Haber: Bahar SANCAR
Sandık seçmen listeleri, cumartesi gününe kadar askıda kalacak İçeriği Görüntüle
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri oyun alanı değildir. Marjinal bir kesimi tatmin etmek adına aday olmanın bir anlamı yok”
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve adaylar konusunda değerlendirmelerde bulunarak, “2010 yılında belli bir mesaj ve4rmek adına Cumhurbaşkanı adayı olmam dışında da konuyu değerlendirmek durumundayım. Her üniversite mezunu aday olabilir yaklaşımının doğru olduğuna inanmıyorum. Mesajı ve arkasında bir kitle olduğu bilinen kişilerin aday olması doğaldır. Ama kişisel bir ego tatmini marjinal bir kesimi tatmin etmek adına aday olmanın bir anlamı yok. Aday olmak isteyenlerin belli sayıda bir vatandaşın imza desteğiyle adaylığı gündeme gelebilir ve bir kriter oluşturabilir. Ülke ne yazık ki siyasi popülizme teslimdir. Bunun doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimleri oyun alanı değildir. Seçimi sadece 2 adayla kısıtlamak gibi anti demokratik bir yaklaşımda olmaz. Ama arkasında hatırı sayılır bir kitlenin desteğini kanıtlayan kişilerin aday olması gerekir. Popülizme kaçıldığında bu demokrasi zenginliği değil demokrasimizin zayıflığını gösteren bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.
Karma oy: Kişisel hatır gönül ilişkilerine dönen bir oy kullanma biçimine döndü
Karma oyun kaldırılması hakkında da görüş bildiren Ertuğruloğlu, “YSK başkanı yaptığı açıklamada, karma oyun kaldırılmasının da düşünülebileceğini söyledi. Karma oyun kaldırılması konusunda, karma oyun çıkardığı neticelerin ne olduğu ortadadır. İstikrarsızlık yaratan bir oy kullanma şeklidir. Bir vatandaş siyasi görüşü doğrultusunda oy kullanmalı diye düşünüyorum. Ülkemizde popülizm sayesinde olay kişiselleştirilerek karma oy denen çok gereksiz bir oy kullanma yöntemi yaratıldı. Siyasi düşüncenin dışında kişisel hatır gönül ilişkilerine dönen bir oy kullanma biçimine döndü. Umarım kaldırılır. İstikrarsızlığı ve dengesizliği yaratan yaklaşımlar bu ülkeye en büyük zararı veren popülist yaklaşımlardır” diye konuştu.
“Kıbrıs konusunun özünü ön plana çıkarmadan Kıbrıs konusunda ahkâm kesmek maharet değildir”
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki siyasi vizyonun yarıştığını kaydeden Ertuğruloğlu, “İki devlet savunuculuğu bir de buna muhalefet duruş var. Çoktan gündem dışı kalmış bir hedefi sanki hala geçerliymiş gibi halka sunmaya çalışan bir görüş var. Diğer adayın bu konuyla ilgili bir beyanatı var: İki devleti çözüm çözümsüzlüktür. Bu ifadelerin sahibinin dahi inanmadığı ama seçime yönelik özellikle kendi partisinin desteğini sağlayabilmek adına kullanmak mecburiyetinde olduğu argümanlardır. Siz o zaman kendi devletinizin varlığının çözümsüzlüğün göstergesi olduğunu söylüyorsunuz demektir. Kıbrıs konusunun özünü ön plana çıkarmadan Kıbrıs konusunda ahkâm kesmek maharet değildir” dedi.
Konuşmasının devamında Ertuğruloğlu,”Kıbrıs konusunun özünü unutmamak lazım. Sorun Kıbrıs Cumhuriyetinin devlet olarak kabul görmesidir. Eğer siz böyle bir beyanat veriyorsanız adada tek devlet olması gerekir. Rum tarafı da dünyanın kabul ettiği yanlış bir şekilde 1964/86 sayılı katarla adanın tek devlet olarak görüyor. Dünyanın yaptığı bu yanlışa ya boyun eğeceğiz yada bu yanlışa karşı bir mücadele vereceğiz. Yanlış argümanlarla masumane görünen sözlerle felaket senaryolarından başka bir şey olmayan söylemlerle halka karşı algı yaratmaya çalışıyorlar. Siz bu devletin en üst makamına adaysanız bu makama gelirken bu devleti ortadan kaldırma hedefiyle bu makama gelmek istiyorsunuz. Bu adada tek çözüm modeli olan iki devletli yapıyı inkâr ediyorsunuz, iki ayrı devlet olduğunu inkâr ediyorsunuz. Bu halka karşı saygısızlıktır. Kuzeyi de AB toprağı yapacağız diyorlar. Bunun anlamı KKTC var olduğu sürece Kuzey Kıbrıs AB toprağı olamaz. Siz halka bir cumhurbaşkanı adayı olarak kuzeyi de AB devleti olacak diye kandırıp, KKTC’yi ortadan kaldırıp mevcut üye olan bir devletin altına sokmak için geliyorsunuz. O zaman neden KKTC devletinin Cumhurbaşkanı adayı oluyorsunuz?” diye sordu.
“Rumlarla müzakere ederek bu sorunu çözeceğiz yaklaşımı yanlıştır”
Bütün dünyanın Güney Kıbrıs Rum Yönetimini tanıdığını ve bu fırsatın da Rumlara dünya tarafından verildiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Güney Kıbrıs Dünya tarafından kabul gördü, yasal bir devlet ve hükümeti vardır. Bu yaklaşım uzlaşı önündeki tek ve en büyük engeldir. Bunu görmeden biz Rumlarla müzakere ederek bu sorunu çözeceğiz yaklaşımı yanlıştır. Rumlarla müzakere ederek siz inanıyor musunuz biz o noktaya getireceğiz ve bize haklısınız diyecekler? ‘Biz Kıbrıs cumhuriyeti değiliz dünya yanlış değerlendirdi’ Rumları bu noktaya getireceğinize inanıyor musunuz? Biz olsak yapar mıyız? Dünya bizi kabul etse ve bu tanınmışlığı kullanarak Rumların bize yaptıklarını yapan olsak, dünyanın bize tanıdığı avantajlar devam ettiği sürece neden anlaşalım? Dünya bu yaptığı yanlıştan ne zaman dönme gereği hissedecek o zaman bir uzlaşı ortamı oluşacaktır” dedi.
“Egemen eşit devlet politikasından geri adım atmak intihardır”
Ertuğruloğlu, “Ayrı devletimize sahip çıkma mücadelemizden vazgeçtiğimizde Rumun boyunduruğu altına gireceğimizi kimse saklayamaz. Umut tacirliği yaparak bu halkı kandıramazsınız. Tozpembe tablolar çizerek olmaz. Ben egemensem egemenim birinden egemenlik talep etmiyorum. Kıbrıs Türk halkı egemen ve devlet sahibi bir halktır. Egemenliği kabul edilmeden masaya oturulmaması gerekir. ‘Son bir defa daha deneyelim önü açık olmasın takvimlendirilmiş olsun ve sonucunda da dünyaya gösterebilirsek o zaman dünya bize hakkımızı verecek’ söylemi var. İngiliz’in ortaya koyduğu bir oyundur. Egemen eşit devlet politikasından geri adım atmak intihardır. Rumun uzlaşmaz tavrını yaratan dünyadır. Bu devlete sahip çıkacağız. Kendi evimizi düzene sokma mücadelesine gireceğiz. AB’den medet umarak Kıbrıs türküne hizmet edemezsiniz. AB, Güvenlik Konseyinden sonra bize en büyük düşmanlığı yapan örgüttür. Bizim imzamız olmadan Rumların devlet kuramayacağı unutuldu. Bu bilinerek bize yapıldı. Çünkü AB ve Amerika’nın çıkarları bu çizgiden geçti. Bugünkü dünya düzeni devam ettiği sürece de devam edecek. Federasyon diye bir olasılık söz konusu değil. Rum hiçbir zaman istemedi. Tek devlet iddiasında olmak çözümsüzlüğün ta kendisidir” diye konuştu.
“Erhürman Türkiye ile federasyonu nasıl görüşecek? Bir seçim uğruna bu masalları okuyamaz”
Ertuğruloğlu, CTP’nin Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’nın temiz düzgün bir kişi olduğunu ancak politikasının doğru olmadığını söyleyerek, “İnsan olarak sevdiğim saydığım değerli bir kişidir. Temiz düzgün biridir. Ama Türkiye ile federasyonu nasıl görüşecek? Bir seçim uğruna bu masalları okuyamaz. 60 ortaklığında da siyasi eşitlik vardı. Bizim imzamız olmadan Kıbrıs cumhuriyeti kurulamazdı. Aralık 63’te bir gecede alındı. Bugüne kadar biz Rumların azınlık devleti haline dönüştük ve ambargolar altında eziliyoruz. Egemen eşitlik olmadan siyasi eşitliğin bir anlamı yoktur. Bundan ders çıkartmadınız mı? Bu söylem 63’te yaşadıklarımızı tekrar yaşamaya talibiz demektir. Geçmişte yaşananların bir daha yaşanmaması için bir hedefte olmamız lazım” dedi.
“Türkiye, 2000 yıllık devlet geleneği olan bir ülkedir. Güncel gelişmelere göre Kıbrıs konusundaki politikanın değiştirilmesi söz konusu değildir”
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminin kişileri sevme seçimi değil, milli davanın bir seçimi olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, “Seçim kişiyi sevme seçimi değildir. Bu seçim kişilerin seçimi değil milli davamızın devamı veya köreltilmesi seçimidir. Bu adada bugün Türkiye ve Türk askeri olmasın, Gazze’deki durumla aynı olacağız. Rum tarafında söylenenler, yapılan anlaşmalar ortadadır. Türkiye, 2000 yıllık devlet geleneği olan bir ülkedir. Güncel gelişmelere göre Kıbrıs konusundaki politikanın değiştirilmesi söz konusu değildir” dedi.
“KKTC’de gelen hükümete göre siyaset şekillenebiliyor. Rum tarafındaki birliktelik KKTC’de yok”
Konuşmasının devamında Ertuğruloğlu, “KKTC’de gelen hükümete göre siyaset şekillenebiliyor. Rum tarafındaki birliktelik KKTC’de yok. Rum tarafında bütün partilerin Kıbrıs konusunda görüş birlikteliği var. Ulusal konsey kararları var. Bu kimin hangi makama geldiğine bakılmaksızın temel politikası budur. Bizde aynı şey yok. Biz aramızda kavga ediyoruz. Bu bölünmüşlük Kıbrıs davasında en büyük zafiyetimizdir. Ulusal dava ve Ankara ile hangi politikanın savunulduğu bellidir. Farklı bir politika benimsemesi düşünülemez bile. Olması mümkün değil” diye konuştu.
Taçoy’un “Harf” açıklamasına Ertuğruloğlu’ndan yanıt: Şaka bile olamayacak bir cümle
Programın sonunda Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy’un katıldığı bir programda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a desteğini adayların baş harfleri üzerinden ifade ederek, “Alfabeye koyarsan, E.T. önce gelir, T.E. sonra gelir. Onun için önce geleni önce seçmek gerek. En basit çağrışım yoluyla öyle gidelim” söylemi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Bu açıklamayı hiç onaylamadım. Doğru bulmuyorum. Yakışmıyor. Bu seçim kişisel seçim meselesi değildir. Kişilerle uğraşacak lüksümüz yok. Vizyonlarla konuşmamız lazım. Önemli olan seçeceğiniz kişinin siyasi misyonudur. Bu ulusal davada anavatanla aynı çizgide olacak mıyız olmayacak mıyız? Kişisel hesaplaşma uğruna anavatanı zora sokacak senaryolara fırsat vermektir. Kişisel egoları tatmin etmek Kıbrıs türkünün onurlu mücadelesine yakışmıyor. Hasan bey neye dayanarak böyle konuştu bilmiyorum. Neresinden bakarsam bakayım şaka bile olamayacak bir cümledir.
News
