Sunat Atun: Türkiye'nin resmi devlet politikası ambargoların kaldırılması yönündedir

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

UBP Milletvekili Sunat Atun, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu Sabah Postası isimli programına katıldı.

Sunat Atun, Gazze ve Kıbrıs örneklerini değerlendirerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin iki devletli yapıyla varlığını sürdürmesi gerektiğini söyledi.

Atun, Gazze’ye bakıldığında Avrupa devletlerinin Filistin devletlerini tanımaya başladığını ve uluslararası müdahalenin yetersiz kaldığını belirtti. Kıbrıs’a bakıldığında ise adada iki devlet bulunduğunu, geçmişte üzücü dönemler yaşandığını ve Güney Kıbrıs’ın yıllardır Türk tarafını her alanda tahkim etme çabalarının şekil değiştirmediğini ifade etti.

“ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARI EN YÜKSEK DEĞERE SAHİPTİR”

“Her iki noktaya bakınca Gazze’ye de Kıbrıs meselesine de karşılık geldiği noktadır” diyen Atun, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının bu dönemde en yüksek değere sahip olduğunu kaydetti.

Atun, Erdoğan’ın Kıbrıslı Türklerin yeterli fedakarlığı yaptığını belirttiğini ve ambargolara maruz kaldığını ifade ettiğini aktardı. Federasyon konusunun Akıncı döneminde de masada olduğunu, ancak herhangi bir ilerleme sağlanamadığını vurgulayan Atun, Erdoğan’ın “Kıbrıslı Türklerin daha fazla bedel ödemesine gerek yok. Federasyon işi kapanmıştır. Rumlarla bir ortaklığa varmamız mümkün değildir” dediğini kaydetti.

KKTC’nin tanınmasının önemine değinen Atun, Türkiye’nin seçimlere bakış açısını da değerlendirdi.

“TÜRKİYE’NİN RESMİ DEVLET POLİTİKASI AMBARGOLARIN KALDIRILMASI YÖNÜNDEDİR”

Atun, “Ersin Tatar ile yürümek arzusunda olduklarını ifade ettiler. Erdoğan’ın açıklaması, federasyonu gündemden kaldıran politikanın devam edeceği anlamına geliyordu. Seçimlerden sonra da bu politika değişmeyecek. Türkiye’nin resmi devlet politikası, KKTC devletinin tanınması ve ekonomik-sosyal ambargoların kaldırılması yönündedir” ifadelerini kullandı.

Güney Kıbrıs ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Atun, “Bu adamların bize bakış açısı son derece yanlış. Bunun kökeninde siyasetlerinde ve sosyal yaşamlarında son derece etkili olan kilise yapısı vardır. Yapıları yüzyıllardır değişmedi. İsrail devletine bakın; terör devleti diyoruz. Bunun altında da bir sosyal yapı var. İnançları ne olursa olsun son derece muhafazakârlar ve bu yapı değişmiyor. Güney Kıbrıs devleti de değişmez. Kaynaşması mümkün olmayan iki tarafı zorlamak felaket doğurur” dedi.

Atun, iki devletli bir yapının ekonomik olarak da avantajlı olduğunu belirterek, “Neden geçimimizi iyi şekilde iki devlet gibi sürdürmeyelim? Ben güneye gelin, tüm ticari sınırları kaldıralım dedim. Bundan ne biz ne de onlar korksun. İyi olan kazanır” ifadelerini kullandı.

“GARANTÖRLÜK EN TEMEL HAKKIMIZ”

Garantörlük ve Türk askerinin varlığının önemine de değinen Atun, “Garantörlük bizim en temel haklarımızdan biridir. Seçim süreçlerinde demagoji ile çelişki oluşturulmaya çalışılıyor. Lozan Antlaşması Kıbrıs’ın İngiliz toprağı olduğunu söylüyor, ancak Kıbrıslı Türklerin kahramanca direnişiyle bu delindi. Kıbrıslı Türk mücahitlerinin mücadelesi sonucunda yeni bir rejim oluşturuldu. Garantörlük anlaşmasını devletler yapar ve koşullarını taraflar belirler. Bu KKTC halkının varlığından kaynaklanıyor” dedi.