Bir asırdan da önce iki asker, Avustralya kıyılarında Fransa’daki savaşa gitmek için hazırlanıyordu. Üzerlerinde haki yeşil üniforma, İngilizlerin emriyle yola çıkacaktı.
27 yaşındaki Onbaşı Malcolm Neville ve 37 yaşındaki William Harvey. HMAT A70 Ballarat adlı piyade taşıma gemisinde, önlerinde kilometlerce uzanan denize bakıyordu.
Gemi, Adelaide’den kalkmış ve Batı Cephesi’ndeki 48. Avustralya Piyade Taburu’na takviye götürmek üzere Avrupa’ya doğru yola çıkmıştı.
İki asker, ufka baktıklarında belki korku, belki de umut hissettiler. Her halükarda sonuç aynı oldu. İkisi de öldükten sonra geriye bir şey bırakmak istedi.

İki asker, iki mektup yazdı. Kendilerini, ailelerini ve yaşadıkları dünyayı anlattılar. Savaştan çok bahsetmediler. Zaten savaşı yaşıyorlardı.
100 YIL SONRA BULUNDU
Bu mektuplar, 100 yıl boyunca denizde saklandı. 114 yıl sonra ise, Avustrulya’lı bir çift, tarihe ışık tutan bu hazineyi kıyıda buldu.
Şeffaf ve kalın camdan yapılmış bu Schweppes marka şişe, 9 Ekim’de Batı Avustralya’daki Esperance yakınlarındaki Wharton Plajı’nda Brown ailesi tarafından keşfedildi.
Çöp toplamak için yaptıkları rutin gezilerden birinde zaman kapsulüne rastladı. Şişenin içinde kağıt parçaları olduğunu görünce, dikkatle açtılar.
MEKTUPTA NELER YAZIYOR?
Şişenin içinde, 15 Ağustos 1916 tarihli iki mektup vardı. Onbaşı Malcolm Neville ile William Harley tarafından kaleme alınmış bu satırlar, iki askerin yaşadıklarını anlatıyordu.
Neville, mektubunun annesi Robertina Neville’e ulaştırılmasını istemişti. Harley ise annesini kaybettiği için mektubunun bulunmasından memnuniyet duyulmasını dilemişti.

Harley, “Bizi bulan kişi şu an bizim kadar iyi olsun” diye yazmıştı. Neville ise “Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz, yemekler oldukça güzel sadece bir öğünü denize çıkardık” diyerek kimsenin deniz tutmasına bağışık olmadığını hatırlattı.
Deniz tutmasına rağmen “herkes kadar mutluyuz” diyen Neville, savaştan önceki heyecanı anlattı.
BÜYÜK TORUNLARI MEKTUBUNU OKUDU
Deb Brown, şişenin uzun süre denizde değil kumun içinde gömülü kaldığını düşünüyor.
Son aylarda plajdaki kum tepelerini aşındıran büyük dalgaların onu yeniden ortaya çıkardığını söylüyor. Mektup kâğıtları ıslanmış olmasına rağmen yazılar hâlâ okunabiliyor.
Bu sayede Brown ailesi iki askerin akrabalarına ulaşabildi. Harley’nin torunu Ann Turner bu keşfi “bir mucize” olarak nitelendirdi.

Neville bir yıl sonra savaşta hayatını kaybetti. Harley ise iki kez yaralandı ancak savaştan sağ çıktı ve 1934’te, ailesinin iddiasına göre Alman hardal gazı saldırılarının yol açtığı kanserden öldü.
Ancak Brown ailesi, Neville’ın ailesine ulaşmayı başardı. Neville’ın mektubu yüz yıl sonra ailesine ulaştı.
Neville’in büyük yeğeni Herbie Neville, “bu mektup ailemizi yeniden bir araya getirdi. O savaşa mutlu gitmiş gibi görünüyor. Ne yazık ki hayatını kaybetti. Ne adamdı ama” diye konuştu.




