0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İsrail-İran savaşı başlayınca ve burnumuzun dibinde uçuşan füzeleri izleyince sığınaklar aklımıza geldi. Tabii ki savaş her an her yerde olabilir artık!!! Kaldı ki biz iki ateş arasındayız, İsrail ve Güney komşumuz !!! Dünkü köşe yazımda bahsetmiştim, savaşın ve kan kokusunun bizden hiç gitmediğini!!! Savaşı görmüş geçirmiş, bu acıyı ve vahşeti yaşamış bir toplumuz. Neyse ki, Türkiye dağ gibi arkamızda diyoruz da , bu savaş Anadolu’ya da sıçrarsa halimizi burada düşünmek bile istemiyorum.

Sığınaklar demiştik, basından çıkan haberlere göre bu Fon’da biriken para 2014 yılında Ayaktan Tanı Merkezi ve Mağusa Hastanesi yapımına kullanıldı ve ayni sene Sivil Savunma’dan alınıp, Maliyenin hesabına devredildi. Olası bir Ohal ilanında, yeniden Sivil Savunma tasarrufuna geçecektir. Yani, 2014 yılında Devlete aktarılan bu Fon, bu yıldan sonra tek kuruş para görmez iken, Sığınakların durumu da 2014 yılından sonra hiç kontrol edilmemiş, temizlenmemiş, bakımı yapılmamış ve örümcekler ile yılanlara ev sahipliği yapmaya terk edilmiştir.

Bir kere Sivil Savunma, GKK ve KTBK elinde olan her yerde sistem, düzen, temizlik, bakım ve icraat vardır. Devletin elinde olan kurum ve kuruluşların halini tekrar tekrar yazmama gerek yoktur. İki cümle ile özetleyecek olursak, Ahbap-çavuş ilişkisi ile sistemden , düzenden, temizlikten, işbilirlikten, bakımdan ve icraattan eser yoktur. Başbakan açıklama yaparak, konu ile ilgili ileriki günlerde tatbikat yapılacağını duyurmuş, daha sonra da bunun iptal edildiği açıklamıştır. Bu iptalin nedeni bilinmemekle birlikte, bunca yıldır hükümet edenlerin aklına konu ile ilgili bir tatbikat yapma gelmedi mi? Bunca yıldır, konumumuz itibarı ile her an bir savaşın içerisinde olabileceğimiz düşünülüp, bu sığınaklara yatırım yapılıp da bakımı, temizliği ve dahi çoğalan nüfus ile bunların çoğaltılması düşünülmedi mi?

Sizin yerinize ben cevaplayayım #Üstel efendi!!!! Sırtınızı Anavatan Türkiye’ye yasladınız, her şeyi ondan bekler, hiçbir konuda elinizi taşın altına koymazsınız. Anavatan’ı her daim sığınacak bir liman olarak gördünüz ve kendi ayakları üzerinde durabilecek bir otorite yaratmadınız. Zira, siyaset adamı vizyon ve misyonu taşımıyorsunuz, hiç biriniz de!!!! #Arıklı efendi de bir açıklama yaparak, herkese yetecek sayıda sığınağımız bulunduğunu söyledi. Bence traji komik bir açıklama oldu. En son nüfus sayımı hangi yıl yapılmıştı? Ülkede kaçak yaşayan onca insana ne demeli? Siz bu açıklamayı hangi verilere göre yaptınız?

Bunun da cevabını ben vereyim. Kafadan sallamayı, atıp tutmayı siz siyaset yapmakla eşdeğer sanıyorsunuz. Zira bilgi, belge olmadan, veriler ve datalar olmadan o kadar ezber konuşuyorsunuz ki, buna kendiniz de inanıyor ve hükümetcilik oynuyorsunuz. Devlet olmak böyle bir şey değildir. Devlet olmak için önce sırtınızı yasladığınız Anavatan’a yük olmaktan kurtulup, kendi ekonomik gücünüzü ve savunma sisteminizi kendiniz yaratmalısınız. Oysa sizler, hazıra o kadar alışıp, Garantör Anavatan’ın omuzlarına o kadar yük oluyorsunuz ki, sorumluluk alırsanız rahatınız kaçacak diye yüklenin TC’ne de o kaldırır mentalitesi ile sözde Devlet adamı kılığına büründünüz.

Bugün teknolojii ile birlikte savaş teknikleri ve silahları da o kadar çok gelişti ki, yerin yedi kat altına girip sığınaklarda barınsak da, bizim gibi bir avuç toprak parçasına birkaç füze atışı yeterli olacaktır kanaatindeyim. Dilerim, bu sancılı günler geçip gitsin. Dilerim, Dünyada savaşlar son bulsun. Ve dilerim ki, gerçek “Devlet Adamı” vasıflarına haiz kişilerce, bu topraklarda saygın bir hükümet ve tanımına gerçekten uygun bir “Devlet” var olur. Vesselam