Geçtiğimiz günlerde annemi biraz gezdirmek ve temiz hava alması maksadı ile Alsancak’taki Özgürlük Milli Parkı’na götürdüm. Ben ilk kez gidiyordum. Annem daha önceleri sık sık buraya gelip kahvaltı yapıyor, kitabını okuyor ve arkadaşları ile güzel vakit geçiriyordu. Şimdilerde, artık yalnız bir yere çıkamadığı için ben de onu sıkça gittiği ve sevdiği mekanlara götürerek mutlu olsun istiyorum. Burada çocuklar için birkaç salıncak ve mini oyun parkı bulunmaktadır. Küçük bir kafeteryası olmakla birlikte “self-servis” usulü ile kahvaltılık olarak çok güzel çeşitler (hellimli, zeytinli, sigara böreği v.s) çıkmaktadır. Sıcak –soğuk içecekleri de mevcuttur.
Annem, ev arkadaşı ve ben bir masaya yerleşip, içecek olarak çay ve hellimli-zeytinli karışık alıp, afiyetle yedik, içtik. Hava mis gibi, deniz karşımızda ve ağaçlık alanın toprak ve ağaç kokusu hafiften burnumuza geliyor ve adeta enerji topluyorduk. Etraf çok kalabalık değildi. Spor yapmak amaçlı yürüyüşe gelenler ve koşu yapanlar vardı. Parkın girişinde “köpek getirmek yasak” diye yazıyordu ama köpeğini yürüyüşe getirenler belli ki bu giriş levhasını pek takmıyorlardı. Zaten, parkın güvenlik odasında da görevli birisi bulunmuyordu. Bu durum aslında LAÇ Belediyesinin bir noksanı!!!
Zira, oraya bir görevli kulübesi yapılmışsa, illaki mesai saatleri içerisinde bir görevlinin bulunması ve çevreyi kontrol etmesi gerekmektedir. Çünkü, köpeğini gezdirmeye gelenlerin içerisinde sadece bir kişinin elinde poşet bulunmakta idi. Nitekim, daha sonra ben bölgede kısa bir yürüyüş yaparken çok afedersiniz de bu güzelim parka yakışmayacak köpek pisi manzaralarına rastladım. Oysa, o kadar güzel bir doğa ve yürüyüş alanı ki, inanın buraya hayran kaldım.
Ağaçların üzerine yerleştirilen minik kuş yuvaları ve bunların üzerinde bu yuvaları yapanların isimleri yazılmakta idi. Ne kadar güzel düşünülmüş!!! Ayrıca, bu kuş yuvaları ile çam kese böceği oluşumu da engellenmiş olur. Zira, bu kuşlar bu böcekleri yiyerek beslenir. Sırf bu ince düşünceden dolayı #LAÇ Belediyesini tebrik etmek isterim. Ve dileğim şudur ki, ülkemizde bu tarz yeşil alanlar çoğalsın. İnsanlarımız nefes alacak, spor yapabilecek yer bulsun.
Ve bu kazanılan yerlerin kıymeti bilinsin, denetimi yapılsın!!! Evet, bu tarz yerler, hem ciğerlerimize temiz hava dolmasına, hem dağ ve deniz manzarası ile ruhumuza işleyen görsel güzellik ile moral ve motivasyonumuzun yüksek olmasına yardımcı olur. Doğada spor yapmanın hem keyfi, hem de faydası elbette ki spor salonlarında yapılandan çok daha fazladır. Bundan böyle burası sık sık uğrak yerim olacaktır. Siz sevgili okuyucularıma da burayı tavsiye ederim. Vesselam




