“SAĞLIKTA REFORM YAPTIK” DİYENLERE GELSİN

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Birkaç gün önce evde alerjiye bağlı bir atak geçirdim. Kardeşimi aradım ve fenalaştığımı söyledim. Uçarak geldi ve gördüğü manzara karşısında derhal 112’yi arayıp, ambulans çağırdı. Bu benim ilk atağım değildi, daha önce de böyle bir atak yaşamış, acile gitmiştim ve oradaki durumu sizlere anlatmıştım bir köşe yazımda!!!!

Ancak, bu kez çok farklıydı. Sağ olsun ambulans hızır gibi yetişti. Bilincim tam olarak kapalı değildi ama tansiyon ve nabız düşüktü. Ancak bana yapılan müdahaleyi, sorulan soruları anlayabiliyor, fakat konuşmakta ve cevap vermekte zorlanıyordum. Bir kere ambulans içerisindeki görevli kesinlikli empati yeteneği çok yüksek ve hastaya nasıl davranacağını çok iyi biliyordu. Ki burada görev yapanların bu konuda çok hassas olması gerekiyor.

Çünkü, söz konusu bir can ve onu hayata geri döndürmeye çalışıyorsunuz. Dünyanın en zor mesleği bence!!!! Daha önce ambulansların trafiği yararak zehir gibi gitmelerini de eleştiren bir yazı yazmıştım. Ama şimdi hepsini geri alıyorum, yaşamayan, o ambulansın içerisinde olmayan kesinlikle durumun ciddiyetini hayal edemez. Buna, ne empati yeteneği kafi gelir, ne hayal gücü!!!! Acile vardığımızda hemen yatışım yapılıyor ve serum takılıp, alerjiyi baskılayıcı ilaç veriliyor. Beni herhangi bir doktor muayene etmiyor. Durumum, telefoniyen nöbetçi doktora aktarılıyor ve onun direktifleri doğrultusunda bana ilaç veriliyor. Acil tam bir karmaşa!!!

Ama ne yalan söyleyeyim, görevliler canla başla çalışıyorlar, yılmadan, usanmadan!!!! Buradaki gözlemlerimi ısrarla anlatmak ve gerekli yerlere ulaşmasını sağlamak en büyük hedefim. Bir kere acilde hastalar durum ciddiyetine göre numaralandırılıp, bölümlere ayrılmalıdırlar. Basit vakalar için poliklinik 7/24 açık olmalı ve burada bu basit vakalar ayakta tedavi ile halledilmelidir. Daha ileri safhada olanlar ise derecelendirilerek acil serviste gözetim altında tutulmalıdırlar.

Oysa benim gittiğim gün, kalp krizi geçiren mi istersiniz, trafik kazası yaralıları mı istersiniz, alkol komasına giren Afrika vatandaşı mı istersiniz, omzu ağrıyan yabancı uyruklu vatandaş mı istersiniz, hepsi bir yerde sağlık hizmeti almayı bekliyor. Ama en kötüsü de bu Afrikalı vatandaşların acili boş yere meşgul etmeleri, hemşire ve doktorları gereksiz yere sıkıntıya sokmalarıdır. Sakın ha bana ırkçılık yapıyorsun demeyiniz. Her hasta, hastalığın şiddetine göre öncelikli olmalı ve hizmet almalıdır. Bunlar gibi içip içip sarhoş olup, gelip böyle bir yeri meşgul edenler hastane kapısından bile içeri alınmamalıdır.

Acıya acıya acınacak hallere düştük. Bunlar yüzünden her yer vıcık vıcık oldu. Kimse kusura bakmasın!!!! Velhasıl, diyeceğim şu ki, sağlıkta reform yaptık diyenler, sizin sağlık sisteminizde zerre kadar bir sistem yoktur. Canımız her an pamuk ipliğine bağlı ve en önemlisi de şansınız var ise empati yeteneği ve bilgisi olan hemşireler sayesinde hayata tutunabilirsiniz. Yoksa, öyle acile nöbetçi doktor gelecek de, muayene edecek de, teşhis koysun, hikaye!!!!

Bana gelince, bir döküntü sonrası, bir cilt doktoru bayanın bana aşırı ilaç yüklemesi ve deri üzerine kullandırılan kortizonlu kremler yüzünden alerjik reaksiyonlar yaşamaktayım. Bunu ta ki vücut atsın böyle gider heralde!!! Seçtiğiniz doktorunuza, kullandığınız ilaçlara çok dikkat ediniz. Çünkü, birçok doktor hastasının şikayetlerine kulak asmayıp, kendi bildiğini okuyor. İçinden çıkamayınca da başından atıyor ve sizi başka bir doktora yönlendiriyor. Başka bir ülkede olsak, bu bayan cilt doktoruna doktora tazminat davası açardım da, burada kimi kimi şikayet edeceksiniz!!!!

Hepimize sağlıklı günler dilerim!!!

Vesselam