Lefkoşa’da bir iş yerinde müstahdem olarak çalışan İbrahim Bahaddi, 2019’da marketlere verdiği mallara karşılık yaptığı tahsilatlarda makbuzları sahteleyerek 3 bin 200 TL’yi şirkete vermeyip zimmetine geçirmişti.. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın mükerrer ve uzun süreli suç işlediğini, sahte belge düzenleme ve tedavüle sürme suçlarının da bulunduğunu belirterek zanlıya 3 yıl hapis cezası verdi.Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan mahkeme heyetinin verdiği kararı Barkın okudu.
Kamalı Haber
Yargıç, sanığın mahkum olduğu müstahdem tarafından sirkat için Ceza Yasasının 7 yıla kadar hapislik cezası öngörmekte olup bu husustan da anlaşılacağı üzere ciddi ve ağır bir suç olduğunu söyledi.
Yargıç, “Müstahdem tarafından sirkat suçları, işveren – çalışan arasında tesis edilmesi
gereken güven ilişkisini zedeleyen, çalışma hayatını olumsuz etkileyen suçlardandır ve bu suç
ile çalışan ekmek parasını kazandığı yere ihanet etmiştir. Bu tür suçların yaygınlaşmasının
önüne geçmek, sağlıklı bir çalışma yaşamının tesis edilmesi için zorunluluktur. İşverenleri
tarafından kendilerine güvenilen kişilerin, kendilerine duyulan güveni suiistimal ederek bu tür
suçları işlemeye tevessül etmelerinin tarafımızdan hoş görüyle karşılanması mümkün
değildir” dedi.
Yargıç, sanığın müstahdem tarafından sirkat suçuyla beraber sahte belge
düzenleme ve tedavüle sürme suçlarını da işlediğini açıkladı. Olgulara değinen Yargıç, sanığın
Ocak- Aralık 2019 boyunca mükerrer ve uzun bir vadeye yayılmış olarak bu suçları işlediğini
kaydetti.
Yargıç, “Sanığın uzun bir zaman müddeti içerisinde, mükerrer olarak ve çok fazla
kez bu suçları işlemesi, işlemiş olduğu suçların işleniş biçiminin ne kadar vahim olduğunu
gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandı.
Yargıç Barkın, sanığın sirkat etmiş olduğu meblağı müştekiye ödeyerek şikayetin geri çekilmiş olmasını ceza takdirinde sanık lehine dikkate aldıklarını açıkladı.
Yargıç kararına şöyle devam etti: “Sanık avukatının vurguladığı ve olgulardan da anlaşıldığı
üzere, suç tarihleri 2019 yılı olmakla beraber sanığın davasının işbu tarihlerden takriben 4 yıl
kadar sonra mahkeme huzuruna getirildiği görülmektedir.
Bu gecikmeden ötürü sanığın herhangi bir katkısının olmadığı veya Sanıktan kaynaklanan herhangi bir faktörün söz konusu olmadığı, gecikmenin münhasıran tahkikat safhasında ve dosyanın hazırlanması safhasında meydana gelmiş olduğu görülmektedir.
Bu hususta iddia makamı savcılığın dosya gelir gelmez davaların ikame edilmiş olduğunu belirtmiştir. Böyle bir meselede tahkikatın nispeten uzun sürebileceğini anlamakla beraber her halükarda Sanık hakları bakımından 4 yıllık bir gecikmenin tarafımızdan hoşgörüyle karşılanması mümkün değildir, keza sanık bu
süreçte sürekli olarak belirsizlik ve bekleyiş içerisinde kalmış, 4 yıl gibi uzun bir süre omuzlarında bu yükü taşımıştır.
Bu hususun Sanığa ceza takdir ederken sanık lehine dikkate alınması gerektiği kanaatindeyiz.”
Yargıç, sanığın lehine olan hususları lehine, aleyhine olan hususları aleyhine dikkate
aldıklarını, mahkûm olduğu suçların ciddiyetini ve yaygınlığını, bu yönde kamu yararının
korunması gerektiğine dair ilkeleri birlikte değerlendirdiklerini belirterek, 3 yıl hapse
mahkum ettiklerini açıkladı.
GENEL
25 Ağustos 2025SAĞLIK
25 Ağustos 2025TRAFİK KAZALARI
25 Ağustos 2025ADLİ OLAYLAR
25 Ağustos 2025KAVGA
25 Ağustos 2025KAVGA
25 Ağustos 2025GENEL
25 Ağustos 2025