0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gösteriler yapıldı, uçaklar showunu sergiledi, protokol her yerde boy gösterdi ve nihayet bir 15 Kasım daha sona erdi. Tam 40 dolu dolu sene geçti üzerinden. Şöyle bir durum değerlendirmesi yapacak olursak, bu 40 yıllık hikayede, ülke daha önce de değim gibi tam bir enkaz. 40 yılda çözümlenemeyen bir elektrik problemimiz var, halen daha bu konuda çile çekiyoruz.

Suyumuz Anavatan’dan geliyor da fiyatlar uçmuş, neredeyse elektrik faturaları ile ayni fiyatta seyrediyor. Yollarımız yetersiz. Mevcut asfalt kalitesiz ve her yer çukurlarla dolu. Halen yolları asfalt olmayan köylerimiz var. Sağlık hizmetlerinde bir arpa boyu yol kat edemedik. Parası olana elbette özel hastanelerde her türlü imkan var.

Ulaşım hizmetleri derseniz hem yetersiz, hem de çok pahalı. Öyle tramvay falan yok bizlerde. Dolmuş bulursanız bir yerden başka bir yere gitmeye çok şanslısınızdır. Eğitim derseniz, Ada üniversite cenneti. Çünkü, eğitim ticaret olmuş buralarda. Parayı verirsin hiç okula gitmeden mezun olursun. Devlet okulları derseniz, çarpık çurpuk yapılar, yıllardır el değmemiş, tadilat bekleyen okullar var.

Tarım ve hayvancılık sektörü bir türlü gelişme gösterememiş, yakında hepten bu sektör de bitecek. Zira, beton yığınlarından ekilecek arazi, hayvanları otlatacak mera kalmamıştır. Ülke ekonomisini soracak olursanız, halen gelişme gösterme gayreti içerisine bile girememiş, ya Anavatan’a avuç açıyor, ya da borçlanma yolu ile memurunu ödeyebiliyor. İthalat –İhracat durumlarına da bir bakacak olursak, birçok ürün ithal, ihracat ise, çok sınırlı sayıda belli ürünler.

Yani, bizler tüketen ama üretemeyen bir toplumuz. Sebebi ise, Devletin bu konuda izlediği bir politika yok maalesef. Bağımlıyız ve bağlıyız hem de göbekten. Düşünsenize, kurulalı üzerinden 40 yıl geçmiş, halen daha hiçbir ülkenin tanımadığı bir ülkeyiz. Bayrağı var, adı var ama orijinal yerlisinin sayısını soracak olursanız, yabancıların yanında azınlık olacak kadar az bir sayıda kaldık. Ülkenin gerçek nüfusu açıklanmıyor. Başbakan diyor ki “söylenecek şeyler var, söylenmeyecek şeyler var”. Yani ülkede bir değil, birçok sır perdesi var. Sorgularsanız suçlu, hain, sorgulamazsanız sizden iyisi yok.

Ülkede sistem var mı diye soracak olursanız, sistemsizlik sistem olmuş durumdadır. Zaten sistem olsaydı, hak, hukuk ve adalet herkese eşit davransaydı, ülke bu kadar yolsuzluğun içerisinde yoğrulup durmazdı. Velhasıl 40 yılda bir arpa boyu yol kat etmez iken, elimizdeki birçok değerleri de yitirmiş, can ve mal güvenliği açısından da risk altındayız. Beyler her yıl showunu yapmaya, süslü hikayelerle etrafta salına dursun, KKTC’ nin doğumu da, yaşamı da çok sorgulanması gereken vahim bir durum. Vesselam.