0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Başbakan Ünal Üstel’i dinliyorum acem aşiyan faslında ki nağmelerde. Ne diyor her konuşmasında, Atatürk profili vermeye çalışan, bir arpa boyu yol kat edilmemesine karşın, ülkeye çağ atlattık hatta uçurttuk diyen Veziri Azam hazretleri? Hükümetimiz ülkeyi kanatlandırdı uçurdu diyor. Herşey bizim zamanımızda yapıldı. Biz yaptık diyor Veziri Azam Hazretleri. Onlar Tu Kaka biz yahşi demeye getiriyor.

Allah aşkına Sayın Veziri Azam hazretlerine böyle etrafı tozpembe gösteren ne içtiyse bize de söylesin. Geçim derdi çeken halk, ay sonunu getirmek için asker gibi mezür kesen, ay sonuna kaç gün kaldı yönünde parmak hesabı yapan emekli, döviz fırladıydı, TL düştüydü, elektrik yine zamlandı nasıl ödeyeceğiz hesabı içindeki esnafta içsin, en azından kara bulutları tozpembe görsün ve rahatlasın.

OKULLARDA KAHVALTI YAPMADAN OKULA GİDEN ÖĞRENCİLER VAR

Okullarda birçok öğrenci okula kahvaltı yapmadan gidiyor. Yani dersleri aç bir vaziyette takip edebiliyor. Birçok çocuk bırakın kantinlerden bir şey almayı civarına bile uğrayamıyor.

Bu durum çocuklarda kansızlığa neden olmasını geçtim, daha önemlisi psikolojik yıkıma uğratıyor. Eğitim Bakanı dini ulema Hacı efendi, Kuran-ı Kerim’den ayet okusun, besmele çekerek dua etsin açlıkları geçer diyebilir. Ama Şeyh hazretlerine göre bu din düşmanı öğretmenler oldukça Allah o duaları da kabul etmez. Ve çocuklara da yardım etmez.

BİLET FİYATLARI OTEL ODA FİYATLARINI GEÇTİ

Neyse bizler en azından tam uçarken kanatlarımızı keserek beyin üstü yere çakılmamıza neden olan katilimizi tanıyoruz. Onlar uçurduk dedikleri ülkede bir gün, sevilmedikleri yüreklerde, kim vurduya gideceklerini hala daha bilmiyorlar. Turizmde Rum kesiminde turist sayısı milyonlarda gezinirken bizde sayı 60 binlere çıkınca övünme payı çıkartıyoruz. Hâlbuki daha bakir olan bizdeki bu yöndeki potansiyele karşın nedeni bilmemize karşın, Ana korkusundan üstüne gidip çözmüyoruz. Ana’ya KTHY’nın ayağına bayda atıldı, bu bilet fiyatları ile turizm bırak patlamayı sürünmeden kurtulmaz diyemiyoruz. Bilet fiyatları otel fiyatlarını geçti. İnsanlar Türkiye’de yunan adalarına veya Yunanistan’a gidiyor yiyor içiyor dönüyor. Hem daha kaliteli hizmet hemde kaliteli yerlerde kalarak çok daha ucuz fiyatlar ile tatilini geçiriyor. Bu konu gündeme gelip konuşulduğu zaman en üsten en alta kadar Yunanistan’da turizm patladıysa noldu? Deniyor. Dilime dolanan ‘Ölügün körü sözü ‘ geliyor ama yutuyor ve söylemiyorum.  

HASTANEDE RANDEVU SİSTEMİ VARMIŞ

Uçuruyoruz dedikleri ülkemizde sağlıkta çocukların uçurttuğu ‘Uçurtmalara ‘’ bakanlar sağlığı da uçurttuk diyor. Hastasınız doktora gitmek için randevu alıyorsunuz. Hastaneye gidiyorsunuz orada da bir sayı alıyorsunuz. Sonra doktorun kapısı önüne gidiyorsunuz. Bekle babam bekle. Gelen benim sıram deyip içeri dalıyor siz randevu derken o size ne randevusu ben daha önce geldim gireceğim diyor. Randevu saatinizin üstünden saatler geçiyor. İçinizden bu nasıl randevu sistemi diyorsunuz. O zaman randevuyu niye veriyorsunuz a hazretler. Özele gideyim diyorsunuz neredeyse ceketi – saati bırakma noktasına geliyorsunuz. Tutamayacağın sözü diline, veremeyeceğin sevgiyi kalbine, mutlu edemeyeceğin insanı ömrüne koymayacaksın diyoruz o da ne yenirmi – içilirmi diye soruluyor.

ÜLKEYİ UÇURACAĞIZ DİYENLER HALKI RUH OLARAK UÇURUYOR

Geçtim ülkeyi uçuruyoruz diyenler doğru söylüyor. Ancak yapılanlar sonrasında bizleri  ‘Ruh’ olarak mı yoksa beyinsel olarak mı uçuruyorlar çözemedim. Peyak 2000 yılında battı. Veya siyasi nedenlerden batırıldı. Herkese gel hesabını kapat dediler. Gidenler belirtilen miktarı ödeyerek hesaplarını kapattılar. 25 yıl sonra özellikle Tapu Dairesinde işi olanlara, tapuya gittikleri zaman borcunuz var işlem yapamıyoruz dediler. Nedenini soranlara o zamanlar memurlar yanlış hesap yaptılar eksik tahsilat yaptılar 6 – 9 lira daha borcunuz var ödemeniz gerek denildi. Ödeme yalnız Koop Merkez bankasına yapılabilirmiş ve 2 dekont alınması gerekirmiş. Alınan dekontlar önce Koop. Mukayitliğine götürülüp bilgisayara işlendikten sonra İçişler Bakanlığına götürülmeliymiş. Oradan da Tapu dairesine gerilmesi gerekirmiş.  İşin yoksa kamu tarafından yapılan hataların bedelini koş babam koş modunda  halkın ayakları ödermiş. Eeee uçmanın ve uçurulmanın bir bedeli var.

UÇURANLAR ÜLKEYİ YAŞLI İNSANLARI FENA UÇURUYOR

Evet uçuranlar tarafından uçurulan ülkede mahkemelerimize de bir göz atın. Epey tartışma yaşandıktan sonra durulan tartışmalar esnasında mahkemeye intikal eden konu ile ilgili dava 4 senedir git gel havasında sürüyor. Belediye davasını geri çekti. Ortada şikayetçi kalmadı. Tartışmalar öncesi yaşama dönülerek orada bir birine saygılı bir biçimde taraflar varlıklarını sürdürüyor. Orada davaya muadil olan yaşlı insanlar var. 4 senedir mahkemeye gidip geliyorlar. Ama savcılık Nuh deyip Peygamber demediği için şikâyetçisi olmayan davayı sürdürmede kararlı. Yargıç bile buna kızarak yeter ama dedi. Mahkemeye gelen yaşlı ve bırakın merdiven çıkmayı yürümekte bile zorlananları işaret eden kadın yargıç iyi niyetli olduğu için davayı yukarıdaki salondan aşağı kattaki salona aldı. Tamam, da uçuranların uçurdukları ülkede vatandaşı da düşünerek oralara ucuz yollu bir asansör koymayı neden düşünmüyor.

HADDİMİZİ BİLDİRECEK OLANA TISSS YOK

Erdoğan öğretmen sendikaları ile sivil toplum örgütlerinin gelince haddini bildireceğim dedi. Boşuna zahmet etmesin. Haddimizi her gece resimlerine bakmadan yatamadığımız, illa tüküreceğimiz bazı emir erleri yaptıkları ile bildiriyor.  Sıcak bir çayın, Çorbanın, taze ekmeğin nasıl da güzel bir ikram olduğunu unutan sahte diploma müdavimlerinin koruma zırhını çıkartmak yerine, birimiz hepimiz, hepimiz birimiz diyen ve zırhı daha da güçlendirenler en azından Hristodulidis’e baksaydı. Erdoğan’a ayrı bir devletin Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs vatandaşlarına tehdit savuramazsınız diyerek konunun AB’ye iletileceği açıklamasında bulundu. Yani bizlere tehdit Türk’ten koruma düşman dediğimiz Rum’dan geliyor. Gün ola harman ola. Bazıları göz yaşını siler, bazıları ise ağlatanı unutulmasın.

Son olarak Kurt ile Köpek arkadaş olmuş. birlikte orman yolunda yürüyormuşlar. Kurt, köpeğe keyfin nasıl. yiyecek durumun ne durumda diye sormuş. Köpek ona dönerek şahane demiş. Sahibim her gün bana yiyemeyeceğim kadar yemek veriyor. yattığım yerde süper demiş. Birden Kurt köpeğin boğazındaki ize takılıp sormuş. Arkadaş boynundaki o iz nedir demiş. Köpek haaaa kardeş sahibim beni bağlıyor bu o zincirin izi demiş. Kurt Köpeğe dönerek bak arkadaş bana dünyanın en lezetli yemeklerini bile verseler iki dakika bile ‘Özgürlüğümden ‘ taviz vermem demiş ve hade sen yoluna ben yoluma demiş.

Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az diyerek yazdım

FIKRA

KAYIT

Lise çağındaki bir çocuk okula kayıt olmak için gider.

Müdür sorar, “Oğlum adın ne?”

Çocuk: Memehmet yayayayakut

Müdür: Oğlum kekeme misin sen?

Çocuk: Hayır hocam, babam kekemeydi