DÜŞÜNMEYEN, TARTIŞMAYI BECEREMEYEN VE USLUPTA KUSUR TAŞIYAN BİR TOPLUMUZ – Kıbrıs Detay
DOLAR 39,6522 0.09%
EURO 46,1011 0.39%
ALTIN 4.232,60-1,35
BITCOIN 41778223,54%
İstanbul
27°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

DÜŞÜNMEYEN, TARTIŞMAYI BECEREMEYEN VE USLUPTA KUSUR TAŞIYAN BİR TOPLUMUZ
  • Kıbrıs Detay
  • kavga
  • DÜŞÜNMEYEN, TARTIŞMAYI BECEREMEYEN VE USLUPTA KUSUR TAŞIYAN BİR TOPLUMUZ

DÜŞÜNMEYEN, TARTIŞMAYI BECEREMEYEN VE USLUPTA KUSUR TAŞIYAN BİR TOPLUMUZ

ABONE OL
Haziran 24, 2025 08:50
DÜŞÜNMEYEN, TARTIŞMAYI BECEREMEYEN VE USLUPTA KUSUR TAŞIYAN BİR TOPLUMUZ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçtiğimiz günlerde “Anavatan-Yavruvatan” adlı köşe yazımın altına bir arkadaş uzunca bir yorum yapıp “be” diye hitap ederek, çirkin bir üslup ile yorum yaptı. Normalde bu tarz yorumlara karşılık vermem. Zira, bana göre üslup karakterdir ve bu konuda karşımdaki ile ayni seviyeye inmem. Buradan da anlaşılacağı üzere, bizler sadece düşünmeyen bir toplum değil, tartışmayı beceremeyen ve nasıl bir üslup kullanacağını da bilmeyen bir toplum olup çıktık. Karşımda Anavatan’ı işgalci gören bir zat bulunmaktaydı. Ülkenin bu hale gelmesinde tamamen Anavatan’ ı suçlayan bir mental yapı vardı. Bu yüzden daha detaylı bir yazı yazmayı elzem buldum.

Öncelikle “işgal” kelimesi yanlış bir terim. Bir kere bu topraklar bizim vatanımız ise, evimiz yurdumuz ise, biz istemedikten sonra kimse gelip burayı işgal edemez. Ortada bahsettiğiniz durumda bir işgal söz konusu ise buna sebep, ev sahibiplerinin, vatanın koruyucularının buna izin vermesidir derim. 1960 Anayasası’na göre Garantör olan Türkiye, bunun içine asker yığmış ise, bizlerin askere gidecek gençlerin ülkeyi terk edip, sınır boylarında askere ihtiyaç duyulması ve güney komşumuzun da bu konudan geri kalmaması başlıca sebepler olmuştur.

İkinci bir husus ise, taşıma nüfusun bizim üzerimizde bir sayı olmasıdır. Bunu da “dayatmalar ile yaptılar” diyecekseniz eğer, bu dayatmalara karşı dik duruş sergileyen siyaset adamlarımız, hükümet eden yetkililer olsaydı ve toplum olarak buna baş kaldırsaydık, birlik ve beraberlik içerisinde vatanımız için mücadele etseydik, yine bu konuda da bu olumsuzlukları yaşamayacaktık. Demek ki ne imiş, irade ve idarenin ipleri sıkı tutulmuş olsa idi, bu konuda da bugünkü mağduriyeti yaşamayacak ve kendi ülkemizde üçüncü sınıf vatandaş konumuna düşmeyecektik.

Gelelim daha önemli bir hususa, coğrafi konumumuz nedeni ile Türkiye hava ve deniz yollarımızı geçit olarak kullanmakta ve bunun için bize para ödemek zorundadır. Peki, biz bu konuyu yetkililerce masaya yatırıp, konuyu tartışıp, bir anlaşma yapma yoluna gittik mi? Hayır, nasılsa Türkiye bunun içine para akıtıyor diyerek bu konuyu önemsemedik. Peki, Merkez Bankasında toplanan paralar niye TC bankalarına aktarılarak, onların kullanımına ve faiz kazanımına sebebiyet veriyor? Neden bu gibi yerlerde görev alan makam sahipleri TC kökenli? Bunun da mi sebebi Anavatan?

Yok, değil. Ortada dayatılmış olan bir durum var iseydi, buna karşı gelerek masaya yumruk vurmayı bilmeli, vatan ve millet haklarını korumayı görev edinmeli ve bu konuda ayak direten taraf bizim hükümet edenler olmalı ve saygınlık kazanmaya bakmalıydılar. Oysa bizdekilerin her türlü usulsüzlüğünü, yolsuzluğunu ve dahi komisyon yiyici olduklarını duymayan kalmadı.

Hal böyle olunca ve davranışlarda açık olunca, elbette karşı taraf bizi dilediğince kullanacaktır. Saygınlık diyorum saygınlık çok önemli!!! İrade ve idare diyorum, dizginleri başkasının eline vermeme diyorum, bu da çok önemli!!!! Ekonomik güç ve savunma bir Devletin en önemli iki unsurudur. Bakınız bakayım, KKTC denilen bu çarpık düzende bunların hangisinden eser var? Ekonomik olarak yavru, savunma olarak da vatanın bekçileri kimler, her şey gün gibi ortadadır.

Biz bu memlekette para eden kıymetlerin önemini hiç düşünmeden irade ve idareyi sattığımız için, bugün artık hiçbir konuda söz hakkımızın olmaması ve siyasi otoritenin Anavatanın elinde olma sebepleri yine bizleriz diyorum. Asıl düşünmeden konuşan, tartışmayı bilmeyen, üslup ile karakterini ortaya döken zihniyetlerin körelmiş duyguları, birlik ve beraberlik mücadelesinin olamayışının, olamayacak oluşunun da net bir örneğidir. Vesselam

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r