0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bazı bilgiler ışığında eski Yunancada “Poli”, “çok”, “Tika” ise “surat” anlamında tanımlanmaktadır. Yani Politika denince, bin bir surat taşıyan kimse olarak tanı konulmaktadır. Ünlü Ermeni yazar Nişanyan’a göre de, Politika “Şehir veya Devlet yönetme sanatıdır”. Politikacı olabilmek için ise, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu olmanız gerekmektedir.

Biz önce ilk tanım olan “Poli-Tika ; Çok Surat” sözünü ele alalım. Bizim Politikacilara baktığımız zaman, gerçekten bu tanıma çok uyuyorlar. Her birinde bin bir surat, bin bir hile ve bin bir yalan dolan var. Arada birkaç tane istisna olan vardır mutlaka, onlar bu yazımı üzerine alınmasın. Lakin, bu Politika öyle bir illet ki, içine giren asla temiz kalamıyor. Sistemin çarkında yalan, dolan illaki kişiliklerine bulaşıyor.

Gelelim hangi üniversiteden mezun olduklarına!!! Bizde bakıyorsunuz diş doktoru siyaset adamı olmuş, Turizm Bakanlığı yapıyor. Üniversiteyi başaramayıp ilk sınıftan terk edenler, sahte diploma alıp bugün Bakan koltuğunda oturuyordur. Veya Jinekolog bir doktoru, bir bakıyorsunuz Bakan, hatta Başbakan olmuş. Tarımdan, üretmekten, ekip biçmekten hiç anlamayan biri gelmiş Tarım Bakanı olarak hüküm sürüyor. Ya da ulaştırma, iletişim, bilişim sistemleri ve teknolojisinden hiç anlamayan birisi “prof” ünvanı var diye, Bakan olup, devlet yönetmeye kalkıyor.

Kısaca, bizdeki siyasiler her işi anlıyor ve yapıyor. Her makama oturup, ülke yönetmeye kalkıyorlar. Alın, bakın ülkenin durumuna, ne hale geldi bunların sayesinde. Aslında dalında uzman olmayanlar, her işi yüzüne gözüne benzetir. Memlekette ne yüz kalmış, ne surat. Gelelim ikinci tanıma, Nişanyan’a göre Politika, Şehir ve Devlet Yönetme Sanatı olarak tanımlanmaktadır diye yazmıştım yazımın başında. Bizimkiler maalesef Devlet ve Şehir yönetimini bir sanat olarak değil, “Kişiye Özel Sermaye Kapısı” olarak görmüşler ve buna göre bir düzen yaratarak Devletin her türlü nimetlerini kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmışlar ve kullanmaya da devam etmektedirler.

Görüyoruz, işitiyoruz ve basından okuyarak belgeleri ile birlikte hırsızlıklarına şahit oluyoruz. Devletin başında oturup hükümet ettikleri için yasalar işlemiyor, adalet sağlanmıyor ve yolsuzlukların ardı arkası kesilmiyor. Kenilerine Politikacı denilenlerin Sanatla bir ilgisi yok. Çünkü, sanatla uğraşan insanlar, kendini geliştirerek yücelten, bilgi, görgü ve ahlak kurallarına zenginlik katan ve örnek alınacak bireylerdir.

Bunlar sadece birbirlerini örnek alarak yol alıyorlar. Öyle sanattan anladıkları falan da yok. Her biri usta birer hırsız olup çıkmıştır. Dolayısı ile Yunancadan gelen açıklama bizimkilerin üzerine on numara beş yıldız tam uymuştur. Vesselam.