0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Paris’te bir araya gelen ABD, İsrail, Suriye ve SDG temsilcilerinin barış arayışı sonuçsuz kaldı. SDG’nin silahsızlanmayı reddetmesi ve Şam’la anlaşmazlıklar görüşmeleri çıkmaza soktu. Süveyda’daki ateşkes ise taraflarca kabul edildi, bölge Şam’dan resmen ayrıldı.

Paris’te bir araya gelen ABD, İsrail, Suriye ve SDG temsilcilerinin barış arayışı sonuçsuz kaldı. SDG’nin silahsızlanmayı reddetmesi ve Şam’la anlaşmazlıklar görüşmeleri çıkmaza soktu. Süveyda’daki ateşkes ise taraflarca kabul edildi, bölge Şam’dan resmen ayrıldı.

ABD, İsrail, Suriye ve SDG temsilcileri Paris’te toplandı. Ancak Suriye’de barışın sağlanması için toplanan temsilciler, bu konuda başarısız oldu.

Toplantıya Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Dışişleri Bakan Asad Hasan El Şeybani, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve YPG’ye bağlı örgüt SDG’nin heyeti katıldı.

Ankara ve Şam’ın kırmızı çizgilerinden bir olan SDG’nin silahsızlandırılması, Suriye kaynaklarına göre başarısız oldu.

SDG, silahlarını kırmızı çizgileri olarak tanımladı ve Şam’a bağlı özerk bir yönetim istediklerini yineledi. Ancak bu, Şam tarafı için kabul edilemez olduğu belirtildi.

ABD’nin Özel Suriye Temsilcisi Tom Barrack’ın arabulucuğunu yaptığı görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı. SDG ve Ahmed el Şaraa’nın Şam yönetimi, anlaşma yapmadan döndü.

SURİYE’DE FİİLEN ÖZERK BÖLGELER OLUŞUYOR

Bu görüşmelerden kısa süre sonra Süveyda’daki çatışmalar da masaya yatırıldı. Ancak bu hususta ateşkesin maddeleri sıralandı ve kabul edildi.

Süveyda ile ilgili görüşmelere Suriye ve İsrail heyetleri katıldı. Görüşme Süveyda’dan çok, İsrail ve Suriye arasında yaşandı.

Bu maddeler Suriye’nin bölünmesi anlamına geliyor. Zira Şam yönetimi Süveyda’dan tamamıyla çıkacak. Süveyda’daki Dürziler fiilen özerk olacak.

Bu durumda SDG Suriye’nin doğusunda, Süveyda ise güneyinde fiilen özerk bölgeler haline gelmiş oluyor.

Daha da önemlisi, bu iki bölgenin birbirlerine bağlanması da söz konusu. Bu şekilde İsrail- Süveyda Askeri Konseyi – SDG arasında bir ikmal koridoru açılabilir, bununla da İsrail bu gruplara mühimmat ve altyapı desteği sunabilir.

Bu proje, Davut Koridoru olarak gündeme oturmuş ve İsrail destekçisi Dürzi dini lideri Hikmet el Hicri tarafından desteklenmişti. SDG, El Hicri’nin teklifine yanıt vereceklerini söylemişti.

FİDAN UYARMIŞTI: OPERASYON YAKIN MI?

Paris’teki görüşmelerden çıkan sonuçlar, Ankara için Suriye’deki diplomasinin başarısız olduğunu açıkça gösteriyor.

Ankara’nın bölgesel amaç olarak biçtiği “birleşik, tek Suriye ulus devleti” hedefi bu şekilde başarısız olmaya doğru ilerliyor. Fiilen özerk bölgelerin Suriye’de vücut bulması, Ankara’nın en büyük endişelerinden biriydi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, El Salvador ziyareti esnasında açıkça “Suriye’nin bütünlüğünün tehdit edilmesi halinde müdahale ederiz” açıklamasında bulunmuştu.

MSB’nin açıkklamasına göre Suriye hükümeti ise 2 gün önce, Türkiye’den askeri yardım istediğini bildirdi. Türkiye destek vereceğini taahhüd etti.

Bu durum, şu soruyu doğuruyor: Türkiye’nin Suriye’ye askeri operasyonu yakın mı? Bu sorunun cevabını ise ancak Ankara verebilir.

SÜVEYDA’DAKİ ATEŞKESİN MADDELERİ

Görüşmeden sonra ABD gözetiminde kabul edilen anlaşmanın maddeleri Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yayımlandı.

Anlaşmaya göre Süveyda, ABD gözetimine girdi. Bunun yanında insan hakları ihlalerini araştırıp ABD heyetine sunacak bir komite kuruldu.

Şam’a bağlı güçler ve Bedevi aşiretler Süveyda ve Süveyda kırsalından tamamıyla çekildi. Dürzi milisler bu bölgede devriyelere başladı.

Suriye hükümetine bağlı herhangi bir kuruluş veya kurumun Süveyda’ya girişini engellerken, Birleşmiş Milletler kuruluşlarının girişine izin verildi.

Süveyda bölgesindeki altyapı ve sosyal servislerin sağlanması görevi Süveyda bölgesinde kurulacak konseylere verildi. Yani Süveyda Şam yönetiminden resmen soyutlandı.

Bunun yanında Kuneytra ve Dera’nın silahsızlandırıldı ve bu bölgelerde silah sahibi olmayan sakinlerden yerel güvenlik komiteleri oluşturulması.