0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçtiğimiz günlerde Arıklı efendi böyle bir cümle kurdu kendi sosyal medya hesabındaki paylaşımında. Kendisine sormak isterim, her şey nasıl güzel olacak? İnanmak için bazı değerlerin yerinde olması, icraatların çocuklardan yana olması ve çocuklara her adımda düşününüldüğünü gösterebilmeli bu cümleyi kuran insan.

Eğitime bakıyorum, tam bir fiyasko. Görmüyor mu acaba zati aliniz eğitimin içler acısı durumunu? Çocuklar barakalarda, yağmur sularında gömülü bir vaziyette ders yapmaya mahkum edildi. Çağ milenyum çağı, ama taş devrini yaşıyor adeta çocuklarımız. Tam gün eğitim dediler, öğle yemekleri birçok okulda zorunlu kafeteryadan yenecek diye da şart koştular. Yemek yemek için oturacak yer yok, çıkan yemekler ateş pahası.

Özel sektör çalışanlarının aldığı maaşı göz önünde bulunduracak olursak, bir veli okula giden çocuğunun yemek ücretini karşılayabilecek durumdamı ki!!!! Belliki hayat şartlarından bi haber bu cümleyi kuran zati aliniz. Ya gençliğin durmuna ne demeli. Üniversite mezunu gençler iş beklerken, torpilliler hükümetten golifa gibi dağıtılan iş imkanlarına çöküyorlar.

Bu ülkede torpil kanser haline gelmiş durumda iken, arkanız var ise devlette bir yer edinir, ömür boyu rahat edersiniz. Ama torpiliniz yok ise, el kapılarında sürünür, boğaz tokluğuna çalışır ve hatta açlıktan nefesiniz kokar. Ama bu durumda olanları anlamak için empati yeteneğine sahip olmak gerekir. Bu cümleyi kuran sizin de empati yeteneği yoksunu olduğunuz aşikardır. Dahası siz bu cümleyi kendi evlatlarınız ve torunlarınızı düşünerek söylediğiniz de muhakkaktır.

ülke çocuklarının, bu ülkede bir gelecek kurabilmesi için, ya iş imakanı sağlanmalı, ya arazi verip ev sahibi yapılmalı. Devlet bu imkanları bu ülke gençlerine sağlamakla mükelleftir. Hükümet edenler de bu durumu iyi değerlendirip, çözümler ve çareler üretmelidir. Oysa, ülke toprağı yabancılara peşkeş çekilmekte, her geçen gün topraklarımız yabancılara tahsis edilmektedir.

Hal böyle iken, ne ülke çocuklarına, ne ülke gençliğine umut ışığı bırakmamakla beraber, var olan imkanları da bir bir ellerinden çekip alıyor siz idareciler, ya da hukumet ettigini sananlar. Dini baskılara, kültürün yozlaştırlmasına ve nüfusun çok çeşitli oluşundan kaynaklı sorunlara burada hiç değinmiyorum.

Ama ağzınızdan çıkanı kulaklarınız duysun, edebiyat yapmayı bırakın ve toplum ile alay edercesine açıklamalar yapmayın artık. Sizler bu ülke insanının, gençlerinin, çocuklarının geleceğini çalan, umut ışığını solduran, onları her geçen gün daha da karanlıklara iten, yaşam şartlarını güçlendiren, insan haklarını hiçe sayanlar olarak tarihe geçeceksiniz. Vesselam.