Filistin tamam, sıra KKTC’ye mi geldi?

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili geri sayım başladı. Biz seçim ile yatıp kalkarken, yanı başımızdaki cadı kazanı fokurdama düzeninden Arap’ın dediği gibi ‘Dur bakali ne olacak ‘ düzenine dönüştü. Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde tarihe geçecek bir sahne yaşandığına tanık olduk.

BU ANLAŞMA BİR ZAFERİN NİŞANIDIR

ABD Başkanı Donald Trump’ın hakkını vermemiz gerekirse bu anlaşma için çok çaba sarfetti. Tabi bu anlaşmada Mısır devlet başkanı Abdulfettah Sisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da ona çok büyük destek vererek başrol oyuncusu oldular. Ve Şarm el-Şeyh’de yardımcı aktörlüğe soyunan birçok ülke lideri ile biraz da reklam tüten filmi tamamladı. Bu reklam filmi, yalnızca, zorda olsa ve kanlı da olsa gerçekleşen bir anlaşmadan çok Trump’ın bir zaferinin ilanını andırıyordu.

TRUMP ESKİ YAPTIKLARINDAN ÇARK ETTİ

Trump bu anlaşmanın gerçekleşmesi için, Nobel ödülüyle taçlandırılmış “Barış mimarı” imajı ile son zamanlarda yeniden yükselen popülaritesini daha yükseklere taşımak için bu denli ağırlığını da koymuş olabilir. Hatırlayın Trump çok kısa bir zaman dilimi öncesinde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmemişmiydi? Geçtim işgal altındaki, Golan Tepeleri’ni İsrail toprağı olduğunu büyük harflerle telaffuz etmemişmiydi? Hatta Filistin temsilciliğini kapatmamışmıydı?

FAŞİST BEN – GVİR ve SİMCHA ROTHMAN RAHAT DURURMU?

Neyse bu anlaşmanın yürüyeceğini söylemek galiba zor. Trump belki de İsrail seçimleri yaklaştıkça Netenyanyahu’nun bu anlaşma sonrasında, akordu bozuk bir müzik enstrümanı gibi ses veren, bu anlaşmayı ‘Teslimiyet olarak nitelendiren hatta hükümetten çekilebileceğini deklere eden İsrail’in faşist aşırı sağcı partileri ile bu partilerin liderleri Ben – Gvir ve Bezalei Smotrich’in partisi Dini Siyonizm’den Simcha Rothman ‘Hamas’ın tam bir teslimiyet içermeyen hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğini açıklaması sonrasında Netanyahu’nun iktidarını güvence altına almak için yan çizeceğini tahmin ettiğinden markaj altına almak istemesinden anlaşmaya imza attırdı.

ANLAŞMA UZUN ÖMÜRLÜ OLURMU?

Geçtim İsrail bu anlaşma uzun ömürlü olurmu diye sorarsanız, açıklayacağım nedenlerle olmaz..17 Eylül 1978’de imzalanan ve ABD başkanı Jimmy Carter’ın gözetiminde gerçekleşen anlaşmada İsrail Gazze ve Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilere özerklik verilecek ve 1969 / 1973 tarihlerindeki Arap-İsrail savaşlarında asker yığdığı Filistin’deki asker sayısını azaltacaktıBuna karşılık Mısır, İsrail’i tanıyan ilk arap ülkesi olacaktı. Tanıdı da. Peki tanıma sonrasında asker çoğaltama yerine azalttı mı?

İSRAİL CAMD DAVİD VE OSLO ANLAŞMALARINA UYDUMU?

Peki İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü’nün birbirini tanımasını içeren 13 Eylül 1993’te Mahmud Abbas ile İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres’in imza koyduğu İzak Rabin, Bill Clinton ve Yaser Arafat’ın da hazır bulunduğu ‘Oslo anlaşması ile Gazze Şeridi’nde Filistin Özerk Yönetimi kurulmasın içeren anlaşmaya İsrail sadık kaldı mı? Sorunun cevabı evet ise, Gazze’nin yeniden inşası için harcanacak 70 Trilyon doların nasıl finanse edileceği ile ilgili karar neden metne yazılmadı? Hamas’ın Gazze’de polis gücüne dönüşeceği kararına, Hamas’ın tamamen tasfiye edilmesini isteyen aşırı sağcı, Ben – Gvir ve Bezalei Smotrich’in sıcak bakacakmı? Birçok devletin tanıdığı Filistin devleti rafa mı kaldırılıyor? Kaldırılmadıysa neden bu anlaşma metnine dahil edilmedi?

ANLAŞMA GENİŞ İÇERİK TAŞIMIYOR

Kısacası bence “Netanyahu’nun siyasi neden dolaysıyla iktidarını güvenceye almak Trump da bu anlaşmayla sadece Ortadoğu’da değil, kendi siyasi kariyerinde de yeni bir sayfa açmak için anlaşmaya evet dedi. Bakın anlaşma metininde çok az şey somut olarak kaleme alındı. Hamas Filistin siyasetinde nereye kadar etkili politika yapacak? İsrail, Batı Şeria’da işgali sona erdirecek mi? Ve birçok sorunun cevabı yok Kısacası anlaşma yalnızca “rehinelerin ve esirlerin serbest iadesi ile İsrail’in şimdilik Gazze’den aşamalı çekilmesini içeriyor.

GAZZE’DE İLK YARI BİTTİ SIRA KIBRIS’A GELEBİLİR

Evet Gazze’den Kıbrıs’a gelirsem, Filistin konusunda şimdilik derin olmasa bile bir nefes alındı. Ve kanaatime göre şimdi Deniz altı gaz zenginlerinin yanısıra gözler stratejik öneme haiz Kıbrıs’a çevrilecek. Bafta Andreas Papandreu’ üssüne konan ve onu geliştiren, Tatlısu’da helikopter pisti kuran, Larnaka’da deniz üssü kurma çalışmaları yapan ABD buraları rahat bırakır mı? Hele hele İsrail askerlerinin Trodos dağlarında, denizinde tatbikat yaptığı Ada’da Federasyon yok iki devletlilik kavgası yaparken hap gibi bizi yutarlar.

KKTC’NİN SUYUMU ÇIKTI

Geçtim KKTC’nin suyumu çıktı da başka bir devlet kuracağız. Onu da geçtim ayrı devlet kurduk diyelim. BM’nin 540 ve 551 sayılı kararları ile kökümüze ambargo isimli kibrit suyu döken Abad kararları ve bunlara atıfta bulunan AB kararları da kalkacak mı? Bence kalkmaz. Türk devletleri bizi gözlemci statüsünden üye statüsüne geçirecekse KKTC olarak da geçirebilir. Federasyon diyoruz ama beyler federasyonun da çeşitleri var. Konfederasyon da bunlardan biridir. Kaldı ki, ABD eyalet adı altında, Almanya federasyon olarak devlet olarak hayatını idame ettiriyor

FIKRA

SIRAYA GEÇ
Bir adam sabah yururken ilginc bir cenaze kafilesi farkeder;

onde giden kopekli bir adam, arkasından bir tabut

ve 10 metre arkadan gelen bir baska tabut

ve tek sıra olmus yaklaşık 200 adam.

tuhafına gider. kafilenin başındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir,

yanina yaklaşır ve sorar; “beyefendi,

bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?”

adam yanıtlar “öndeki karim arkadaki de kayınvalidem.”

“vah vah basınız sağ olsun. nasil oldu?”

“kopeğim karıma saldırıp oldurmuş.

kayınvalidemde karıma yardıma gelmis onu da oldurmuş.”