizde bulunan insanlar, gelecekte ne olacak kaygısı ile eskiye özlemin dibini yaşamaktadır. Hangimiz çocukluğundaki Çağlayan Parkı’nı aramıyor ki!!! Hangimiz eski bayramların, muhabbetini, aile bütünlüğünü ve kurulan sofraları, toprak fırında pişen lezzetli yemekleri özlemiyor ki!!!

Hangimiz Yusuf Kaptan sahasında gerçekleşen öğrenci etkinliklerini, futbol maçlarını özlemiyor ki!!! Hangimiz yazlık –kışlık sinemaları, Zafer Sinemasını ve Taksim sinemasını özlemiyor ki!!! Hangimiz Bandabulyada (Belediye Pazarı) her Cuma köyden maksılını getiren köylü emekçilerden alış-veriş yapmayı özlemiyor ki!!! Hangimiz boğazda içilen ayranın lezzetini aramıyor ki!! Hangimiz Kuğulu Parkta olan düğünlerin samimi atmosferini özlemiyor ki!! Hangimiz sabahleyin kapısında beliren taze sağılmış süt ile “sütçü” diye bağıran sütçünün sattığı taze, katıksız sütü aramıyor ki!!! Hangimiz Ortaköy Halk Fırınında çıkan sıcak çörek ve fıstığın kokusuna hasret değil ki!!! Hangimiz Akar Gazinosunda geçirdiği pazarları, tavuz kuşlarının güzelliğine hasret değil ki!!! Hangimiz Anibal’ın dönerinin,

Ayşe ablanın humus çorbasının lezzetine hasret değil ki!!! Özlediğimiz, hasret kaldığımız o kadar güzellikler var ki, şimdikiler lezzetten uzak, görsellikten uzak, samimiyetten uzak ve herkes birbirine son derece mesafeli iken, nasıl özlemez ki insan eskiyi, eskiye dair ne var ise!!!! Özlüyoruz, çünkü kıymet bilemedik, yaşatmayı bilemedik, sahip çıkmayı bilemedik, sevmeyi beceremedik, korumayı görev bilemedik, sürdürmeyi görev edinemedik ve tükendik!!!

Geçmişe özlemle…

Vesselam

    En az 10 karakter gerekli