0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tren raydan çıktı son sürat gidiyor misali, marketlerdeki fiyatlar da aynen öyle, uçuyor. Başbakan Üstel, her fırsatta denetimden bahsediyor, fırsatçılara göz açtırtmayacağını söyleyerek , o da bir şekilde uçuyor. Memleket memleket değil ki, herkes her istediğini yapıyor. Her istediği mala, her istediği fiyatı vuruyor. Denetim olmadığı gibi bu konuda yasa da yok. Bu yüzden kendini memleket yönettiğini sananlar atıp tutuyor, yalanları sallayıp sallayıp sonra da duvara tosluyorlar.

Hükümet her artış yapma kararı aldığında, bunu daha maaşlara yansıtmadan fırsat düşkünü market sahipleri raflarda fiyat değiştirmeden veya raf fiyatlarını söküp yenilerini takmadan, müşteriye kasada basıyorlar palayı. Fişini kontrol eden, ya da aldıklarının raf fiyatını kafasından hesaplayan müşteri, kasiyer ile uyuşmayınca olayı fark ediyor. Bu, birçok markette böyledir. Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta bu konuyu birebir yaşamış ve sizlere aktarmıştım. Bu konuda Bakan #Amcaoğlu en dürüst açıklamayı yaparak “market denetleriz dersek insanların gözünün içine baka baka yalan söyleriz” demişti. Sonrasında ise bilmem kaç iş yeri denetlendi, falan filan diye de bir açıklama yaptı.

Bir kere doğru düzgün denetim olsa, vatandaş bu kadar mağduriyet yaşamaz. İlaveten yasası olmayan bir durumu denetlemek nasıl olabilir ki!!! Bir diğer sıkıntı denetimler için yeterli eleman yok diyerek işin içinden sıyrılmak da var. Oysa ki devlet dairelerinde o kadar lüzumsuz, boş oturan, aylak aylak dolaşan, işe gelmeden düzenli maaş çeken, torpilli olup da iş yapmadan gün geçiren çok sayıda atıl vaziyette memur devlete külfet veriyor. İşte bu memurları denetime koyup, her yerde sıkı bir denetim yaptırabilir ve göz açtırmayabilirsiniz.

Ancak, bunun için ilk önce “Fiyat Denetim Yasası” olması gerekmektedir. Market sahipleri de açıkgöz, bu açığı yakalamış keyfine göre fiyat artışı ile vatandaşı göz göre göre soyuyor. Zaten bütün hırsızlıklar, çalıp-çırpmalar yasa eksikliğinden ya da yasadaki açıklardan değil midir ki!!! 50 tane süs biblosu (hükümet edeni de muhalefeti de ayni) makamlarda oturup, makamların kendilerine sağladıkları menfaatleri sonuna kadar kullanmakta ve dahi nereden daha menfaat sağlayabilirim düşüncesi ile Devleti soymaktadırlar.

Muhalefet de kürsü konuşmaları ile edebiyat yaparak günü geçirmektedir. Vatandaş da yılgınlıktan başını dik tutamakta zorlanıp, yaşam mücadelesi vermektedir. Efendilerin yandaşları da durumun nemalananlarından oldukları için hayatı güllük gülistanlık yaşamaktadır. Memleket, çeşit model insan, bin bir türlü hal ile bir karmaşada dönme dolap misali dönüyor. Öyle yıldız şafgarması, gelecek rüyaları, ekonominin uçması safsataları da iş bilmezlerin ağzında hikaye kurgusu oluyor. Vesselam.