ERSİN TATAR;
“Benim adım halk adamıdır”. Ahh bir bilsen, gerçekleri görebilsen!!! Bu halk senin için neler düşünür bir bilseydin, inan anında bu memleketten toz keserdin. Biz senin ne kadar hayalperest olduğunu biliyoruz, bu yüzden salla gitsin Ers!!!!
ÜNAL #ÜSTEL:
“Her alanda güçlü bir KKTC yaratacağız”. Bey amca yarattığın eseri çıplak gözle göremiyorsun, kesin!!! UBP’nin içindeki Başbakanların hazin sonunu sana hatırlatmakta fayda görüyorum. Bir an önce silkin ve kendine gel diyeceğim de, sen artık yaş haddinden onu da beceremezsin.
CEVDET #YILMAZ:
“Sürdürülebilir ekonomi ile KKTC daha güçlü bir geleceğe kavuşacaktır”. KKTC’ de hiçbir konuda gelecek olmayacaktır. Bu boş vaatlerle komik duruma düştüğünüzü fark edin artık. Tanınmamış, her türlü yasa dışı olaylara yataklık eden, adaletin kayıp, hak-hukukun herkese eşit işlemediği, irade ve idarenin kendi elinde olmadığı bir KKTC’de gelecekten konuşmak abasle iştigalden başka bir şey değildir. ERHAN #ARIKLI: “Kendi vicdanıma veremediğim cevabı, seçmene nasıl vereceğim” Gözlerim yaşardı!!! E madem ki vicdan meselesine takılı kalıyorsunuz, niye ikide bir “hükümetten çekileceğiz” diyerek sansasyon yaratıyorsunuz!!!! Hayal bile edemeyeceğiniz bir makamda ve servetin içinde gömülü iken, deli misiniz ki bu tahtı bırakasınız? Bence biraz daha sefasını sürün!!!!
FİKRİ #ATAOĞLU:
“Önümüzdeki yıl hedeflenen turist sayısına ulaşmayı amaçlıyoruz”. Turizmde fikri ve zikri olmayan bir insan nasıl hedef koyar, nasıl amaç güder anlamış değilim. Ama zaten siz de anlaşılır biri değilsiniz. En iyisi siz teleferiklerle tepeden manzara seyredip, oradan Cruise gemilerine inerek maviliklerde seyredin. Sonra dönüp gelin ve bir Hint düğününe katılarak, kına törenine teşrif edin.
SADIK #GARDİYANOĞLU:
“Verdiğimiz prim destekleri ile çalışanın ve işyerlerinin yanındayız.” Peki ya emekçinin ne kadar yanındasınız? Asıl mesele bu. Zira üretim olmazsa bir memlekette hayat durur. Emek yüce bir değerdir. Siz bu emeklere karşılık ne kadar yanlarında durduğunuzu asgari ücret artışı ile belli ettiniz zaten. Bu yüzden artık ağzınızla kuş tutsanız, bu emekçiden size oy çıkmaz. Bilin istedim!!!
DURSUN #OĞUZ:
“Hiçbir şey gizli kalmıyor”. Ha şunu bileydiniz. Hepinizin de foyası er ya da geç meydana çıkar. Bir sizi bilirdik dürüst. Zaman sizi de gösterdi. UBP’nin içinde bulaşıcı hastalık gibidir yalan, sizi de vurmuş!!!
GÜLŞAH #MANAVOĞLU:
“Ben Cumhurbaşkanlığını layığı ile yerine getirebilirim”. Kesinlikle şimdiki ile mukayese kaldırmaz, çok başarılı olursunuz. Zira siz duruşu net, akıllı ve tuttuğunu koparan bir kişiliksiniz. Şimdiden oyum sizedir. SILA #USAR: “Çalıntı arabaya bineceğinize yürüyün”. Hanım kızım senin birilerini eleştirmen için önce aynaya bakman gerekmektedir. Hastaların sana ulaşamıyor, randevu alamıyor!!! Eğer bu mesleği icra etmekten vaz geçtinse çık açıkla, hastaların da başının çaresine baksın. Birilerini eleştirmeden önce aynaya bak sen!!
EMRAH #YEŞİLIRMAK:
“Hiç kimsenin UBP’yi tehdit etmemesi gerekir.” Bak şu konuşana diyeceğim de neyse…. Tahsilin nedir, hangi üniversiteyi bitirdin, diploma geçerliliğin konusuna açıklık getir. Sonra da kime istersen efelen!!!
HASAN #TAÇOY:
Basında çıkmak adına yaptığınız hamleler sizi gündeme getirmiyor, inanın. Çok eskidiniz ve eskide kaldınız!!!
HAKAN #DİNÇYÜREK: Kalbiniz kaldıramadı mı onca yalan dolan arasında sıkışıp kalmayı? Neyse, insanlık adına biz yine de size geçmiş olsun diyelim. Bu saatten sonra, çoktan yapmanız gerekeni yapınız ve istifa edip, evinizde oturunuz!!! Vesselam





