0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kimse kusura bakmasın “Devlet” tanımına göre burada bir Devlet düzeni, sistemi, Devlet olma gerekliliğini yerine getiren ne bir Devlet, ne de bir hükümet yoktur. Ben kendi deyimimle buraya “Taşra” diyorum. Kaldı ki, birçok “Taşra” diye adlandırılan yerlerde bile çevre temizliği, sistem, yerli nüfusun ağırlığı, düzgün yollar, gelişmiş sağlık ocakları ve eğitimli, kültürlü insanların varlığı dikkat çeker!!!

Hiç uzağa gitmeyeceğim, Güney komşumuzdaki köyleri bir geziniz isterseniz!!! Veya İtalya’da, Malta’da, Yunanistan’da bulunan köyleri bir araştırınız!!! Bizim Devlet olarak neyimiz var? Gelişmiş bir sağlık sistemimiz var m? Bilakis, tam tersi bir durum söz konusu!!! İşini gerektiği şekilde yapan ve her fırsatta kendini yenileyen doktorlarımız var mı? Varsa eğer, bir elin parmaklarının sayısını geçmez.

Ulaşım ne durumda ülkede? Akaryakıt pahalı olduğundan dolayı, zaten yetersiz olan toplu taşımacılığa bir de pahalılık eklenince durum ortada!! Uçak bileti fiyatlarını hiç yazmayayım. Çünkü, artık bu konu memlekette kanayan bir yara!! Enerji durumumuza bakacak olursak, yıl 12 ay, bu ülkede 10 ay güneş enerjisinden faydalanma imkanı var. Lakin biz, yıl dört mevsim, her mevsimde elektrik kesintisi yaşıyoruz. Su ihtiyacımızı Anavatandan karşılıyoruz. Oysa dört tarafı denizle çevrili bir kara parçasında yaşıyoruz.

Barajlar yapacağımız yerde, dere yataklarına kadar beton döküp inşaatlar kaldırdık. Eğitim sistemimizi ele alacak olursak, o kadar bir karışmış, arap saçına dönmüş ki, Sendikalar ve Eğitim Bakanlığı her yıl eğitimi baltalamakta, eylemler ile boşa geçen yıllar heba olmaktadır. Olan çocuklara oluyor. Ve yıl 2025, bu devirde konteyner sınıflarda eğitim verilmektedir. Dünyaya bir bakınız, eğitimde artık kağıt kalem değil, bilgisayarlar kullanılmakta, uygulamalı dersler yapılmakta, robotlar ve uzay çağı günlük eğitim hayatında yer almaktadır.

Ekonomimizi bir gözden geçiriniz!!! Üretimi olmayan, turizmi sadece kumar turizmiyle sınırlı kalan, öğrenci cenneti yapılacak diye Ada’ya elini kolunu sallayarak giren ve devamsızlıktan ortalıkta boş boş dolaşan insan yığını ile birlikte suça karışıp hapishanede günde üç öğün beş yıldızlı otel konforunda beslenenler ne kadar çok!!! Peki ya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında durum ne? Durum şu ki, memlekette her geçen gün kaçak işçi sayısı artarken, ölümlü iş kazaları çoğalırken ve bu konuyu ticarete çeviren sermaye patronları köşe olurken, hükümet edenlerin konuya seyirci kalması, önlem almaması ile memleketin durumu ortadadır!!!

Peki ya bu ülkenin Savunma durumu ne haldedir? Bütün sınır kapılarımız TC Devletinin evlatları korumaktadır. Biz evlatlarımız aman askerlik yapmasın diye, ya yurt dışına eğitime gönderir, orda kalmalarını salık veririz, ya da “çürük” raporu alma çareleri ararız. E bu konuda “Bakan evlatları askerlik yapmaz, benim evladım niye yapsın” egosu da olmazsa olmazımız!!! Yani, bizim askeri gücümüz Garantörümüz Anavatan’dır. Savunma konusunda da sınıfta kaldık mı bu yüzden, kaldık. Zira, KKTC Devletinin kendine has “bu benim eserim ” diyebileceği bir konusu yok maalesef. Maliye’mizin durumuna da değinmeden geçmeyeyim

Bu ülkede sermaye patronlarından gerektiği şekilde vergiler toplansa (bet ofisler, gece kulüpleri, oteller) hava sahamızı aracı üs olarak kullanılan uçuşlardan vergi alınsa, nerden buldun yasası çıksa ve dokunulmazlıklar kalksa, inanın bu bir avuç toprak parçası üzerinde yaşam refah bir seviyeye ulaşır ve kimseye avuç açmak zorunda kalmazdık. Devlet kurumlarında işlerin neden yürümediğine, çürümüşlük ve kokuşmuşluğun had safhada olduğuna bir bakınız!! Torpil, liyakata dayalı atamaların olmaması, her bir kurumun çökmesine neden olmuştur.

Dünya uzay çağını yaşarken, biz halen daha “kayıp evrak, eksik imza, bugün git yarın gel” işleri ile meşgulüz. Sporda yıldızı parlayan çocuklarımıza bir bakınız!!! Avrupada yarışamıyor, elinde tuttuğu altın bilezik göz göre göre değer kaybediyor. Daha ne yazayım, nerde sizin “Devlet” dediğiniz sistem!!! Nerede sizin “Bağımsız ve Özgür” diye tanımladığınız topraklar!!! Yok hükmündeyiz, ama Var mış gibi yaşıyoruz!!! Vesselam