Haber: Pelin Yükselay
Akgüney, özellikle muhalefetin Cumhurbaşkanı’nın bu konuda adım atmadığı yönündeki eleştirilerine yanıt vererek, son birkaç yılda ciddi görüşmeler ve girişimlerin yapıldığını anlattı.
Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın sorularını yanıtlayan Akgüney, kapılarla ilgili sürecin hem Cenevre hem de New York görüşmelerinde gündeme geldiğini ifade ederek, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, yeni kapıların açılması yönünde Rum tarafıyla çeşitli platformlarda konuyu görüştüğü ve iki taraflı öneriler sunduğu vurgulandı.
“Rum tarafı geçiş koridoru adı altında toprak talep ediyor”
Akgüney, Rum tarafının kapıların açılması konusunda “geçiş koridoru” adı altında toprak taleplerinde bulunduğunu, bunun da sürecin ilerlemesini zorlaştırdığını belirtti.
“Biz iki kapı önerdik, onların da iki kapı önermesi beklendi. Ancak Rum tarafı geçiş koridorunda ısrarcı oldu. Bu da aslında toprak talebi anlamına geliyor,” diyen Akgüney, Rum tarafının Cenevre’de gösterdiği olumlu tavrın, adaya dönüşte değiştiğini kaydetti.
“Rum tarafı karşılıklı anlayış temelinde hareket emiyor…”
Akgüney, Cumhurbaşkanı Tatar’ın süreci yakından takip ettiğini ve kapıların açılması konusundaki iradesinin sürdüğünü belirterek, Rum tarafının karşılıklı anlayış temelinde hareket etmemesi nedeniyle ilerleme sağlanamadığını vurguladı.
Akgüney: Mevcut kapının genişletilmesi için BM devrede, Rum tarafı ihaleye katılmadı
Cumhurbaşkanlığı İletişim ve Basın Danışmanı Muslu Akgüney, Metehan Sınır Kapısı’nın genişletilmesi konusunun, Birleşmiş Milletler’in de dahil olduğu girişimlerle gündeme taşındığını da sözlerine ekledi. Akgüney, Kuzey Kıbrıs tarafında kapıda üç gidiş – üç dönüş şeridi bulunduğunu, ancak Güney Kıbrıs tarafında yalnızca tek araçlık geçiş olduğunu hatırlatarak, bu dengesizliğin geçişleri ciddi şekilde aksattığını vurguladı.
Akgüney açıklamasında, Güney Kıbrıs’ın kapının kendi tarafında genişletilmesi amacıyla bir ihale süreci başlattığını, ancak bu ihaleye hiçbir yüklenicinin başvurmadığını ifade etti. Akgüney, söz konusu ihalenin yakında ikinci kez açılacağını da duyurdu.
Akgüney, “Geçici de olsa bir rahatlama sağlanması için BM sürece dâhil oldu. Ancak Rum tarafının kendi iç prosedürlerinde dahi ilerleme sağlanamıyor” ifadelerini kullandı.
Akgüney: Kapılardaki Sıkıntının Sorumlusu Güney Kıbrıs’ın Uygulamaları
Akgüney, özellikle son dönemde artan geçiş kapılarında yaşanan yoğunluk ve gecikmelerle ilgili şikâyetlerin haklılığını vurgularken, sorunun kaynağının tamamen Güney Kıbrıs’ın taraflı ve yavaşlatıcı uygulamaları olduğunu vurguladı.
Akgüney, kapılarda yaşanan sorunun artık herkes tarafından gözlemlendiğini ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kapılarda yaşanan sıkıntıyı vatandaşlar da görüyor. Bu sorunların tamamı Rum tarafının uygulamaları nedeniyle yaşanıyor. Geçişler, onların keyfi ve teknik olarak yavaşlatan uygulamaları yüzünden aksıyor.”
“Rum tarafı durumu bilerek zorlaştırıyor”
Akgüney, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kapıların rahatlatılması yönünde birçok diplomatik ve teknik girişimde bulunduğunu hatırlatarak, buna karşılık Rum tarafının ise çözüm yerine engelleme yönünde adımlar attığını söyledi.
Akgüney, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız birçok kez yapıcı adımlar attı, kapıların daha etkin çalışması için girişimlerde bulundu. Ancak Rum tarafı bu süreci kolaylaştırmak yerine, neredeyse bilerek zorlaştırmak için çaba gösterdi.”
Akgüney: Rumlar yavaşlatma taktiği uyguluyor, baskı hep bize
Cumhurbaşkanlığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kapılardaki geçişleri bilinçli olarak yavaşlattığını ve bunun hem Kuzey hem de Güney’deki halkı olumsuz etkilediğini söyledi. Akgüney, mevcut durumda geçişlerde bir iyileşme ya da ilerleme olmadığını belirterek, Rum tarafının sistematik olarak geciktirme taktiği uyguladığını vurguladı, şunları kaydetti:
“Herhangi bir şeye geçildiği yok. Rumlar tamamen yavaşlatma taktiği uyguluyor. Güney Kıbrıs vatandaşlarının kuzeye geçmesini istemiyorlar. Ancak bu tavır, iki tarafı da olumsuz etkiliyor.”
“Rum tarafına hiçbir baskı uygulanmıyor”
Akgüney, Kıbrıs Türk tarafının uluslararası alanda bu durumu dile getirmesine rağmen, Rum tarafına yönelik herhangi bir baskı yapılmadığını da dile getirdi, “Rumların politikası her zaman engellemeye yönelikti. Biz bunu dünyaya söylüyoruz, gösteriyoruz ama herhangi bir baskı yok. Ne yazık ki baskı sadece bize uygulanıyor, Rumlara değil” ifadelerini kullandı.
Akgüney: Rumların amacı trafiği değil, ekonomiyi yavaşlatmak
Akgüney, Rum tarafının geçişlerdeki yavaşlatmaları yalnızca trafikle ilgili değil, ekonomik bir baskı aracı olarak kullandığını ifade etti.
Akgüney, Rum yönetiminin kapılarda yaşanan sıkıntıları kasıtlı olarak artırdığını belirterek, bu politikaların Kıbrıs Türk halkının ekonomik hayatına doğrudan zarar verme amacı taşıdığını vurguladı.
Akgüney, şöyle devam etti:
“Bu politikayı Rumlar daha da ağırlaştırıyor. Her şeyi bir bahaneye bağlayarak Kıbrıs Türklerinin önünü kesmeye çalışıyorlar. Tutuklanan bazı Rum vatandaşlarını da bahane ettiler. En ufak bir olayı gerekçe göstererek geçişleri yavaşlatıyorlar.”
“Bizi ekonomik olarak kendilerine bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar”
Akgüney, Rum tarafının uzun vadeli amacının Kıbrıs Türk toplumunu ekonomik olarak kendilerine muhtaç bırakmak olduğunu savundu. Uygulamaların trafiği yavaşlatmaktan çok daha öte, stratejik bir ekonomik hamle olduğunu söyledi:
Akgüney, Rum tarafının Kıbrıslı Türkleri hala bir eşit halk değil, azınlık olarak gördüğünü ve bu yaklaşımın tüm politikalarına yansıdığını belirtti.
LTB, Haspolat’ta kanalizasyon çalışmalarına başlıyor İçeriği Görüntüle
News
