0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Daha önce yazmıştım, yinelemiş olayım, bir şekilde bir anlaşma olacağı görünmektedir. Bu anlaşma nasıl ve ne şekilde olacak, bir olasılığı buraya not düşmek isterim. Amerika’nın siyasi emelleri, gücü ve kudreti yarın bir gün Türkiye’ye “gel Akdeniz’de çıkan doğal gaz ve petrolden sana pay vereyim ama sen de KKTC’den elini eteğini çek der” ise ve anlaşma ile 1960 Anayasası yeniden gündeme oturur veya Annan Planı baz alınır ise, bizler azınlık durumuna düşürülürüz!!!! Rum da böylece emeline ulaşmış olur, Türkiye de istediğini almış olur. Yani pazarlık ile satılmış oluruz.

Dahası 74 sonrası veya yakın geçmişte kimlik sahibi olanlar bu topraklardan geldikleri yere gönderilirlerse hiç şaşırmayın. Güney Kıbrıs Nato’ya üye olmayı hedefleyip, bu konuda hazırlıklar yapar iken, Askeri konularda da revizyona gidilmeye kalkılırsa hiç şaşırmayın. Ve dahası, şu anki mevcut ülke kaosundan dolayı, Türkiye bu olasılığı gerçekleştirir de sonrasında “işte bizi istemediniz, biat etmediniz, alın size özgürlük deyip de, bu anlaşma ile Kıbrıs Türk halkının mağduriyetini yine bizlere fatura ederse, buna da şaşırmayın derim.

Ve dahi bu bağlamda, Türkiye sadece limanlarını değil, tüm kapılarını Güney komşumuza ardına kadar açarsa da hayrete düşmeyiniz. Coğrafi konum bakımından, hep bir pazarlığa kurban gideceğimizi çok kere yazıp çizdim amma bizim kendini Devlet adamı sananlar ve hükümet edenler, Devlet malını kör çar etmekten ve menfaatlerinin peşinde koşmaktan, ilaveten vizyon ve misyon eksikliğinden bunu hiç hesaba katmamış, ipleri TC’nin eline vererek “pazarlık” olmamızın önünü açmıştır. Bu olası bir anlaşmanın tahmini olsa da, girilen yolda adres bunu göstermektedir.

Bizleri külliyeler, camiler, türbanlar ile oyalarken, diğer taraftan ne hesaplar, kitaplar yapıldı da, uyutulduk, ilerleyen zamanda bunu daha net görebileceğimizi düşünmekteyim. Yani sonuç olarak, biz “ne Ruma yama oluruz, ne de biyat ederiz” dedik de, bir çoğumuz satılacağımızı hiç düşünmedi. Türk Devletleri Teşkilatı ile de gözümüze sürmeler çekildi, görücüye çıktık da, yine bizi beğenip de tanıyan olmadı. İlaveten, gidip güney komşumuzda elçilikler açıldı. Bunda da aldık mı boyumuzun ölçüsünü!!! Biri de çıkıp ahkam kesmekte “şartlar uygun olunca KKTC tanınacaktır” diyor.

Yok hükmündeyiz, halen tanınmaktan bahsediyor. Yavaş, gidecek olanlar arasında olmayasın da, tanınmayı bir kenara bırak demeli bu zata!!! Uzun lafın kısası ben bir olasılıktan bahsettim. Farklı boyutta bir anlaşma çok çok uzak bir ihtimal. Zaten anlaşma zemininde ya 1960 Anayasası temel alınacaktır, ya da Annan Planı çerçevesinde hareket edilecektir, kesin!!! Her halükarda Kıbrıs Türk halkı olarak kaybettiğimizi, işte o gün anlayacak ve başımızı taşlara vuracağız. İşte o gün verilen oyların helal değil, haram olduğunu da kesin bir şekilde anlayabileceksiniz. Demedi demeyiniz diye buraya bir not düşmek istedim.

Vesselam