Gülşah Sanver Manavoğlu: Bu Seçim İki Politikanın Yarışı Olarak Görülmemeli İçeriği Görüntüle
Haber: Bahar SANCAR
Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala, sokakta yarış kızıştı. Adaylar seçmenlerle bir araya gelerek seçim vizyonlarını ortaya koyuyor. Gündem Kıbrıs’a konuşan Dışişleri eski Bakanı Özdil Nami’ye, Cumhurbaşkanında olması gereken özellikleri beş soruda cevapladı ve Kıbrıs sorunu konusunda yapılması gerekenleri söyledi.
1. Cumhurbaşkanında nasıl nitelikler ararsınız?
“Öncelikle seçilecek olan cumhurbaşkanının Kıbrıs konusuyla ilgili donanımı çok güçlü olması gerekir. Dürüst ve çalışkan kimliği ile bilinmesi gerekir. Karşısındaki muhataplarında saygı uyandıran bir karaktere sahip olması gerekir.”
2. Seçilecek olan cumhurbaşkanından beklentileriniz nelerdir?
Önce Kıbrıs konusunu tekrardan doğru bir raya oturtmasını ve bizi statükodan çıkartacak yeni bir süreci başlatmasını bekliyorum. Rum tarafı maalesef çözümsüzlüğün faturasını Türk tarafına çıkartma imkanına kavuştu. Bu imkânın onlardan alınıp tekrar moral üstünlüğünün Türk tarafına geçtiği ve bizi bir şekilde kapsamlı çözüme götürecek, sonuç odaklı ve takvimli yeni bir sürecin başlatılmasını ümit ediyorum. Moral üstünlüğünü tekrar ele geçirmeliyiz. Çünkü mülkiyet konusunda bizi en çok rahatlatan konu Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) ile elde ettiğimiz avantajdı. Bunu Kıbrıs’ta çözümü zorlayan taraf olduğumuz için elde edebilmiştik. Oradan uzaklaştığımız ölçüde ne yazık ki sorunlar yeniden gündeme gelmeye başladı. Keza Yeşil Hat Tüzüğü’nde yaşanan sıkıntılar, birçok başka konularda izolasyonların artarak devam etmesi, bütün bunlar Kıbrıs konusunda şu anda takip edilen yanlış politikaların Rumlara tanıdığı imkanlar sayesinde oldu. O nedenle doğru politikalara tekrardan dönülmesi ve bu sıkıntılardan ekonominin mutlaka kurtarılması lazımdır. Bunlar uzun soluklu mücadelelerdir ama bir şekilde Kıbrıs konusu doğru raya oturtulursa, pek çok konuda rahatlamalar da gelecektir diye düşünüyorum.”
3. Cumhurbaşkanının yabancı dil bilmesi sizce önemli midir?
“Cumhurbaşkanının yabancı lisana iyi hâkim olması, kendini çok iyi ve ikna edici bir şekilde ifade edebilmesi gerekir. Yabancı dil bilmesi son derece önemlidir. Çünkü uluslararası ilişkilerde birçok konu şahsi ilişkilerin ve diyaloğun iyi olmasıyla çözülüyor. Bu noktada da yabancı dile vakıf olmak, konuşulanları ve yazılanları rahat bir şekilde takip edebilmek son derece önemlidir.”
4. Sizce seçilecek olan cumhurbaşkanı Türkiyesiz herhangi bir karar alabilir mi?
“Türkiye ile uyum sağlanması son derece önemlidir ama bu hiçbir zaman talimat alma sekline dönüşmemelidir. Yeni cumhurbaşkanının görevi, Kıbrıs Türk seçmeninin çıkarlarını en üst düzeyde korumaktır. Eğer fikir ayrılığı varsa da Türkiye’deki muhataplarını ikna etmektir. Cumhurbaşkanının, nihai tahlilde Türkiye ile mutlaka bir uyum sağlanması gerekir ama o uyum mutlaka Türkiye’nin ilk değerlendirmesi noktasında olacak değil, bizden giden talep ve telkinlerin de mutlaka orada değerlendirmesini sağlaması lazım. Bunun geçmişte birçok örneğini yaşadık. Türkiye’nin ilk başta bizden bağımsız oluşturduğu değerlendirmeler vardı ama Kıbrıs tarafı olarak bizim önceliklerimizi ve Kıbrıs’tan bakıldığında konunun nasıl göründüğünü izah ettiğimizde bize hak verdiklerini ve bizim düşüncelerimiz doğrultusunda uyum sağladıklarına da şahit olduk. Maalesef şimdiki yapıda böyle bir fikir alışverişi yok. Türkiye’deki ilk değerlendirme neyse bu bir nevi talimat gibi algılanıyor ve herhangi bir karşı görüş sunulmadan uygulanmaya çalışılıyor. Ortaya da tabi ki sorunlar çıkıyor. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunularak ortak bir müşterekte buluşulması gerekir.”
5. Sizce Cumhurbaşkanı iç meselelerde daha aktif rol almalı mı?
“Cumhurbaşkanı iç meselelerde daha aktif rol almalıdır. Birçok konuda Anayasa tarafından kendisine verilmiş haklar vardır. Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) üyelerini atamaktan tutun da Yüksek Öğretim Kurulu (YÖDAK) üyelerini belirlemeye kadar Anayasanın kendisine verdiği çok güçlü yetkileri vardır. Diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı doğrudan halkın çoğunluk oyları ile seçilmiş bir siyasi makamdır. Dolayısıyla görüşlerinin mutlaka bir ağırlığı olur. Ülkeyi ilgilendiren her konuda cumhurbaşkanının söz söyleme hakkı vardır. Eğer kendinde o irade ve donanım varsa, bence Cumhurbaşkanı önemli bir rol üstlenebilir. Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu’na da başkanlık yapabilir. Bunu da etkin bir şekilde yapıp yapmayacağı o makamda oturan şahsın kendi iradesi ve karakteri ile ilgili bir şeydir.”
GENEL
29 Eylül 2025SAĞLIK
29 Eylül 2025TRAFİK KAZALARI
29 Eylül 2025ADLİ OLAYLAR
29 Eylül 2025KAVGA
29 Eylül 2025KAVGA
29 Eylül 2025GENEL
29 Eylül 2025