News
Ana -karadan her gelen bir hikaye uyduruyor, hayal dünyasında yaşadıklarını “mış” gibi anlatıyor. Bizim kırk haramiler de bu söylemlerden destek alarak şahlandıkça şahlanıyor. Bir kere eğri oturup doğru konuşsalar öpüp anlıma koyacayım ama yok, nerde!!!!!
Şimdi, ilk önce KKTC nasıl bir Devlet onu gözden geçirecek olursak, her fırsatta adını değiştirmekten bahsediliyor. İradesi ve idaresi uzaktan kumanda ile Ana-karadan yapılıyor. Suç işleyenler, kaçakçılık, yasal olmayan her yol, burada öyle içinden çıkılmaz bir hal aldı ki, her gün bir dizi olaylar sinsilesine göz açarken “a bu da mı oldu burada” demekten geri duramıyoruz. Güvenlik zafiyeti, sistemsizlik, ahbap-çavuş ilişkileri, yasa tanımaz icraatlar, liyakatsız atamalar, Devletin içindeki hırsızlıklar, sahte diploma olayları, sağlık sektöründe yaşanan vurdumduymazlıklar ve daha birçok akıllara durgunluk veren olaylar yaşanırken KKTC’de, sanki bizler aptalmışız gibi bize KKTC’yi şaha kaldırmaktan, ekonomik anlamda güçlendirmekten bahsediliyor.
50 senedir şahlanamayan bu Devlet, 50 senedir kendi ayakları üzerinde durmayan bu Devlet, 50 senedir her gelen hükümetlerin hep cebini düşünmesi neticesinde, icraat yoksunu vizyon ve misyon eksikliği yüzünden bu hallerde deyil midir ki!!!! KKTC’nin neresini tutsanız elinizde kalır. Sağlık, turizm, ulaşım, teknoloji, ekonomi, eğitim, maliye, çalışma ve sosyal güvenlik, dış işleri, içişleri, tarım ve doğal kaynaklar….. her birini tek tek ele alacak olsak yazmaya sayfalar yetmez. Memleketin durumu ortada!!! Palyatif çözümler ile gün kurtarmaya çalışan hükümet edenler, halen daha ülkenin gerçek yüzünü göz ardı edip, topluma hayal satmaya çalışmaktadır.
Toplum da zaten bunun bilincinde olup, hiçbir değişim ve gelişim olmayacağını bilerek her şeyi boş vermiştir. Gün kurtarma çabası ile hayat sürmekte olanlarımız çoğunluktadır. Bir ülkenin itibarı saraylar, yerleşkeler ile olmuyor. Ülkedeki ekonomiye bir bakınız, toplumun okur-yazar oranına bir bakınız, toplumdaki suç oranlarına bakınız, toplumun gerçek nüfusuna bakınız, üretime bakınız, ihraç edilen yerli üretim mallarının neler olduğunu gözden geçiriniz, her yıl gelen turist oranı ve turist kalitesini gözden geçiriniz, ülkedeki açlık sınırını tespit ediniz, sağlık hizmetlerinin gerektiği şekilde olup olmadığını kontrol ediniz, alkollü ve ölümlü kazaların ne sıklıkta yapıldığına bakınız.
Hapishanede yatan suçluların hangi sebepten orada bulunduğunu istatistikler yaparak belirleyiniz, tarihi eserlerin bulunduğu mekanlardaki temizlik ve işletme şekline bir bakınız, ulaşımın her yere mümkün olup olmadığını gözden geçiriniz, Devletin, denetim ve bir sistemi olup olmadığına bakınız, ülkeye girişlerde aranan şartlara ve ne derece uygulandığına bakınız!!! İşte o zaman bu ülkenin kalkınacak mı, batacak mı, ekonomisi uçacak mı, batık mı, şaha kalkacak mı yoksa yerden kalkacak takati var mı yok mu, o zaman anlarsınız!!! Her zaman dediğim gibi hayaller Paris, gerçekler Brundi!!!
Not : Brundi Doğu Afrika’da bir ülkedir.
Vesselam
