Japon kültürüne olan ilgi her dönem artıyor. Hem sağlıklı beslenmeleri hem de sakin hayatlarıyla dikkat çeken Japonlar aslında günlük hayatlarında 10 kuralı asla ihmal etmiyorlar.
Japon kültürüne ilham veren 10 yaşam felsefesi sizin de hayatınızı değiştirebilir. Bunlar sırayla şunlar:
-Omoiyari
– Ikigai
– Wabi-sabi
-Mottainai
-Shin-Gi-Tai
-Shu-Ha-Ri
-Kaizen
-Mono no aware
-Omotenashi
– Ho-Ren-So
İŞTE BU FELSEFENİN UYGULANIŞI VE ANLAMLARI
1. Omoiyari
Başkalarını düşünmek ve onlara içten göstermek anlamına gelen Omoiyari, 2018 yılında Dünya Kupası’da Japon taraftarların maç sonrasında stadyumu temizlemesi, bu anlayışın güzel bir örneğiydi. Aynı yaklaşım Japon ürün tasarımlarına da kendini gösteriyor. Örneğin, Japon tuvaletlerinde oturma yerinin sıcak olması, yıkama fonksiyonu ve istenmeyen sesleri bastıran müzikler hep bu özenin bir parçasıdır. Yani kısaca, Omoiyari empatiyi ve toplumsal saygıyı gösteriyor.
2. Ikigai
İnsanın hayatını anlamlı kılan tutkulara yönelmesini ifade eden Ikigai da Bir sabah uyanma nedeni gibidir. Yani sizi motive eden, yaşama bağlı kılan şey. Japonya’da uzun yaşamın sırlarından biri olarak görülür.
Hayatta neyi seviyorsunuz? Neye katkı sunuyorsunuz? Ne yapmak size kendinizi canlı hissettiriyor? İşte bu, sizin ikigai’niz olabilir.
3. Wabi-sabi
Wabi-sabi, kusurları kabullenmeyi, hayatın geçiciliğini ve sadeliği yüceltmek anlamına geliyor. Çünkü hayatta hiçbir şey tamamlanmış değildir. Ve her şey değişir. Bu bakış açısı, bizi mükemmeliyetçilikten uzaklaştırır ve sürecin kendisine saygı duymaya yöneltir. Kırık bir seramik parçasını altınla onarma sanatı olan kintsugi de bu anlayışın fiziksel bir yansımasıdır aslında.
4. Mottainai
Mottainai, israf etmeme ve kaynaklara minnet duyma kültürünü temsil eder. Japon markası Uniqlo’nun “Eski Kıyafetler, Yeni Hayat” projesi mottainai felsefesini yaygınlaştırma amacını taşır.
Bu kavram, sürdürülebilir bir yaşam için bilinçli tüketimi ve şükran duygusunu hatırlatır
5. Shin-Gi-Tai
Shin-Gi-Tai: Zihin (shin), teknik (gi) ve beden (tai) birliğidir. Başta dövüş sanatları olmak üzere, birçok alanda performansı etkileyen bu üç unsurun dengesi önemlidir. Bir satranç oyuncusunun başarısı sadece stratejiyle değil, zihinsel dayanıklılık ve fiziksel hazırlıkla da ilgilidir. Bu kavram, beceri geliştirme sürecine bütünsel bir yaklaşım sunar.
6. Shu-Ha-Ri
Shu-Ha-Ri; öğren, kır, aş anlamına gelir.
Bir beceriyi öğrenme sürecini üç aşamada tanımlar:
Shu: Temel kuralları takip etmek, ustaları taklit etmekHa: Kuralları sorgulamak ve kişisel dokunuşlar eklemekRi: Yaratıcılık aşamasına geçip özgürce uygulamakClark Terry’nin deyişiyle: Taklit et, özümse, yenilik getir. 7. Kaizen
Kaizen, sürekli iyileşme anlayışıdır. Küçük ama düzenli değişimlerin büyük farklar yaratabileceğini savunur. Mükemmeliyetçiliğin aksine, sürecin adım adım ilerlemesini teşvik eder. Hem iş dünyasında hem de kişisel hayatta alışkanlık geliştirme ve kalite artırımı için önemli bir yaklaşımdır.
8. Mono no aware
Mono no aware, şeylerin geçiciliğine duyulan farkındalık ve bu geçicilik karşısında duyulan ince bir hüzündür.
Hayatın anlık güzelliklerini takdir etmeyi, onları kaybedeceğimizi bilerek yaşamayı öğretir. Bir kiraz çiçeğinin düşüşüne bakarken hissettikleriniz, bu kavramın kalbinde yer alır.
9. Omotenashi
Omotenashi, karşılık beklemeden hizmet sunma anlayışıdır. Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda tanıtılan bu kavram, Japon misafirperverliğinin temelini oluşturur. Görünmeden hizmet etmek, misafirin ihtiyaçlarını önceden sezmek ve ona en iyisini sunmak bu anlayışın bir parçasıdır.
10. Ho-Ren-So
Ho-Ren-So; bildirme (report), bilgilendirme (inform) ve danışma (consult) kavramlarının birleşimidir.Japon şirket kültüründe sağlıklı iletişimin temelini oluşturur. Alt-üst ilişkilerini güçlendirir, sorunların erkenden fark edilmesini sağlar.
Bu kavram, ekip çalışması ve yöneticilik pratikleri için oldukça değerlidir