0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Ersin Tatar, bir taşı kaldırırız altından bir bakanlıkta müdür birisi çıkar. Diğerinden milletvekili, bir başkasından eğitim ve diplomalrı denetlemekle görevli YÖDAK başkanı ve yardımcısı çıkıyor. Geçtim, sizin koruma ve hiç inanasım gelmiyor ama Polis Müdürü çıkıyor. Kısacası geminin lastiği patladı rota ‘Mercab Kayalıklarının ‘ üstü. İnsan kendini başarıya adarsa Tanrı da harekete geçer diyor Goethe. Ama bizimkilerin aklı cepte ve Goethe’de. İhale yolsuzluklarından, rüşvetten hoplayıp, sahte diploma olayına demir attı. Ülke sahte ilaç  bitti derken Sahte diplomanın yarattığı ‘Halil İbrahim Sofrasına’ yerleşenler kuş sütünün eksik olmadığı sofrada yer almaya çalıştı.  Sofrada gıda zehirlenmesi geçirenleri gelin ‘Kurtaralım’ diyorsunuz.

 Yani bir başka deyişle koca karı mışmışlandı. bir maşrappa su ile de temizleyelim, sonra kapıcığına kilidi asalım. ellerimizi yıkayalım bu iş bitsin demeye getiriyorsunuz..  Vallahi orada da durmayalım. Baltayı vurmuşken, gelin geriye dönelim devleti çalanları, rüşvet alıp iş bitirenleri hırsızı uğursuzu da affedelim. Elimizi yıkayalım bu iş bitti mi diyelim.Sn Cumhurbaşkanı,  affettik diyelim. Temizleyip pür-ü pak edelim. Tamam da  Gül’e değişik isim versen daha farklı mı kokacak dersiniz?

**

Sn. Ünal Üstel, Sn. Fikri Ataoğlu Sn. Erhan Arıklı eskiden Angara’nın yolları taştır zordur geçilmez derlerdi. Maşallah şimdi Amerikan Asfaltı ile döşendi. Zaten Angara’yı kapı komşusu yapmanızdan sanırım bu nedenledir. Eskiden Denktaş Ankara’ya çağrıldığında falanca üniversitesinin Fahri Rektörlğü verildi denir oda üstü örtülen görüşme için Türkiye’ye giderdi. Ama Denktaş Emiralangiller takımı üyesi olmadı. Aksine arasıra Erdoğan!a da kafa tutup bildiğini de okurdu. Boşbakan’ın önce Erdoğan’ın iftar yemeği davetine gidiyor denildi. Sonra Boşbakanımız iftar yemeği verecek denildi.  Gatriyaba belli ki  sahte diploma, yolsuzluk, ihale endek göndekler için kulaklar çekilecek diyor. Aman dikkat edin son zamanlarda Anagiller takımı mensubu, Emiralangiller derneği mensubu üyelerin  kopartılan kulaklar ile ‘Kulak Dolması’ yapılıyormuş. Ama kulak dolması yapılırken sertlik giderilsin diye bol bol ovuşturulup kıkırdaklar yumuşatılıyormuş. Hacı amca kendi ana dilini tam olarak bilmeyen başka bir dilde öğrenmez  diyor. Ve acaba bizimkiler kendi ülkelerinin dilini iyi öğrendimi diye soruyor.

**

Sn. Ünal Üstel bugünlerde sık sık yaptığınız açıklamalarda boş durmadık. Korkmadan ve kararlılıkla, atılmayan adımları attık. Yapılmayan reformları yaptık. Mecliste de boş oturmadık dediniz. Ayşaba ovlucuğumun Üst-El’imin günahına girmeyin. Yazana zahmet vermeyen yazı, okuyana da zevk vermez. Devleti idare ettiğini sananların da yaptıkları günlerce konuşulmazsa vatandaşa keyif vermez. Boşbakanım tabi ki boş durmadınız. Korkmadan yandaş, partidaş ne kadar varsa istihdam ettiniz.  Sahte diplomalar cennetine dönüşen ülkede, bin bir paraya tezgahta yerini alan  ihale yolsuzluklarını, Usulsüz istihdam, yandaşa,hısım akrabaya T izinlerini, arsa, arazi dağıtımını,, komisyon alıp iş bitirren kamu çalışanlarına ceza yerine terfi vermek, bir hastayı günlerce aylarca ilaçsız bırakmak konusunda korkmadan kararlılıkla ve emin adımlarla yürüdünüz. .Paşam Yaşam satranç oyununa benzer, çoğu kez şah dersin, ama bir bakarsın mat edilmişsin.

**

Sn. Feriha Tel, Yeşil  Barış Hareketi olarak ne kadar güzel işlere imza attığınızın farkındayız.  Ve sizleri  kutluyoruz . Yalnızca gerçek dostlarınız size yüzünüzün ne zaman kirlendiğini söyler. Sizde ülkenin gerçek dostlarından olduğunuz için orman arazisi rantçılarının yüzlerinin kirli olduğunu söylüyorsunuz.  Ye yememin Cumhuriyetindeki riyakarlar ise  kir katmerleşmesine rağmen aman ne kadar temiz bir cildiniz var diyor.  Siz Anagiller sülalesi mensubu, Yes Sir derneği mensuplarının, halkın malı olan orman arazilerini ensesi kalın gerdanı sarkıklara peşkeş çekmelerinin önünde duvar oluyorsunuz. İskele, Kayalar, Alsancak ve daha birçok yerde deveyi havurdu ile mideye indirmeye çalışanların lokmaları boğazlarına sıraladınız. Son olarak İskele Bölgesinde orman arazisine bakarken ağzının suyu akanlara buyurun mendili alın ağzınızın suyunu yani salyalarınızı silin, çünkü halka ait araziyi size yedimeyeceğiz dediniz. Ve yedirmediniz. Büyük bir Orman arazisi Vurgunu Peşkeşinin önüne geçip Bakanlar kurulunun verdiği kararı onları yasanın cenderesi içerisine sıkıştırarak  geri  aldırttınız. Sn. Tel İyi bir vicdan, rahat bir yastıktır. Sizin yastık kuştüyü, onlarınki ise granit taşı

**

Sn. Kudret Özersay, hukukun  temel prensibidir. O fiilin işlendiği tarihte o fiil suç teşkil ediyorsa  geriye dönüp sonradan düzenlenen yasa ile suç olmaktan çıkartamazsınız sözünüzde son derece haklısınız. Hocam eskiden topaç döndürürken,  

topaç ‘Nannaklanır’ derdik. Yani bir başka topaç ile üzerine vurur iz kaldıktan sonra nannakladık derdik. Kıbrıs’ın meşhur fahişesi Abbas’ın Şerif’in bir genç evine gittiğinde ve ailesi ona şikayet  ettiğinde,  yahu çocuk bir defa beni ‘Nannakladı’ bir maşrappa su ile nannağı temizledik derdi. Şimdi Devleti ve kurumlarını nannaklayan nanaklayana. Topaç’ın nannaklanmadık yeri kalmadı. Gerçi kurumlar ustaları tarafından sürekli olarak nannaklanıyor ama  olsun ‘Nannaklayan  ülkenin böyük böyük kişileridir.  Yalnız Abbası’ın Şerifi’ni temizleyen bir maçrappa su, bunlara yetmeyeceği için ‘Kanlı Dere’yi bulundukları yere çevirmek gerek. Sanırım nannaklanan Sahte diplomaları, Kara Para baronlarını, T izinlerini, arazileri, ihale yolsuzluklarını ‘Kanlı Dere’ temizleyemeyecek. En iyisi dünyanın en fazla su debisine sahip olan Amazon nehrini buralara çevirmek gerekir. Belki o da zorlanacak ama denemeye değer..

**

Sn. Serdinç Maypa, ülkede yaşanan yolsuzluk, hırsızlık bilumum yasa dışı olayları sayfanda yayınlayıp halkı aydınlatmaya çalışıyorsun. Geçtim çocuklara mont, ayakkabı dağıtarak giyimlerini düşünmenin yanısıra anne ve babalarının  midelelerini de düşünerek ekmek dağıtıyorsun.  Tabi bu hizmetlerin için  Anagiller takımına mensup ‘’Yes Sir’ derneğine mensup, Ye Yememin Cumhuriyetinde faaliyet gösteren ‘’Bol Kepçe Lokantası üyelerinin senin için uygun bir hediye düşündüğü belirtiliyor.Traji en yüksek ‘’Fiskos Gazetesi’ 8 sütundan verdiği haberde,. Bir demet Hediye içerisinde iftira, aşağılama olan ‘Çamur Banyosu’ var. Bir diğerinde de bir buket içerisinde de ‘Vurun Kahpeye’ fliminin senaryosu olduğu söyleniyor. Filmin senaryosu böyük böyük efendiler tarafından hazırlanırken,  flimin başrolünde Üstmen JoJo, Frank Ataman ve Ermiş Akıkan var. Flimin  fragmanı hafiften gösterime başladı esas flimin yayınlanacağı tarih saptamasına girilmiş.

**

Sn. Emrah Yeşilırmak, Roma’nın büyük imparatoru Sezar, oğlum dediği Brütüs’ten arkasından bıçağı yediği zaman ‘Sendemi Brütüs’ demişti. Bu sahte diploma konusunda seninde ismine raslayınca gayrı ihtiyari olarak ‘Sende mi Emrah’’ dedik. Tamam 2 senelik bir diploman vardı. Tamam Okuma ihtiyacının barut gibi olduğunu ve bir kere tutuşunca artık sönmediğini bilenlerdeniz.  Ama çözemediğimiz üniversiteye kayıt olduktan sonra süper bir hızla bu diplomayı nasıl aldığındır. Bu hıza erişmek için ne içtiğini merak ettik. Gerçi Yenierenköy Belediye Başkanlığından Milletvekilliğine geçişteki hızını bilenlerdeniz. Ama bu hız onu bile geçti.Sevgili Emrah ünlü düşünür Platon, Sular yükselince balıklar karıncaları, sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü gücüne ve üstünlüğüne güvenmesin. Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir demişti. Sular yüksek olduğunda balıklar karıncalar yerine diplomaların getirdiği rantı yerken sular çekildi. Simdi sıra Karıncalara geldi.  Karıncalar şimdi hazırda bekliyor. 

Sn. Kasım Kuni öncelikle eşinizin geçirdiği kaza nedeniyle zor günler geçirdiğinizi öğrendim. Çok geçmiş olsunlardan bir demet, inşallah tez sağlığına kavuşurlardan bir buketimi lütfen kabul edin. Böylesi günlerde sizi meşgul etmek istemezdim. Gerçi sizin ne kadar dürüst ve sağlam bir karaktere sahip olduğunuzu bilen ,gerisi teferuat. KKTC olarak isimlendirdiğimiz bu coğrafya Teksas’ın vilayetine dönüştü. Anasının guzusu KKTC’de Anagiller familyasına mensup,  Yes Sir derneğine üye bel bükme emme basma tulumba gibi kafa sallama şampiyonlarının tuzu kuru. Polis hergün yollarda arabasında kesici alet. beyzbol sopaları tabancalar mermiler ve uyuşturucu zanlılarını yakalıyor. Ama derenin önüne bent bir türlü oluşturulamıyor. Bu durumlar polis mesleğini icra edenleri bile bozdu. Terfi gailesi. Diploma elde ederek barem yükseltmek polislik ruhunu öldürdü. Sn.Kuni siz dürüst ve sağlam karakerlisiniz ama bizim Minik Kuşlar, dürütlükleri erozyona uğrayan  sahte diploma dışında Kara PAra aklama işine bulaşan üst rütbeli birkaç polisin olduğunu konunun soruşturulduğunu iddia ediyor. Inanmadım. Ama doğruysa insanlık öldü, katılı menfaat diyeceğim. Ne diyelim. Kelimeler bazen cam parçaları gibidir. Konuşsan ağzını kanatıyor. Sussan içini parçalıyor.

 **

Sn. Cemil Kazancı zenginliklerden dem vurunca ‘Karun’ kadar zengin diyoruz. Maşallah Türkiye’nin zenginleri Sabancı ve Koç’ları geçtim dünya zenginleri ile yarışıyormuşsunuz. Şaşırmayın. Forbes öyle diyor. Forbes Dergisinde yayınlanan mal varlığınızı okuyunca UUU Banayamu demedim. Aman Allah’ım feryadını gayrı ihtiyarı olarak bastım. 3.5 Milyar  dolar az buz para değil. Kafadan hesapladım bilmem kaç katirilyon TL ediyor. Bunun 1 Milyar dolarını AKSA olarak KKTC’den kazanmışsın. El-Sen Başkanı Ahmet Tuğcu, öyle diyor. Vallahi benim bildiğim Ahmet Tuğcu yalan söylemez. Haaaa bu arada  EL -Sen başkanı Kıb-Tek’in AKSA ile imzalanan Kalecik-III Sözleşmesi’yle, ülkenin enerji politikalarının, 15 yıl daha şirketinize ipotek edildiğini vurguladı 

Sn. Kazancı, bu dünyada 6 milyar insan var, 2,999,999,999 milyonu uyuyor,1,000,000,000 u yemek yiyor, 2,000,000,000 ‘u hayal kuruyor, 1 güzel kız da mesaj okuyor..Geriye kalan ki, arasında sizde varsınız 10 en ağır isçi 24 saat durmadan çalışıyor. Nemi yapıyor? KKTC’deki insanların her ay gelen ve fena teperken ceplerini boşaltan elektrik faturalarından payınıza düşen parayı sayıyor. Ve tabiki uyuku haram olduğu için çok yoruluyorsunuz.

**

Sn. Derman Atik çözümü zor çok bilinmeyenli denklemi çözemediğim gibi bu ülkede sanat ve kültüre yaptıkları işler ile damga vuran sen ve senin gibi ülkeye sanat ve kültür dalında oldukça önemli işlere imza atan Turgay Hilmi, Tuncer Bağışkan ve ismini yazamadığım başımızın tacı gönlümüzün sultanı insanlara devletin neden görme özürlüyüm, o konuda görme yeteneğimi kaybettim göremiyorum ayaklarında yaklaştığını göstermediğini çözemiyorum. Tiyatro denince Sen, Yaşar Ersoy,  Osman Alkaş, Erol Refikoğlu  Müzik denince Turgay Hilmi,  Ersin Tünay Ayhan Başkal  gibi kendilerini sanata adayan ve son derece başarılı olan insanlara ‘Devlet’ dediğimiz yapının 3 maymunları oynadığını çözemedim. .Bunlara  “Yapma demagoji alirim aklini, girme polemige yikarim deger yargilarini” diyeceğim ama yeşil altlı mum ile aramama rağmen bunlara ait değer yargılarını da bulamadım. Paşazadelerimiz  güIün dikenin himayesinde yaşadığını sanır. Ama dikenin itibarının güIün himayesinde olduğunu bilmezler. Zamanı gelince öğrenecekler ama onlar için geç olacak

**

Sn. Şahin Avcil, kısa bir süre içerisinde 4 yıllık bir üniversiyi bitirmeni dahi bir insan olman nedeni ile anlayış ile karşıladım.  Cumhurbaşkanının koruması olmanı da bir polis olmana karşın UBP’nin içinde 2 dönem parti meclisi üyesi olarak aktif görev yapmana  bağladım. Ama anlayamadığım, UBP’nin içinde bu kadar fazla aktif birisi olarak, 2 dönem parti Meclisi üyesi olmana, ve UBP’nin üst düzey yöneticileri ile ‘Kanka’ olmana karşın sahte diplomanın üstüne neden ‘Gumri’ (Beton) yoğurup dökmediler anlayamadım.. Partin için verdiğin hizmetlere, seçimlerde köy köy gezip yanlarında destek vermene karşın sana reva görülen durum bumu? Basit bir sahte diploma için sana kıyılırmı? Şimdi polislik mesleğinden olma durumuna mı yanalım. Yoksa işin bittiği için evli evine köylü köyüne deyip seni kaderin ile baş başa bırakacaklarına mı yanalım. Seni kaderine terk edenlere o kadar kızdım ki, onlara yapmak istediklerimi ‘Şeytan’a anlattım. O bile ‘Yapma’ Günahtır dedi.

**

Sn. Rana Sarro sokak hayvanlarına barınak yapıp 7 yıldan fazla bir süredir cebinden harcayarak onlara yem aldın. Yemedin onlara yedirdin. Giyime kuşma harcama yerine, onların barınaklarına harcadın. Hayvan sevgisini canlılara karşı duyarlılığını yaptıkların ile gösterirken, devlet kurumlarından destek yerine köstek gördün. Dişinden tırnağından artırdığın para ile yaptığın barınağı yıkmak isteyenlere karşın büyük mücadele verdin. Onları yaşatırken duyduğun hazzı verdiği keyfi hep dile getirdin. Ama belli ki yine belli mihraklar devreye girdi ve seni sıkıntıya soktukları için barınağı kaldıracayım diyorsun. Peki orada yaşamlarını sağladığın hayvanlar ne olacak dersin? Ah be Rana bu ülkede destek beklediklerimizin kösteklerinden usandık. Allah’tan bu varlıkları ile yokluıkları belli olmayan efendiler için bazı isteklerde bulundum. Ama istediklerim olmadı. Surat Yapacak Değilim. Havale ettim günü gelince gereğiniyapar