0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Ersin Tatar, sanki bir anlaşma olması durumunda birileri ‘Kıbrıs Türkünü’ köle Isaura yapacakmış gibi egemenliğimizden taviz vermeyeceğiz. Prematüre bebek,  ‘Anası izin vermeden tuvalete bile  gidemeyecek olan ‘Yavru’yu sonsuza kadar yaşatacağız diyorsunuz. Guterres  New York’a gel konuşalım dediği zaman, Ma bu New York nerden çıktı be ama, ben iki günde bir Ankara’ya gidiyorum bende New York’a gidecek zaman mı var dedikten sonra bir yer Hımmm deyince tamam gidiyorum ama  biz  Silihtar’daki hısar üstünde yaşadık. Tek koltuk ve egemenlik için kürsülerde göz yaşları döktük. Neron Roma’yı yakmış.  Anasını satayım biz o koltuk ve Anamız için BM’yi de yakarız dediğinizi söylüyor Guterres amca. Sn. Başkan bu acı Isod’un yanısıra Urfa’nın diğer acı biberlerinin de ilave edildiği ‘Lahmacunu’ emir büyük yerden geldiği için ‘Yeyemem ‘ yok. Yiyeceksin. Afiyet olsun.

**

Sn. Bakanlar Kurulu Üyeleri belediye çalışanları belediyeleri birleştirdikten sonra zat-ı Ali’leriniz, Divan-ı Hümayun’da, yapacağınız tüzük ve değişiklikleri bekliyor. Deniz suyu ister temiz ister kirli olsun, balıklar için kurtarıcı insanlar için içilmesi halinde öldürücüdür. Dil bir deniz, sözler ise onun kıyısıdır. Bizim Kıyı ‘Fica’lardan geçilmiyor ve kötü bir görüntü yansıtıyor. Belediye çalışanları kıyıdaki ‘Fica’ların temizlenmesini bekliyor.  Ayşaba’ya sabah kahvesinde, aba birçoğumuz terfi aldık, ama tüzük olmadığı için o baremde maaş alamıyoruz. Üstüne üstlük bazı belediye çalışanlarının emeklilik durumları geldi ama muamma çözülmediği için şaşkınlık içinde bekliyorlar dedi. Dünyayı bir telaş sarmış gidiyor. Doğu’da göç ve yaşama telaşı. Batı’da, doğu ile Afrikayı nasıl daha fazla sömürürüm telaşı. Bizde de Kurultaydan nasıl önde çıkar ve koltukta kalırım telaşı. 

**

Sn. Ünal Üstel, Millet, vatan millet sakarya nurlu ufuklar kitabını artık okumayı bırakmanızı ve işkembe-I kübradan sallama ile ‘Gumgumadan atma’ yerine gerçekleri görseniz diyor. Hükümetinizin kullandığı ‘Çıkrık’ araba, delik deşik yolarda ‘Langufaya’ düştü lastiği ekris yaptı. Makinesi de mangos etti diyor. Hükümet ortaklarından birisi kurultay derdine düşerken diğeri kaybetme noktasında olduğunu fark edince denize düşen yılana sarılır  misali can düşmanına dönüşen eski yoldaşına ‘Beyaz Bayrak’ çekti. Yüro yüro gezerek yok yemek partileri yok istişare partileri adı altında şiringa ile beyinlere beni seçin mesajını basıyor.  Maşallah sizde fasulyenin tuzu az, sütten yoğurt yapılır, gibi önemli konulara açıklama yapıyorsunuz. Bukez  Kuzu etine narh getirdik. Halkımızı pahalılığa yutturmayacağız dediniz da halk zam kazığı yemekten kevgire dönüştü. Yutturmayacağız dediğiniz halk çoktan pahalılık tarafından şişte  çevrilerek afiyet ile yeniyor. Ayşaba geç bunları anam babam geç bunları derken, helvanın ortası cıvık kaldı, dibide tuttu. Yenecek gibi değil. Ne yutulur nede mideye indirilir diyor

**

Sn. Zehra Yalkut Bilgeç, bir yargıç olarak Serdinç Maypa davasında verdiğiniz kararlarla, kılın nasıl kırka yarılabileceğini gösterttiniz. Yıkılmaz kale Adalet’in, ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın yıkılmayacağını ispat ettiniz. Halk olarak, yaşananlara sinirlenen ve iskemlesini kaptığı gibi kapısının önünde oturma eylemi başlatan ‘Adalet abla’yı geri döndürdünüz. Siyasilerin kalp krizi geçirttiği, Hak hukuk timsali ‘Hakkı dayı’yı yeniden hayata bağladınız. Yoğun bakımdaki ‘Adil Amca’nın yoğun bakımdan çıkmasını sağladınız. ‘’Vicdan Abla’nın eteklerini sallayarak göbek atmasına neden oldunuz. Velesbiti ile tomofilin altında kalan ve kırılmadık kemiği kalmadığı için yolcudur Abbas denilerek bitti denilen ‘Umut’cuğu yeniden hayata bağladınız. Organize suçlar tertip ekibine ‘’Uuuuu banayiyamu’ dedirterek saç baç yoldurttunuz. GüI’ün dikenin himayesinde yaşadığını sananlara, dikenin itibarının güIün himayesinde olduğunu gösterttiniz. Ama en önemlisi Osmanlı’nın Viyana’yı zapt edemediği gibi ‘Adalet Kalesinin’ de zapt edilemeyeceğini ispat ettiniz.

**

Sn. Doğuş Derya, bir kürsü konuşmanda “Bu memleket bitti. Bu Mecliste boş koltuklara konuşmaktan, Ünal Üstel’in Başbakan olarak görev yapmasından, Erhan #Arıklı’nın halen daha Ulaştırma Bakanı olmasından, Fikri Ataoğlu’nun hakkındaki idalara cevap vermemesinden, Emrah Yeşilırmak’ın 3 kez polise çağırılıp gidip ifade vermemesinden çok ama çok utanıyorum” dedin. Yapma be abim.. Hayat emiralangillerin bizlere yaşattıklarından dolayı bizler için artık traji -komik bir oyun. Ama atıp tutarken ortaya sergiledikleri grafikler çok hoşumuza gidiyor ve katıla katıla gülüyoruz. Sen bu kadar sıkıntının yarattığı somurtkanlık içinde tek gülme kaynağımızı elimizden almaya çalışıyorsun. Halk olarak sana kızdık. Hatta meclise önerge verin milletvekilliğini sonlandırın dedik. Utanma, deveyi havurdu ile götürürlerken çıkarttıkları şapırtılara, yazdıkları masal kitaplarını okurken yarattıkları mizansenlere bakıp gül. Çünkü kalan tek gülme kaynaklarımız onlardır

**

Sn. Erhan Arıklı, çalım kıralı Messi, gol kralı Ronaldo, top cambazı Brezilyalı Zico senin yanında muk yer. Denize düşen yılana sarılırmış. Muk sizin Brütüs’leri kıskandıran kılıç dansı, söz muharebesi, lügatların henüz almadığı sözleri dağarcığınızdan çıkartıp itina ile sunduğunuz kişilere ‘Beyaz Bayrak’ sallayarak yılan yerine ‘Canavar’ olarak nitelendirdikleriniz ile kol kola girip sarılmanızı, ince çalımlar önce halkın belini kırdığını, şimdilerde de rakibiniz Talip Atalay’ın belini kırmaya çalıştığınızı herhalde onlar görmedi. Tilki dünyanın en akıllı hayvanıymış. O bile Erhan abim beni fersah fersah geçti diyor. Hitler çıkarttığı yangınların mahalline ulaştığında, Propaganda Bakanı Goebels’i “Yalan ne kadar büyük olursa, inananı o kadar çok olur” diyen gazeteciyi, yangını seyrederken görmüştü. Yanlarında bende vardım. Ona ve Goebels’e KKTC’nin en büyük, sözüne en güvenilir dürüstlüklerine gölge düşmeyen iki siyasetçisi var. Üstel ve Arıklı demiştim. Hınzırca gülümsemelerine hiç anlam vermemiştim.

**

Sn. Bertan Zaroğlu,  gazetelere verilen ‘Kayıp Aranıyor’ ilanı sonrasında ortaya çıkmanıza sevindik. Önce ‘Kanka’ sonra ‘Kanlı’ olduğun birisi ile ‘Yoldaş’ olma girişimin herkesin değil ama Arıklı bin, çevreyi muhabbetçiler tarafından hoş karşılandı. Milletin Partisini ‘Out’ yapmacak olman kimseyi hatta %0.0001 oranına sahip partidaşlarını bile ırgalamadı. Haaa bu arada siyasete bodoslama geri dönecek olmanı görünce  ‘’Allah inandırsın’ gazete arayışına girdim.Malum memlekette gazete sayısı 3’e düşünce bu noktada da ‘Gıtlık’ başgöstertti. Ne yapacaksın diye soruyorsun. Söyleyeyim, CTP Milletvekili Doğuş’un yanısıra, Fazilet Özdenefe, Sıla Usar,  Filiz Besim, Şifa Çolakoğlu, Ayşegül Baybars, Jale Refik Rogers, başlarına atacağın  gazetelerden korunma çareleri arıyor. İzlem Gürçağ Altuğra ile Resmiye Canaltay bizdendir dediğin için yırttı. Sevgili Bertan Önemli olan medeni halinin bekâr olması değil. Bekâr halinin medeni olmasının yanısıra siyasi hayatın dul olması değil medeni olmasıdır.

**

Sn. Ahmet Tuğcu, Ercan’da geçici akım içeren sorunlu elektrikten kaynaklanan ölüm olursa bunun sorumlusu Ulaştırma Bakanı ile Kıb-Tek Müdürü Dalman Aydın’dır dedin. Yetmedi oralardan, bakanlar Cumhuriyeti mensubu bazı efendiler, elektrik faturalarının yarattığı yarayı görünce tuzluğu kapıp geliyor. Emrullah Turanlı gibi kaymakseverler derneği mensublarına 56 milyonluk borcun faizi olan yağ takımını sıyırıp afiyet olsunlardan bir demet sunarken halka, Veziriazam ile vezirlerin orta parmağını ikram ediyor. Yetmedi, AKSA’ya biftek sunulurken bizlere de biftekten sıyrılan kemikler kalıyor.  Halkın borcu 700 TL olunca elektriğin kellesi bumburo kopartılırken, 56 milyonluk borç için ballı börek ikram edilmesinide anlayamadığını belirttin. İlahi Ahmet gardaş  Kıb-Tek tek kalemizdir dedik ve sevdik. Ama olan hep çok sevene oluyor, sevilene ise egonu tatmin et deniyor. Sevgili Başkan, Ülkenin İmparatorlarının yanısıra, Elektriğin padişahları halkın hiç kimsenin mecburi istikameti olmadığını, kimsenin çıkmaz sokağı da olmayacağını anlayacak.

**

Sn. Salahi Şahiner, ellektrik ücretleri konusunda en hassas vekilsin. Halk adına eğri gemiyi doğru sefere sokmaya çalışanların gemiyi alobora etmesine ve bundan dolayı halkın zarar görmesine üzülüyorsun tamam. Ama Defolu caddelerde payımıza düşen ihraç fazlası kadınlar gibi siyaset meydanında da payımıza düşen defolu siyasetçilerin yıllardır  gel öpicem dedikçe hazırol vaziyetine geçen bazı kesimlerin  öpüle öpüle anası ağlayan  öpülmüş dudaklarında ülkenin güvenilir salim limanlar arayacaklarına dair cümleler aramayacaksın. .Gözleri ne kadar güzel olursa olsun, edepli bakmasını bilmediği sürece bakışların sadece şeytan için önem arz edeceğini bazı kesimler artık öğrenmeli.

**

Sn. Serdinç Maypa, sana bir süre önce gönderdiğim mesajda birilerinin nasırına çok fena  basıyorsun. Nasır ağrısı fenadır çığlığı beladır. aman eller eller seni yerler bu zilliler. demiştim. Hoş çiğnemeye kalkanın demir leblebi gibi dişlerini kırdın, boğazlarının 9 boğumuna da düğüm attın. Kosova’yı, Mohaç Meydan Muharebelerini geçtik. KKTC’de Şener Levent’in kazandığı 1. Şener Levent meydan muharebesinden sonra sende bir gün önce yapılan basın toplantısı ile kurulan tuzaklara rağmen, 1. Serdinç  Maypa ‘’Meydan Muharebesini’ kazandın. Ama intikam yemeği soğuk yenince çok lezetli olur diye hesap yapanlar, dikkat et tanklarını, toplarını hazırladı. Halkın senin için hazırladığı meşhur ‘Majino Hattı’nı geçme hesapları yapıyor. Ama yanında savunma konusunda Ordinaryüs Prof. Ünver Bedevi’nin yanısıra Halk ordusu var.Bunun için 2. Serdinç Maypa Meydan Muharebesini de kazanırsın. Sevgili Serdinç, Aparküt ve swing yumrukların hazretleri sersemletti. Ancak birçok boks maçında yediği yumruklardan dolayı ringte sallanan ve nokavt olmamak için zil sesini bekleyen boksörlerin bir anlık hatadan tekrar toparlandıkları görüldü. Serdinç abim ‘’Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olurmuş unutma  

**

Sn. Faiz Sucuoğlu, eşinizin isminin sahte diploma olayına karıştığını görünce, ‘Sendemi Brütüs?’’ sözü artık demode olduğundan sendemi Faiz Başnazırım demekten kendimi alamadım. Ama öncesinde onun öyle şeylere ihtiyacı yokki. Kendi Milletvekili maaşı alır. Klinikteki çeşmenin maşallahı var, Suyu hiç kesilmiyor. Escobar parayı muhafaza etmek için Amazon Ormanlarında beton odalar yaptırmıştı, Sucuoğlu’nun beton odalar yerine parayı koyacağı kasaları var demiştim. Ancak gerçek olunca kafamı hayatına son verdiğiniz siyaset evlatcığınızın mezarına vura vura yardım. Sn. Sucuoğlu, gurur ‘Ozon Tabakasından’ düşüp bin parça olsa bile ‘Güven’ dimdik ayakta durur. Ama güven bin parça olan gurura bakarak yerlerde sürünmeye başladı. JuJu İmparatorluğunda gezerken, ayağınız fena takıldı. Üst- bir – El, kemiklerinizin tümüyle kırılmasını önlerken ‘Güven’I sürünme mdodundan çıkartamadı. Ah be Faiz beyiim ah Başbakanlık tepelerinde reislerle kurdun Mekanı, Ju Ju’istanda harcadın makamı.

Fıkra

Pamuk Fıkrası

Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş.

Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar.

Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş.

Hemen karısının başına gitmiş:
– Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
– Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş