0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Bakanlar Kurulu, hanımköylü olduğumuz için geçen gün Tepebaşı’na gitmek için yola çıktım. Vay çıkmaz olsaydım. Tabi araba ile dere yatağında mı? Yoksa asfalt yolda mı gittiğimi fark edemedim. Kkarşıdan gelen araçlarımı yoksa yoldaki çukurları mı kontrol edeceğimi şaşırdım durdum.  Birden ‘Güm ‘ diye ses duyunca az daha kapıdan aşağı düşüyordum. Meğer yolun ortasında büyükçe bir ‘Lukko’ ile sol ön tekerleğim  öpüşmüş. Öpüşme sonrasında direksiyonun sallamasından bu öpüşmenin çok ateşli geçtiğini ve ateşin sıcaklığından telleri koparttığını anladım. Bu yollardan seyrüsefer parası almanızdan yollar utanırken, sizin  utanıp utanmadığınızı öğrenemedim. Ulaştırma Bakanı Arıklı Toros’lardaki 3 Hilalli bayrağa baktığından ‘Gıkı’ çıkmadı. Bu nedenle utanıp utanmadığını anlamadım.

**

Sn. Mustafa Akıncı bu kadar müdahalenin olduğu yerde seçimlerin bir anlamı kalmadığından olanı biteni seyretmek herşeyi teslim etmek demektir dediniz. Çok doğru da siz seçimi kaybederken İskele’ye yapılan ‘Rammi’ler birden aklıma geldi. Girne’de meşhur bir otelimizi yol geçen hanına çevirenlerin kaybetmeniz için ellerinden geleni değil, gelmeyeni de yaptığını hatırladım. Da, gurusun bu hatırlama huyum. Sahi siz ayağınıza bayda atılarak sırtınız yere getirilirken neden o zaman sivil toplum örgütlerini arkanıza alıp ‘Uluslararası’ platformda tepkilerinizi dile getirmediniz? O günlerde “404 not found” gibiydiniz. kimseyi arayıp sormadınız.Neden?

**

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, kahpe gavur (Tırnak içinde) yine biti kanlandı. Bizim bazı Türkleri yine sınırdan geri döndürmeye başlamış. Olgun dostum arayınca ve oğlumu geri döndürdüler deyince uyandım. Vallahi bunların yine kanı kabardı, senin dediğin gibi gel piyade tüfeklerini alalım sınırdan diğer tarafa dalalım. Siz kimsiniz be da bizi geri gönderiyorsunuz diyerek ver Allah Allah piyade ile daramalı tüfek gibi bunları darayalım. Çok canımızı sıkarlarsa gidip diğer tarafı da zapt edelim. Vallahi siz onların tellerime, hangi notadan vuruyorsanız, sanırım onlarda o makamdan çalıp söylemeye başladı. . Sıkıntı yok

**

Sn. Erhan Arıklı; “Olanak bulsalar, beni de Fikri Ataoğlu’nu da hükümetten uzaklaştıracaklarını biliyoruz. Bu yeni bir şey değil. Ama bu hükümetin nasıl kurulduğu da ortadadır sözleriniz. Güm diye gündeme düştü. Belli ki siz koltuğu ve hükümette bakan olmayı ve ayrıca gücünü çok seviyorsunuz. Sn. Arıklı Platonik sevmek zordur. Size ve koltuk aşkınıza bakarken sanki saatin akrebi gibiyim.  içimden hiç hareket etmek gelmiyor. Madem fırsat bulsalar seni son durak yerine ilk durakta indirecekler diyorsun, neden onlar in demeden gönlünüzce taksiden inmiyorsunuz? Başkan, Toros’larda sabah horoz sesleri, kendi ayakları üzerinde duran kötürüm KKTC, koltuk severler, gibi Oskar’lık unutulmaz filmler arasına sizin senaryosunu yazıp rejisörlüğünü yaptığınız Ercan’ı açıyoruz filmi de dahil oldu

**

Sn. Enver Öztürk, belki görüşlerimiz ve birçok konudaki fikirlerimiz ayrı olsa da kabul etmeliyim ki,  konu ülkeye hizmet ve görevi en iyi şekilde icra etmek olunca görev ciddiyetiniz hep esas duruşta durur. Ulaştırma Bakanı Müsteşarı olarak Telefon Dairesindeki bazı memurların görev ifa ederken ciddiyetlerinin esas duruşta değil rahat pozisyonunda olduğunu görmenizi isterim. Telefon Dairesinde 192 servisinde 24 saat çalışıp 48 saat izin kullanan bazı memurları görevli oldukları 24 saat içerisinde bile yeşil dötlü mum ile arıyoruz ama fiziki olarak görsellerini geçtim gölgelerini bile bulamıyoruz. Mesela Telefon Dairesinde çalıştığı söylenen ancak dairenin yolunu bile unutanlar arasında olan Tepebaşı’lı birisi ‘Hüsnü’ makamından beste köyde yüro yüro geziyorum makamında güfte yapıyor.  Beleş maaş rahat hayat

**

Sn. Sami Özuslu seçimin favorisi olduğun belli olduktan sonra, bakıyorum bıyığını makas, sakalını ustura kesmiyor. Tacan Reynar’ın adaylığının iptali bu konuda elini güçlendirdi. .Demokrasi getireceğim. Düzen sağlayacayım diyorsun da partinin AKP ve Erdoğan’ı eleştirmeme konusunda maşallahı var. Dolar fırlar hükümet istifa. TL’yi evire çevire döven dövizi bu duruma getirene değil hükümete saldır. Peki Anamızın mümtaz idarecilerinin bunda hiçmi suçu yok? Herhalde yok ki, tek kelam edilmez. Sami’ciğim  lafta “Reform” bahane, koltuk şahane. İnşallah seçildikten sonra o şahane şey seni de esir almaz.

**

Sn. Fikri Ataoğlu, Akdeniz sahil kasabalarının otantik özelliklerini taşıyan Girne antik limanı betona dönüştürülüyor. Beton dökdükçe o güzelim otantik özelliği yerinan bir oluyor. Esnaf liman yolu kapalı olduğu için iflasa bayrak açmış durumda. S. Nicola ve S. Antonio iskelelerinin arasında yer alan Bari Limanı, Nesiller boyunca şehrin yaşadığı karakteristik dönüşümü başarıyla temsil etmektedir. Tarihi mekanları ile çok güzel bir şehir görüntüsü yansıtan Bari bizim Girne Limanı ile güzellikte eş değerde tutuluyordu. İtalyan otantik dokuzuna dokunmaz ve o güzelliği korurken biz o güzelliğin içine mıçmak için elimizden geleni yapıyoruz. Fikri başkan sende haklısın. Parti Milletvekilinin ‘Yeniçeri’ gibi kaldırdığı ‘Kazanı’ susarak indireceksin

**

Sn. Figen Yaman Lesinger, YDP seni  Millletvekili adayı olarak sunarken bir zamanlar Güney’deki hipotromda yarışan Ali Baba isimli bir at vardı. Hep sonuncu gelirdi. Ama bir yarışta nasılsa birinci geldiği için şaşırmıştık. İşte ilk yazımda Figen hanım bu yarışta sonuncu gelebilir demiştim. Son çıkışınızı görünce yanıldığımı kabul etmem gerekir. Sevdiğin kadar sevilirsin aşk değil, ticarettir. Üzdüğün kadar üzülürsün, beddua değil ilahi adalettir derler yalan. Seçilirseniz

**

Sn. Kasım Kuni öncelikle Polis Örgütü’nün 59’uncu kuruluş yıl dönümü kutlu olsun. Eskiden Everest’in en üst noktasındaki soğuk hava ve Fırtına yüzünden Polis Genel Müdürlüğü binası görünmüyordu.  “Polis Haftası Kutlama Etkinlikleri” ve voleybol müsabakaları derken Labrador soğuk su akıntısına karşın sıcak su akıntısı Golf Stream’i oluşturarak ılıman bir hava yarattınız. Polis ile halk arasındaki o soğuk havayı dağıttınız. Kutlarız. Sn. Kuni. Ozon tabakasının artık lafı olmaz. Çünkü delinmişti. O eskide kaldı. Ama tekraren oluşturduğunuz Güven tabakası sapasağlam duruyor. Hayırlısı olsun diyelim.

**

.Sn. Günay Çerkez bu ülkeyi yönettiğini zanneden emir erleri sizin gibi hayatı kalite standartlarının en yüksek noktasında yaşayan birisini bile çileden çıkartıp fitil ederse ve ülkeyi yıkık dökük, çatlamış yapı olarak nitelendirirse inanın o ülkede deniz bitmiş gemi mercan kayalıklarına demir atmış demektir. Siyasilerimizin koruma ordusu ile gezmesini haklı olarak ‘Maskaralık ‘ olarak nitelendirdiniz. Anayasa’dan girip hukuktan çıkarken bunların ninemin yaşında olduğundan dem vurdunuz. Eğitimi isterseniz neye benzettiğinizi söylemeyeyim. Sn. Çerkez, tespitleriniz çok yerinde ve doğru. Bize bunları yaşatanlar kalın zincirlerle sıkı sıkıya bağladığımız küfürlerimizin kilidi ile çok oynamaya başladı. Kilit açıldım açılıyor diyor.

**

Sn. Turgay Hilmi bu ülke için canını yiyorsun. Almanya’nın ünlü orkestralarını kişisel dostlukların sayesinde getirip konserler verdiriyorsun. şimdilerde yine ünlü Alman orkestrasını Girne Amfi’ye getirip ülkene katkıda bulunmaya çalışıyorsun. Sen bunları yaparken bizim emir erlerinden guruş yardım görüyormusun? Yüzüne üfff diyen oldumu? Turgay hocam bu ülke için yeme canını gardaş.  Adamlar Toşak çatlatırlar. (Yanlış anlaşılmasın FB’nin eski antrenörü) desem ülkeni. çok sevdiğin için dinlemeyeceksin. Bunlar güIün dikenin himayesinde yaşadığını sanır. Ama dikenin itibarının senin gibi yetişmesi çok zor siyah güIlerin himayesinde olduğunu bilmiyorlar.

**

Sn. Katip Demir, bu dünya etme bulma dünyasıdır. Eskiden boğazda yarattıkları fırtınanın oluşturduğu girdap sanırım o fırtınayı yaratanları yutmaya hazırlanıyor. O birilerinin başında Demoklesin Kılıcı yerine Sayıştay’ın sivri uçlu kalemi sallanıyor. Başkan seçildiniz. Boş yere yaratılan fırtınayı mutedil hafif rüzgara dönüştürdünüz. Yanlış bildiğiniz yolda herkesle yürümek yerine, doğru bildiğiniz yolda tek başınıza yürüyerek, Kavga döğüş ve tartışmalara son vererek ‘Boğaz’da huzuru sağladınız. Huzur bölgeye kaliteyi taşırken, kalitede sayenizde güzellikleri peşinden getirdi.

**

Fıkra

Dişlerini Sakladım

Doksanlı yaşlara yaklaşmış iki yaşlı kadın sohbet ediyorlarmış.

– “Benim bey bu sıralarda kötü bir alışkanlık edindi. Tırnaklarını yemeye başladı. Ne yaptıysam vazgeçiremedim. Sinirlerimi bozuyor.”

Diğer kadın ise cevaben:

– “Haklısın benimki de bir ara başladı ama uyguladığım tedbirlerle tırnak yemesini engelledim.” der.

– “Çok iyi! Ne yaptıysan bana da öğret lütfen.”

– “Çok basit dişlerini sakladım.”