0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Zahra sokak bizim tarihimiz, kültürümüz, aynamız ve anılarımızla dolu, her Lefkoşalı’nın uğrak yeri olmakla birlikte, son birkaç senede gözde mekanların bulunduğu bir bölge olup çıktı. #Harmancı’nın Lefkoşalıya kazandırdığı, yüzünü güldüren bir tablo misali Zahra sokak. Işıltısı, görsel güzelliği, surların heybeti, hele ki gece manzarası çok güzel.

Lakin, en son gittiğimde büyük ve gürültülü motorların bu sokağa girip çıktığını görmüş ve bir köşe yazımda belirtmiştim, olmaz olmamalı diye. Bir de çok farklı kültürlerden insanların uğrak yeri olduğunu fark ettim. Üçüncü ülke vatandaşlarının kendilerine özgü giysileri ile burada dolaştıklarına şahit toldum. Elbette insanları din, dil ve kültürleri ile ayrı tutmuyorum. Amma bu ülkeye gelmiş olanların bu ülkenin kültürüne adapte olmasını, bu gibi yerlerde nasıl davranacağını bilmesi gerektiğini, aksi takdirde caydırıcı cezalara mahsur kalacağını bilmesi gerekir.

Keza bu TC vatandaşları için de geçerli. Gelin görün ki, halen daha o zihniyette olanlar var ki “geldik , sizi kurtardık, burası bizim toprağımız artık” . Elin cahili nereden bilsin ki, o gelmezden önce Atalarımız bu toprakları en ilkel silahlar ile gecesini gündüzüne katarak koruyup kollamıştı. Ve yine nereden bilsinler ki, “azınlık olmamak için yapılan savaşta, kendi dinimizden, kendi dilimizden insanlar arasında azınlık durumuna düşürüldük.

Neyse, bu polemiklere daha fazla girmeden ve yazımın amacını da daha fazla saptırmadan konumuza devam edeyim. Çıkan arbedede, kavgaya sebebiyet verenlerin ve olaya karışanların TC kökenli olduklarını ve sözde buradaki dükkan sahiplerinden haraç almak isteyerek, bölgede sükûnet sağlayacaklarını söylemişlerdir. Yani anlayacağınız oradaki düzen, burada da olacak. Anada ne var ise yavruda da olacak.

Benzettiler zaten her bir yerini, dilencisi, dolandırıcısı, kaçakçısı, tecavüzcüsü, sapığı, haraççı voyvodalar, hepsi geldi çöreklendi bunun içerisine. Kültür çatışması, kültür uyuşmazlığı ne kadar da belli oluyor. Ayni dini ve dili paylaşsak da, ayni toprağın insanı değiliz, ayni kültürden gelme değiliz ve çok ama çok farklıyız. Burada yazmadan edemeyeceğim, içimize sonradan gelip yerleşen bazı TC kökenliler zaman içerisinde bizden daha Kıbrıslı oldular, onları da unutmadım. Buradan selam olsun “karnının doyduğu yeri vatanı bilip” de oranın insanı gibi olup, kültürüne adapte oldukları için.

Velhasıl, bu olaydan da şunu anlıyoruz ki, surlar içindeki çeteleşme olaylarının kökünü kazımak için, polisin sürekli devriye gezip, gerekirse tipini beyenmediklerini bile içeriye alma yetkisi olmalıdır. Tarihi mekanların özel güvenlik ile korunmaları elzemdir ve kaçınılmazdır. Ders almak ve bir daha böyle bir olaya mahal vermemek için, konunun, yetkililerce masaya yatırılması ve acilen önlemler alması farz olmuştur. Tabii, ülkeyi, toplumu, can ve mal güvenliğini düşünenler var ise….. Vesselam.