Taner Ulutaş – Kıbrıs Detay
DOLAR 39,7486 0.38%
EURO 46,2913 0.57%
ALTIN 4.257,310,65
BITCOIN 42572871,46%
İstanbul
30°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Taner Ulutaş

Taner Ulutaş

25 Haziran 2025 Çarşamba

Özersay ”NATO’ya girme konusunda Rum Lideri hayal kırıklığı bekliyor”

Özersay ”NATO’ya girme konusunda Rum Lideri hayal kırıklığı bekliyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Halkın Partisi Genel Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Kıbrıs Rum tarafının NATO üyesi olmak için ABD’ye yaptığı teklife dair açıklamalarda bulundu.

Özersay aslında yıllar önce güney Kıbrıs iç politikasında güney Kıbrıs’ın NATO’ya tam üye değil ama PFP üyesi olmasının tartışıldığını ve Rum meclisinde bu konuda farklı görüşlerin ortaya çıktığını anımsatarak “bugün Hristodulides aslında Trump yönetimine oldu bitti yapma peşindedir. Trump görevi 20 Ocak’ta devralacak. O tarih öncesinde hatta ABD seçimlerinden de önce bu adımla Hristodulides muhtemelen ABD’deki bazı kesimlerin de desteği ile yeni Başkanın elini kolunu bağlamaya dönük bir adım attı.

Ancak yeni Başkan Trump’ın NATO’ya bakışı doğru okunursa 20 Ocak’tan sonra NATO’nun daha de genişlemesinin ve yeni üye devletleri kabul etmesinin değil, etkisini yitirmeye başlaması ve Avrupalı ülkelerin ortaya çıkan mali yükü paylaşması için Trump’ın mevcut üye ülkelere baskı yapması durumunun ortaya çıkacağı söylenebilir. Yani Trump’ın NATO’nun daha da genişlemesine sıcak bakmasını beklemek gerçekçi görünmüyor” dedi.

TRUMP İLE NATO’NUN ETKİSİ AZALABİLİR ABD İKİLİ İTTİFAKLARA YÖNELEBİLİR

Açıklamasında Özersay Trump döneminde NATO konusunda yaşanabilecekler hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Şu anda bile ABD yönetimi kuzey Avrupa’daki bazı ülkelerle NATO dışında ona paralel ikili savunma ve güvenlik antlaşmaları yaparak fiilen daha farklı bir güvenlik şemsiyesini kuruyor. Özellikle Trump bir önceki görev döneminde NATO’nun harcamalarının büyük bölümünü ABD’nin üstlenmesinden şikayetçi olmuş ve Avrupalı müttefikleriyle ciddi bir tartışmaya girmişti. Yeni dönemde özellikle seçim sürecindeki söylemlerine ve danışmanlarına bakılacak olursa, Rusya’nın Ukrayna ve Gürcistan konusundaki hassasiyeti göz ardı etmeyerek Rusya ile ilişkileri bir miktar normalleştirmeye yönelmesi ve esas mücadeleyi Çin ile yapmaya yönelmesi yani yüzünü Asya’ya dönmesi beklenebilir. Bu durumda NATO’ya yeni üye ülke katarak Rusya ile yeni çatışma ve gerginlikler yaratmak yerine Ukrayna’ya baskı yaprak Rusya’yı Ukrayna’da savaşla değil diplomasi ve uzlaşı ile durdurmak düşüncesine sahip görünüyor. Bu şartlarda üstelik de doğu Akdeniz bölgesinde NATO’ya yeni bir üye devlet katmayı ABD neden istesin?”.

Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Bugün mevcut ABD Başkanı Biden Ukrayna ve Suriye konusunda Trump’a bir oldu bitti yapmaya çalışıyor. Rusya da Ukrayna’da ilerleyebildiği kadar ilerleyip, alabildiği kadar toprağı almaya ve bir başka oldu bitti yaratmaya çalışıyor. Kıbrıs Rum liderinin bu girişimini de bu şekilde okumak gerekir diye düşünüyorum. Ancak NATO üyeliğiyle ittifakın 5. Maddesinin sağlayacağı güvenlik şemsiyesi esasen Kıbrıs Rum yönetimine yarayacak bir şey olduğu için ABD’nin bundan ne kazancı olacak sorusunu da sormak gerekiyor. Madem ki ABD bugün Rumlara NATO üyeliğini vermeden de ikili anlaşmalarla sadece silah ambargosunu kaldırarak Rus gemilerini ve yatırımlarını güney Kıbrıs’tan atabiliyor; deniz ve hava üssü alma konusunda izin koparabiliyor; kara paraya ve Rus oligarkların para hareketlerine karşı istediğini alabiliyor neden NATO üyeliği için özellikle de Türkiye’yi ikna etmeye çalışsın? Bunun herhangi bir anlamı ve mantıklı bir izahı yoktur.

Belli ki Rum lider Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusunda yaptığı pazarlığın Kıbrıs için de geçerli olabileceğini değerlendiriyor ancak bu yorumun hiçbir tutar tarafı yoktur. Rum liderliği normal bir NATO üyeliğini değil ancak Barış İçin Ortaklık bağlamında bir tür “ortak üye” anlamına gelen statüyü koparmak için ABD ve AB’nin Türkiye’nin ağzına bir parmak bal sürmesini isteyecek ancak özellikle Trump yönetimiyle birlikte kendisini belli ki bir hayal kırıklığı bekliyor”.