DEVLET KURMAK, DEVLET OLMAK, DEVLET KALABİLMEK – Kıbrıs Detay
DOLAR 40,5966 0.02%
EURO 46,5751 0.52%
ALTIN 4.320,571,10
BITCOIN 48118640,26%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

DEVLET KURMAK, DEVLET OLMAK, DEVLET KALABİLMEK

DEVLET KURMAK, DEVLET OLMAK, DEVLET KALABİLMEK

ABONE OL
Temmuz 30, 2025 09:30
DEVLET KURMAK, DEVLET OLMAK, DEVLET KALABİLMEK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünya tarihine bir bakınız, bir grup insan bir devlet kurabilmek için ne mücadeleler verdi, ne yollardan geçti, ne kayıplar verdi ama yılmadı bir Devlet kurabilmek için !!!! Orta Asya’da kurulan Asya Hun İmparatorluğu, Göktürk Kağanlığı, Uygur Kağanlığı gibi!!! Bu Devletlerin hepsinide başka Devletler bozguna uğratarak, dağıtarak sonlandırmışlardır. Tarih kitaplarına, hatta filmlere bile konu olmuş uygarlıklar ve Devletler bunlar!!!

Gelelim bizim nasıl bir devlet kurduğumuza, geçtiğimiz günlerde Youtube kanalında “DÜNYA VE TARİH ÖNÜNDE KKTC BELGESELİ” diye bir video izledim. Bunu sayfamda da paylaştım. İzlemenizi ve bilgi edinmenizi tavsiye ederim. Devlet kurmak kolay değil, uzun mücadele gerektiren, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeyi gerektiren bir olgudur. Halkı ile, askeri ile birçok zorluklara göğüs gererek, kendi özgürlüğünü ilan etmek öyle sıradan bir olay değil. Atalarımızın vermiş olduğu zorlu ve güçlü bir mücadelenin ardından bir Devlet kurduk. Yokluktan ve yoksulluktan var olduk. Peki ya sonra??? Sonrası hepimizin şu an yaşamakta olduğu bir durum içerisinde “Devlet” statüsünden başka her şey olabilen ve halkı bin parça olmuş, bölünmüş, azınlık bırakılmış bir halde ve geleceğimizin ne olacağını bilemeden yaşıyoruz öylesine!!!!

Devletler kurulurken, bu kurumu sürdürmek, ölümsüzleştirmek için ekonomik ve savunma olarak her daim ayakta durmayı hedeflemelidirler. Biz ne yaptık? Ekonomik olarak Anavatana göbekten bağlı olmayı tercih ettik. Hazıra konmak işimize geldi. Savunma olarak da Anavatana şükran çekip, sınırlarımızı onlara emanet ettik. Çünkü, çocuklarımızı vatan sevgisi, Devlet bilinci ve toprak bütünlüğü ile yoğrulmuş bir eğitimden geçirmedik. Hep başka ülkelerin tarihini okuttuk da, bizim tarihimizi milli mücadelemizi, bizim kahraman Atalarımızı dillere destan edemedik. Var ettik ama yürütemedik bu Devlet denilen yapının devamlılığını!!! Şimdi neresinden tutsanız elinizde kalır. Bir de utanmadan “Eşit-Egemen Devlet” diye feryat figan ederiz.

Bakın bakayım, yol , su , elektrik, alt yapı, ekonomi, enerji, üretim, sağlık hizmetleri, maliye, savunma, üretim, ithalat ve ihracat, iktisap konularında ne kadar geliştik!!! Anavatan olmadan ne gibi icraatlara imza attık ya da Anavatan para göndermeden neler yapabildik? Hatta, sınırlarımızı bekleyen asker kimliğine bir bakın bakalım, kimlerin evlatları bizlerin can güvenliğini korumaktadır? Böyle midir Devlet olmak? Yoksa kendi ayakları üzerinde durabilen, hiçbir güç ve kuvvete ihtiyaç duymadan ekonomik olarak kallkınmış, mali konularda Devlet hazinesinde birikimi bulunan, halkına gerekli sağlık hizmetlerini sunabilen ve refah seviyesi yüksek, sınıf ayırımı olmayan kendi kimliği ağırlıkta olan bir halkı bulunan, toprağı yabancı kesime satılmamış olan, üreten, gençlere iş imkanı tanıyabilen, yabancı işçisi bulunmayan, çalışarak var olmanın bilinci ile bu Devleti daha ileriye taşımayı hedefleyen siyasi erkanı bulunan bir yapı mıyız?

Hiçbiri değiliz!!! Çünkü, biz bu Devleti kurduk, Devlet olmayı bir tarihe kadar becerebildik, sonrasında ise ne Devlet statüsünü koruyabildik, ne nüfus yapısını koruyabildik ne de irade ve idare konularında hüküm sürebildik, ne de halk olarak bu uğurda mücadele etmenin, birlik ve beraberlik ilkesinin kıymetini bilebildik. Bu yüzden sonumuz yazımın girişinde bahsettiğim eski devletlerin akıbeti gibi olacaktır. Aradaki fark, onları başka Devletler yok ederken, biz kendi kendimizi yok edeceğiz, tüketeceğiz ve tarihten sildirmiş olacağız!!! Vesselam

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r