Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ürün Solyalı, Canan Onurer’in Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu Sabahın Haberleri programına konuk oldu.
Solyalı, Disiplin Tüzüğü’nün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesini değerlendirdi. Solyalı, tüzük tartışmalarının halkı böldüğünü ve çocuklar ile öğretmenler üzerinden siyasetin rant alanına dönüştüğünü iddia ederek, CTP ve KTOEÖS’ün dava sürecine katkı sağladığını, Anayasa Mahkemesi kararının da Bakanlar Kurulu’nun yasama yetkilerini aşan düzenlemelerini geçersiz kıldığını vurguladı. Solyalı ayrıca, isim vermeden, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’yı “rant ve toplumu bölme amacıyla siyaset yapmakla” suçladı.
“KTOEÖS GİBİ CTP DE DAVA HAZIRLADI”
Disiplin Tüzüğü’nün iptalini değerlendiren Solyalı, Anayasa Mahkemesi’ni baştan sona dinlediğini ifade ederek, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) gibi CTP’nin de bir dava hazırladığını belirtti. Solyalı, meclis çerçevesindeki uzlaşma kurulu toplantılarında da bu davanın en temel ilkesi olarak “Bakanlar Kurulu’nun temel hak ve özgürlüklerle alakalı bir düzenleme yapmasının Anayasa’ya uygun olmadığı” ve “bağlı yasaların Bakanlar Kurulu’na bu konuda bir yetki vermediği” hukuki görüşünü söylediklerini ifade etti.
“8 AYLIK SÜREÇTE HALK CİDDİ ANLAMDA BÖLÜNDÜ”
Eğitim Bakanı’na ilk günden bu görüşü bildirdiklerinin altını çizen Solyalı, aradan geçen 8 aylık süreçte “halk ciddi anlamda bölündü, ötekileştirildi, yara alındı, çocuklarımız zarar gördü, öğretmenlerimiz itibarsızlaştırıldı, sendikalarımıza saldırılar başladı” diyerek, “çocukları kullanarak bu işten beslenmeyi düşünen siyasilerin” tüzük tartışmalarını rant alanı olarak kullanıldığını söyledi.
“ANİDEN ORTAYA ATILAN BU MESELE HALKI VE ERSİN TATAR İLE SİBEL TATAR’I 2’YE BÖLDÜ”
“Bu meselenin suni bir mesele olduğu ilk günden ortaya çıktı” diyen Solyalı, 40 yıldır aynı yasa ve tüzükle okulların yönetildiğini ve hiçbir sorun çıkmadığını vurguladı. “Aniden ortaya atılan bu meselenin” halkı “2’ye böldüğünü” öne süren Solyalı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ı da ayni şekilde böldüğünü iddia etti. Solyalı, mahkemenin de bu mesele etrafında 3’e bölündüğünü ifade ederken, kararın 3’e 2 olarak alındığını belirtti.
“ARTIK HERHANGİ BİR TÜZÜKLE BU ALANIN BAKANLAR TARAFINDAN DÜZENLENMESİNİN ÖNÜ KAPANDI”
CTP’nin ve KTOEÖS’ün dava hazırlama süreçlerine katkı koymaya çalıştığını vurgulayan Solyalı, davaların “laikliği, başka alanları tartışmaya, çocuk haklarını ortaya atmamıza gerek yok, bu tartışmaları yapmaksızın, Bakanlar Kurulu’nun yasama yetkilerini gasp etti” argümanı üzerine kurulduğunu vurguladı. Anayasa Mahkemesi’nin de tüzüğü tam da bu nedenden bozduğunu belirten Solyalı, “Artık herhangi bir tüzükle bu alanın bakanlar tarafından düzenlenmesinin önü kapandı” dedi.
İptal edilen tüzüğün Meclis’te yasa olarak görüşülmesi ihtimalini değerlendiren Solyalı, Cumhuriyet Meclisi’nin yasalar çıkarırken her koşulda Anayasa’ya uymak zorunda olduğunu vurguladı. Yüksek Mahkeme Yargıçları’ndan 1’inin meseleyi derinlemesine incelediğini, bir diğerinin ise derine inmeden teknik bir karar verdiğini vurgulayan Solyalı, kendisinin de teknik hata tespit edilen bir durumda daha derine inilmesi gereği olmadığını düşündüğünü ifade etti.
“RANT ELDE ETME VE TOPLUMU BÖLME AMACIYLA SİYASET YAPAN BİR PARTİ BAŞKANI”
Solyalı, Meclis’in böyle bir yasa yapma girişiminde Anayasa ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne uygun olmak şartıyla değerlendirilmek zorunda olduğunu belirtti. Meselenin Meclis’e gelmemesi gerektiğini vurgulayan Solyalı, bu konunun toplumu halihazırda çok yorduğunu, durumun devam etmesi halinde çocuklar üzerinden “çok başka büyük sorunların” tartışılacağı iddiasında bulundu. Solyalı, isim vermeden Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın “öyle sevinecek bir şey yok, biz bunu Meclis’te halledip yasal zemin yaratacağız” dediğini ifade ederek, Arıklı’yı “rant elde etme ve toplumu bölme amacıyla siyaset yapan bir parti başkanı” olmakla suçladı.
“Ancak kamuya mal olmuş meselelerde yasa yapma ihtiyacı doğar” diyen Solyalı, öncelikle bu durumun tespitinin yapılması gerektiğini, sonrasında da Anayasa ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin hesaba katılacağını ifade etti. Solyalı, “bu hükümetin yasa yapma modelinin aksine”, paydaş ve uzman görüşleri ile verilerin bulunmadığı herhangi bir yasanın verimli olmayacağını vurguladı.
GENEL
26 Eylül 2025SAĞLIK
26 Eylül 2025TRAFİK KAZALARI
26 Eylül 2025ADLİ OLAYLAR
26 Eylül 2025KAVGA
26 Eylül 2025KAVGA
26 Eylül 2025GENEL
26 Eylül 2025