Bizler, Kıbrıs Türk Halkı olarak okumuş, kültürlü, usul – sıra bilen bir toplum idik. “İdik” diyorum. Çünkü eskiden öyleydik, ebeveynlerimiz öyle idi. Her ne kadar bizler onların nesilleri olsak da, içimizde değişime uğrayan, karakter yapısında gelişimi tamamlanmamış veya zamanla dışarıdan gelen kültürsüz insanlarla kaynaşarak, onlar bize benzeyeceğine biz onlara benzedik dersem yalan olmaz!!! Gerçekten bilir kişiler bir analiz yapsa, toplumu bir irdelese, zamana yenik düşen, içimize gelen yabancılarla bu kadar hızlı değişime uğrayan, nankör, menfaat düşkünü bir toplum tarihte bulunmaz diye düşünmekteyim.
Zamana yenik düşmeyip, kendi kişilik ve duruşundan ödün vermeyenleri elbette tenzih ederim!!! Ama onlar da kaç kişi kaldı bilemiyorum. Her neyse asıl meseleye geleyim, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir video yayınlandı. Bu videonun içeriği Ersin #Tatar yandaşlarının destekleyici konuşmaları idi. Yani, “Cumhurbaşkanı adaylarında kimi destekleyeceksiniz?” sorusunun cevabını yanıtlayan 3-5 kişi idi. Konuşmacıları dinlerken kendi kendime “bu nasıl bir cehalet” diye mırıldanmadan edemedim.
Duyduklarıma inanamadım. İnsan kendi memlkeketinde yaşananlara bu kadar kör, sağır ve dilsiz olabilir mi!!! Olabiliyormuş işte!!! Düzene gözü kapalı gönülden bağlı, memnun ve bahse konu kişiyi neredeyse ilah gibi gören!!! Sanırım tam da bu gibi durumdan dolayı büyük düşünürler insanlar için bu sözü yazmıştır “Kör ile yatan şaşı kalkar”. Evet, bizdeki durum da aynen böyle!!! Bir kere memlekette bir kesim var ki, içinde bulunduğumuz düzeni onaylayan, halinden memnun, yaşam standartlarını ve sınıf ayırımını görmezden gelen, geçim derdini yok sayan v.s…… ben bu durumu, “cehaletin ta kendisi” diye yorumlamadan edemedim.
Oysa bizler, geçmiş kuşaklarda eğitimli, kültürlü, tek bir amaç için birlik olmuş ve mücadele etmiş bir grup insanın çocukları ve torunlarıyız. Durun daha bitmedi, mikrofonu uzattıkları bir bayan da Tufan Erhürman’ın adını doğru telaffuz edemedi, bilemedi !!! Ne acı değil mi!!! Ülke günlerdir seçime hazırlanır, basın seçim odaklı çalışır, teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda bir Cumhurbaşkanı adayının adını doğru bilmemek ve yanlış söylemek cehalet değil midir sevgili okurlarım!!! Ve asıl üzücü olan “okumuş cahil” diyoruz ya, tam da memleket bunlardan dolmuş durumdadır.
Okuma yazması olan, ancak bilgi ve görgüden uzak, entelektüel yeteneği gelişmemiş, pratik hayatta doğru karar verememe ve bilgi sahibi olamamasına rağmen, her şeyi bilir havalarında olan insanlar!!!! Sanırım cehalet de bulaşıcı bir hastalık gibidir. Karakter ve kişilik oturmamış olunca, menfaatleri ön planda tutan bir yapıda olunca “cehalet” kaçınılmaz sondur. Selam olsun dik duruşu, onuru ve kişiliği sağlam olan güzel insanlara!!! Vesselam